Panpsişizm nedir?
Panpsişizm; bilincin evrende her yerde, her şeyde olduğunu savunan görüştür.
Panpsişizm terimi, 16. yüzyılda İtalyan filozof Francesco Patrizi (1529-97) tarafından literatüre kazandırılmış, “pan” (baştanbaşa, tümü) ve “psike” (zihin, ruh, can) sözcüklerinin birleştirilmesiyle meydana getirilmiş bir terimdir. Buna göre, etimolojiden hareket edildiğinde, panpsişizm, kabaca “her şeyin zihne veya zihin benzeri bir niteliğe sahip olduğu” görüşü olarak tanımlanabilir (Skrbina, 2005: 2). Fakat bu oldukça genel bir tanımlamadır. Zira örneğin, uzay-zamanın zihne sahip olduğunu söyleyebilir miyiz? Bir kara deliğin? İnsanların oluşturdukları sosyal örgütlerin veya partilerin? Şayet “şey” ile kastedilen sadece somut cisimler veya nesneler ise bir kayanın da zihni vardır diyebilir miyiz? Eğer öyleyse söz konusu zihni nasıl anlamalıyız? Kayanın düşündüğünü, amaçladığını, hissettiğini söyleyebilecek miyiz?
Bu konuda daha özgül bir tanımlama Seager tarafından verilmektedir:
“Zihinsellik, başka hiçbir şey aracılığıyla açıklanamayacağı ve başka hiçbir şeye indirgenemeyeceği anlamında temel ve… somut gerçekliğin her yönünün bir şekilde veya bir ölçüde zihinselliğe sahip olması anlamında her yerdedir.” (2009: 206).
Buna göre, bu açıklamayı özel olarak bilinç problemini göz önünde bulundurarak okuduğumuzda panpsişizmin iki ana iddiadan müteşekkil olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan birincisi, bilincin temel olduğu şeklindedir. İnsan bilinci, bilinç içermeyene indirgenemez ve bilinç içermeyen vasıtasıyla açıklanamaz. İnsan bilincinin olası bir açıklaması, en genel biçimiyle bilinci, uzay-zamanın veya kuantum alanlarının temel alınmasına benzer şekilde temel almalıdır. Başka bir deyişle bilinç, varlık sahnesine sonradan çıkmış bir fenomen değildir, oluş sürecinin başından itibaren vardır.
Panpsişizmin birincisinin doğal sonucu olan ikinci iddiası ise bilincin tüm varlık skalasında belli biçim ve derecelerde bulunduğu şeklindedir. Bir parçacıktan insana değin bilinç evrenin her köşesinde bulunur. Buna göre, bilincin farklı tezahürleri (atom bilinci, hücre bilinci, kedi bilinci, insan bilinci, vd.) aynı tema üzerindeki varyasyonlardır denilebilir.
Panpsişizme göre, tüm evren, bir zihne sahip olan organizmadır. Bu görüş, nadiren açıkça ifade edilmesine karşın, özellikle gizemciler arasında içten içe varlık gösterir. Bunun da sebebi, bu görüşü savunan araştırmacıların, eğer bilinci mikrosüreçler bağlamında açıklayacaksak, o zaman bilinç bir şekilde bu mikroorganizmalarda bulunmalıdır, fikrine sahip olmalarıdır. Thomas Nagel “What Is It Like To Be A Bat?” (“Yarasa Olmak Nasıl Bir Şeydir?”) adlı eserinde bu görüşü dillendirir.
Panpsişizmin bir başka savunucusu olan David Chalmers, Nagel’i izleyerek, bilinçli bir termostat olmak nasıl bir şeydir sorusunu, son derece inandırıcı bir şekilde cevaplar. Chalmers’a göre, evrende herşey bilinç sahibidir, hatta bir termostat bile, çünkü; her şey için, belli bir şey olmak, o şey olmaklığın bilincine sahip olmaktır.
Her ne kadar panpsişizm, zihinsel olguların fiziksel veya beyin süreçlerinden çıkarsanmasının veya onlara indirgenmesinin sakıncaları göz önüne alındığında olası bir görüş olarak görünse de kendisinin de açıklamakta güçlük çektiği hususlar vardır.
Panpsişizmin karşı karşıya kaldığı en önemli sorun, bilincin bütünlüğü sorunudur. Bilinç bütüncül olarak kendini gösteren bir durumdur. Chalmers’ın örneğine dönecek olursak, eğer termostat bilinçliyse o zaman, parçaları da mı bilinçlidir? Her bir çivinin bilinçli olduğunu mu varsayacağız? Eğer termostatın her bir parçası bilinçliyse o zaman bütün olarak, termostatın bilinçliliğine nasıl katkıda bulunuyorlar? Eğer değilse o zaman, bir bütün olarak, termostatın bilinci nasıl mümkün oluyor?
Panpsişizm bu tür soruları kendi içinde tutarsızlığa düşmeden cevaplayamaz ve günümüzde pek fazla temsilcisi de yoktur.
Kaynak: ZİHİN FELSEFESİ, s. 162-163, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2337 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1334