Monarşi Nedir, Ne Demektir?
Siyasi otoritenin genellikle miras yoluyla bir kişinin üzerinde toplandığı devlet düzenine monarşi denir. Monarşilerde halkı yönetme ve kurallar koyma yetkisi bir kişinin elinde toplanmıştır. Bu kişiye toplumların tarihsel geçmişlerine, siyasal geleneklerine, ülkenin genişliğine, yönetenlerin din, soy ve kültür yapılarına göre kral, imparator, şah, padişah, hükümdar, hakan, han, emir, bey ve benzeri isimler verilmiştir.
Monarşi ile yönetilen devletlerde siyasi egemenliğin kaynağı ve kullanılması başta bulunan monarkın ( kral vb.) şahsi kararlarına bağlı olarak biçimlenir. Monark iktidar hakkını yönettiği halktan (tebaa) veya başka bir makamdan değil kan bağı, veraset, karizma vb. unsurlardan alır.
Monarşiler insanlık tarihinin bilinen en eski ve en fazla uygulanan, siyasal temsilin yaygınlaşmadığı dönemlerde egemen olan yönetim biçimleridir. Siyasal temsil düşüncesinin yaygınlaşmasıyla pek çok ülkede yerini demokrasilere terk etmiştir. Monarka tanınan egemenlik yetkisinin sınırlanmış ya da sınırlanmamış olması bakımından monarşiler, “mutlak” ve “meşruti” olarak ikiye ayrıl maktadır.
Mutlak monarşilerde devlet egemenliğinin tek sahibi ve kaynağı hükümdarın kendisidir. Meşruti monarşilerde hükümdar, yetkilerinden bir kısmını öteki organ ve makamlara devrederek devlet yönetiminde tek kişi olma özelliğini yitirmiştir.
Meşruti monarşilerin genellikle anayasayla belirlenen bir siyasal rejimleri vardır. Bu rejimin işleyişinde, hükümdarın yanında, en az onun kadar önemli olan başbakan, bakanlar kurulu, parlamento ve bağımsız yargı organları bulunur. Ne hükümdar ne de diğer devlet organları kendilerine anayasa ve kanunlarla verilmeyen yetkileri kullanabilirler.