Felsefe hakkında her şey…

İktidar Olarak Siyaset

10.05.2020
1.589

Bu yaklaşım siyaseti iktidar ilişkilerinin geçtiği her yerde görür. Buna göre siyaset devlet, hükûmet kamu alanı veya özel alanla tarif edilebilecek, bu alanlara sıkıştırılabilecek bir faaliyet olarak tanımlanmaz, bunun yerine siyaseti ortaya çıkaran iktidar ilişkilerinin varlığına vurgu yapılır.

Bu minvalde, Adrian Leftwich’in belirttiği gibi, siyaset formel ve enformel, kamu özel bütün kolektif faaliyetlerin ve bütün beşeri grupların, kurumların ve toplumların tam merkezindedir.” Çünkü iktidar tüm insani ilişkiler düzeyinde ortaya çıkabilen bir ilişki biçimidir. Siyaset kaynakların kıt oluşu ile ilgilidir ve bu kaynakların paylaşılmasına yönelik eşitsiz güç ve tabiiyet ilişkilerini konu alır. İktidar kıt kaynaklara yönelik bu mücadelede kullanılan araçların bütünüdür.

Bu nedenle siyaset, yine Leftwich’in belirttiği gibi, “insanların biyolojik ve toplumsal hayatlarını üretmeye ve yeniden üretmeye yönelik insani, doğal ve diğer türden kaynakların organize edilmesi, kullanılması, üretilmesi ve dağıtılması ile ilgili toplumlar içerisindeki ve arasındaki her türden işbirliği ve çatışma eylemlerini içerir.” Bu yaklaşımın temel özelliği iktidarı her yerde görmesidir. Küçük arkadaş gruplarından uluslararası sisteme kadar her düzeyde iktidarı elinde tutmaya, kaynakları kendi lehine düzenlemeye yönelik süreçler ilerler.

Daha farklı olsa da, siyaseti taraflar arasındaki eşitsiz güç ve tabiiyet ilişkilerinin belirleyiciliği noktasından okuyan diğer iki akım da feminizm ve Marksizm’dir. İlki kadın-erkek arasındaki, diğeri de toplumsal sınıflar arasındaki eşitsiz güç ve tabiiyet ilişkilerini siyasetin merkezine yerleştirir ve böylelikle siyaseti bu toplumsal bölünmelere endeksler.

Buna göre örneğin sermaye sahiplerinin işçi sınıfını kontrol altında tutmak üzere teknik üretim süreçlerinin örgütlenmesinden kapitalist devletin organize edilmesine kadar toplumsal ve özel mahiyetteki her alanda giriştikleri her türlü iktidar uygulaması siyasetin konusudur. Zira hem teknik üretim süreçlerinin örgütlenmesi hem de devlet ve hükûmet seviyesindeki uygulamalar sermaye ve emek arasındaki temel eşitsiz güç ve tabiiyet ilişkisini devam ettirmek ve güçlendirmek amacını güderler. Dolaysıyla siyaset ve iktidar her yerde ve her düzeydedir.

Hazırlayan: Sosyolog Ömer Yıldırım

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...