Felsefe hakkında her şey…

Fenomenolojiye Göre Sosyolojik Bilgi ve Sosyolojinin Görevi

05.05.2020
1.897

Schutz’un fenomenolojisinde bilinç akışı kavramı önemli bir yer tutmaktadır, çünkü bu akış, özneye özgüdür ve kimse bir başkasının bilinç akışına giremez.

Fenomenolojide başkalarının eylemlerini tam anlamıyla anlamanın mümkün olmadığı iddiasının temeli budur. Şu halde inceleyecekleri bireylerin eylemlerini tam olarak anlayamayacak olan sosyologların görevi nedir?

Schutz, sosyolojinin görevinin bireylerin öznel bilinçlerini kavramak değil, anlamanın ideal tiplerini oluşturmak olduğunu belirtmektedir (Schutz, 1967:215-250).

Schutz’a göre sosyolojik bilgi belirli sosyal durumların detaylarından ya da bu durumu deneyimleyen bireylerin öznel anlamalarından oluşmaz. Bu nedenle de sosyoloji, belirli bireylerin davranış ve ilişkilerini kendi özgün toplumsal dünyalarının bağlamı içinde tanımlamaya değil, genel toplumsal tiplerle ilişkilendirilebilecek eylem ve ilişki kalıplarını tanımlamaya çalışmalıdır. Diğer bir deyişle sosyolojinin amacı, ideal tipler yaratarak bu ideal tipler aracılığıyla bireylerin sağduyu tipleştirmelerinin, ilgilerinin, güdülerinin, kurgularının incelenmesidir (Lassman, 1975:128). Bireylerin eylemlerinin kendi bağlamları içinde yorumlanması, bu ideal tiplerin yaratılması süreci açısından gereklidir.

Schutz’a göre sosyolojinin görevi bireylerin öznel bilinçlerini kavramak değil, anlamanın ideal tiplerini oluşturmak ve genel toplumsal tiplerle ilişkilendirilebilecek eylem ve ilişki kalıplarını tanımlamaya çalışmaktır.

Ancak, sağduyu kavramları sosyolojik kavramlarla karışırsa, sosyologun kendi öznel algı ve yorumları, inceledikleri konunun nesnel olarak ele alınmasını engelleyebilir. Bu durum Schutz açısından önemli bir sorundur. Schutz, sosyologların önermelerini doğrulama prosedürlerine tabi tutatak nesnelliğe ulaşmaya çalışmaları gerektiğini belirtir, çünkü sosyologlar gündelik yaşam dünyasının soyut bir modelini, eylem desenlerini ya da tipik davranış tiplerini kurgularken keyfi bir kurgu yapmamakta, bilimsel probleme uygun bir kurgulama yapmaktadırlar (Lassman, 1975:129). Bu kurgu inşa edilirken (a) mantıksal olarak tutarlı olmalı, (b) eyleme ilişkin kavramlar eylemin öznel anlamı açısından ifade edilmeli ve (c) toplumsal eyleme ilişkin bilimsel modellerdeki her terim, gündelik yaşam dünyasındaki sağduyusal yorumlama açısından da anlaşılabilir nitelikte olmalıdır (Lassman, 1975:129).

Schutz, bu çerçevede gündelik yaşamdaki gerçekliği bilimsel dünyadaki gerçeklikten ayırır (Cuff vd. 1989:155). Bilim insanı, gündelik yaşam dünyasındaki aktörler gibi burada ve şimdi olan olaylarla ilgili bilgiyle değil, bilimsel projeleriyle, bilimsel amaçlarıyla ilgili bilgi arar. Bu tip projelerin gerçekleştirilmesi de ancak nesnelleştirilmiş bilimsel prosedürlerle mümkündür. Bilim insanının, bilimsel akıl yürütmenin gündelik yaşamdaki akıl yürütmeden farklı olduğunun bilincinde olması, yani gerçekliğin çoklu doğasını kavraması ve araştırma prosedürünü ve yöntemini buna göre uyarlaması gerekir (Cuff vd. 1989:156).

Aksi takdirde bilimsel projesiyle sunduğu gerçeklik, gündelik yaşam dünyasına yabancı olabilir, orada bir anlam ifade etmeyebilir. Schutz’a göre sosyoloji, gündelik yaşamdaki aktörlerin sağduyuya dayalı anlayışlarını, gündelik yaşamdaki tipleştirmelerini kesin ve genellenebilir bir şekilde, yani bilimsel olarak kullanışlı olacak şekilde yeniden üretmelidir. Diğer bir deyişle sosyoloji gündelik yaşamda birinci dereceden inşa edilen düşünceleri ve eylemleri soyutlayarak ikinci dereceden inşa etmelidir. Bu şekilde elde edilecek bilgi, gündelik yaşamda aktörlerin verili kabul edilen varsayımlara ve sağduyu bilgisine dayanarak eylemlerde bulunma süreçlerini açıklayacak, bu süreçte bakış açılarının karşılıklılığına, doğal bir tutuma nasıl ulaştıklarını ortaya koyacaktır ve bu tip bir bilgi, sosyal bilginin en üst noktası olacaktır (Jary ve Jary, 1991:550).

Schutz’un fenomenolojik sosyolojisinin temel amacı, gündelik yaşamı, yaşam dünyasını ve bu dünyanın bilinçle ilişkili olan durumlarını betimlemek ve analiz etmektir (Bruce ve Yearley, 2006:230). Schutz’a göre sosyolojinin görevi anlamanın ideal tiplerini oluşturmak ve genel toplumsal tiplerle ilişkilendirilebilecek eylem ve ilişki kalıplarını tanımlamaya çalışmaktır. Sosyoloji bu amacına, gündelik yaşamda yaptığımız birinci dereceden tipleştirmelere dayanan ikinci dereceden tipleştirmeler yaparak ulaşacak, böylece gündelik yaşam dünyası yerine rasyonel bir dünya modeli inşa edecektir.

Kaynak: T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3781, AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2595

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...