Homeomeri Nedir, Ne Demektir?
Birbirine benzeyen parça ya da tohum… Bu deyimi çoğunlukla sanıldığı gibi Anaksagoras değil, Anaksagoras’ın felsefesini anlatırken Aristoteles kullanmıştır. Empedokles’in dört öğe varsayımını geliştiren Anaksagoras’a göre varolan her şey özdeksel ve türdeş parçacıklardan meydana gelmektedir. Aristoteles bunu anlatırken şöyle der: ‘’Anaksagoras’ın öğeler için söyledikleri, Empedokles’in söylediklerinin tersinedir.
Empedokles toprak, hava, su ve ateşin her şeyi vareden öğeler olduğunu söylediği halde Anaksagoras tersine o omoiomeres’in her şeyde bulunan öğeler olduğunu söyler. Bundan kastedilen et, kemik ve bu gibi şeylerin her biridir. Dört öğe de bu gibi tohumlardan meydana gelir. Hepsi de, görünmeyen küçüklükte her türlü türdeş özdek parçalarının bir araya gelmesinden doğmuşlardır”. Aristoteles ve izdaşları bu konuda Yunanca omoiomer, omoiomereia, omoiomereiai deyimlerini kullanmışlardır. Aristoteles, başka bir yazısında da aynı konuda şunları söylemektedir: ‘’Anaksagoras’a en güç gelen şey, varolmayandan bir şeyin sanıl doğabileceği ya da varolanın varolmayan haline nasıl geçebileceğiydi. Şimdi biz birtürden bir besin alıyoruz, örneğin ekmekle su. Bu besinden saç, toplardamar, atardamar, et, sinir, kemik vb. meydana geliyor. Öyleyse aldığımız besinde bütün bunlar, her şey vardır. Ve her şey yalnız varolandan meydana gelmektedir. Bu besinde kan, sinir, kemik ve başkalarının doğurucuları olan bütün parçalar bulunmaktadır.
Ama bunlar yalnız akılla görülebilen parçalardır. Anaksagoras, duyularımızın güçsüzlüğünden ötürü gerçeği görebilecek durumda değiliz, diyor. Kanıt olarak da küçük parçalar olarak karıştırılan renklerdeki değişmeyi gösteriyor. Kara ve ak gibi iki boya alır, bunlardan birini ötekine damla damla boşaltırsak, gerçekte boya değiştiği halde, bu azar azar olan değişmeyi duyumuz ayırt edemeyecektir” (Hermann Diels, Die Fragmente der Vordokratiker, A 43, 46; B 21). Anaksagoras’ın bu boya kanıtı, düşünce alanında rastlanan ilk deneydir. Homoiomeries deyimi, Osmanlıcaya eczâi mümâsile deyimiyle çevrilmiştir. Anaksagoras düşüncesi, temelde, her şey, her şeyde vardır demektedir. Bu, yetkin bir özdekçilik anlayışıdır ve evrensel bütünlüğü ve bağımlılığı dilegetirir. Anaksagoras’a göre bu ana özdekler, sonsuz sayıda ve sonsuz küçüklüktedirler, birleşmek ve ayrılmak suretiyle bütün cisimleri meydana getirirler.
Anaksagoras, bunlar için omoiomere değil, kendisinden kalan küçük yazılardan anlaşıldığına göre tohum anlamında spermata deyimini kullanmıştır. Bu konuda çok önemli bir nokta da, Anaksagoras’ın spermata’larının Demokritos’un atoma’ları gibi bir noktada gelip bölünmezliğe dayanmadıklarıdır. Anaksagoras’a göre cisimlerin sonsuz bölünebilirliği, spermata’ların her cisimde sonsuz sayıda bulunmalarından ötürüdür. Homeomeri deyimi, benzer anlamını dilegetiren Yu. homoios kökünden türemiştir. Latince aracılığıyla Batı dillerine geçen ve pek çok sözcüklere bu anlamı katan homeo öneki de bu Yunanca kökten gelmektedir.