Felsefe hakkında her şey…

Eski Türklerde devlet ve düşünce

13.09.2023
575
Eski Türklerde devlet ve düşünce

Her ne kadar tarihî derinliği M.Ö. 3 binlere kadar gitse de M.Ö. 221’den itibaren üst düzeyde somut bir Türk siyasi teşekkülü görüyoruz.

Bu siyasi teşekkülün adı Büyük Hun İmparatorluğu idi. Buna Asya Hun İmparatorluğu da denilmektedir. Hunların siyasi varlığı 439’a kadar Orta Asya’nın doğusunda, 558’e kadar Afganistan ve Batı Türkistan, nihayet 469’a kadar da Avrupa’da sürmüştür.

Hunları Orta Asya’nın doğusunda Tabgaç (386-557), Göktürk (552-745) ve Uygur (745-840) devletleri takip etmiştir. Daha sonra Müslüman olan Karahanlılar 1212’ye, Büyük Selçuklu Devleti ise 1157’ye kadar var olabilmiştir. Gazneliler ise ahalisi Türk olmayan bir bölgede hâkim oldukları için farklı bir siyaset geliştirmişlerdir.

Daha önce Afganistan, bugünkü Pakistan hatta Hindistan civarlarında devlet kuran Akhunlar’ın (350-558) da Gazneliler ile aynı kaderi paylaştığı söylenebilir. Bunun yanında İran, Azerbaycan, Irak, Suriye ve Anadolu’da çok sayıda küçük devlet ve beylik kurulmuştur.

Doğu Avrupa’da ise Hunlardan sonra Avarlar uzun ömürlü sayılabilecek bir kağanlık kurmuşlardır (558-805). Ogurlar ile Hunların karışımından doğan Bulgarlar, Peçenekler, Uzlar, Hazarlar, nihayet Kumanlar (Kıpçaklar) siyasi olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir.

Bunların içinde Peçenekler çok ilgi çekici bir örnektir. Üst düzeyde bir siyasi kuruluş oluşturamadan 860-1090 yılları arasında var olmuşlardır. Boy sisteminin Eski Türk tarihinde oynadığı rolü göstermesi bakımından bu çok önemlidir. Herhangi bir devlet kurmamışlar; ama boylar hâlinde yaşayarak Doğu Avrupa tarihinde çok etkili olmuşlardır.

Hazarlar ise hanedanın din değiştirip Museviliğe geçmesine rağmen Türk kültürü özelliklerini korumuşlardır. Bazı alanlarda yerleşikliğe dahi adapte olarak şehir kültürünü geliştirmişlerdir

Büyük Hun İmparatorluğu’nun Bayrağı

Büyük Hun İmparatorluğu’nun Bayrağı

Yukarıda söz ettiklerimizin dışında Türklerin çoğu boylar halinde yaşayarak hayatta kalabilmişlerdir. Boylar halinde uçsuz bucaksız alanlarda yaşamak yok olmalarını engellemiştir.

Bozkırlarda yaşayan Türklerin boy sistemi üzerine kurulu bir sosyal hayatları vardır. Yayla ve kışlak yerleri arasında dengeye oturmuş konar-göçer bir ömür tarzını tercih etmişlerdi. Böyle bir yaşam biçiminin ortaya çıkardığı dinamik sosyal yapı sayesinde gerektiğinde göç etmişler, kıtlık, düşman baskısı gibi tehlikelere karşı direnebilmişlerdir. Bu sebeple Mançurya’dan Macaristan’a kadar uzanan Avrasya bozkırlarında basmadık toprak bırakmamışlardır.

Boy sosyal yapısının sağlamlığı ve ihtiyaç duyduklarında göç edebildikleri için yok olmadan hayatta kalabilen Türkler sayısız irili ufaklı siyasi teşekkül meydana getirmişlerdir. Ancak bununla yetinmeyip büyük kağanlıklar da kurmuşlardır.

Bozkırların tarih sahnesine çıkardığı ilk büyük devlet modeli Asya Hun İmparatorluğu’dur. Aynı coğrafyada kurulup kendi modelini Kuzey Çin’e taşıyan Tabgaçlar, orada önce kendi kültürleriyle yaşadılarsa da bir süre sonra asimile olarak Çinlileşmişlerdir.

Yazıtlar dolayısıyla sosyal ve idari yapısını öğrenebildiğimiz Göktürk Kağanlığı, Altaylardan doğuya ilerleyerek Ötüken merkezli yükselmiş ve tam bir Türk modeli haline gelmiştir. İki yüzyıl sonra onun devamı olan ve daha sonra yerleşik kültür hayatını seçen Uygur Kağanlığı ortaya çıkmıştır.

Göktürk Kağanlığı sonrası için Büyük Selçuklu Devleti, Türk siyasetinin İslam öncesi ve sonrasını anlamakta iyi bir model oluştururlar. Karahanlılar, Göktürklerin devamıdır. Gazneliler ise farklı sistem üzerinde kurulmuştur. Selçuklu sisteminin devamı ise beylikler ile diğer Selçuklu devletleridir.

Orhun yazıtları, Orta Moğolistan’da Koça-Çaydam gölü dolayındaki Orhon nehrinin eski yatağı yakınında bulunduğu için bu adla anılmaktadırlar. Kül Tigin yazıtının 732, Bilge Kağan’ın 735, Tonyukuk’un (Tunyukuk) 716-734 yılları arasında dikilmiş olduğu tahmin edilmektedir. Özellikle Bilge Kağan ve Tonyukuk’un yazıtları, II. Doğu Türk Kağanlığı’nın tarihi niteliğindedir.

Orhun Yazıtları

Orhun Yazıtları

Göktürk döneminde Türkçe yazılı kaynaklar ortaya çıkınca Eski Türklerin sosyal, kültürel, idarî yönlerini daha açık bir şekilde öğrenme imkânımız doğmuştur. Siyasi düşünceyi ve onun kavramlarını daha iyi anlayabilmişizdir.

Göktürk devlet sistemini bir şablon haline getirerek bozkırlarda kurulmuş bütün Türk siyasi kuruluşlarını analiz etmek mümkündür. Müslüman olmasına rağmen Karahanlı Devleti, Göktürklerin devamı sayılır.

Göktürklerin Türk tarihine en büyük katkısı gerçekte siyasi tarih açısından olmuştur. Onların siyasi tabakası zayıflayıp tarih sahnesinden çekildikten sonra bünyelerinden çıkan Uygur, Karahanlı, Gazneli, Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere diğer Türk kökenli devlet ve beylikleri aslında Göktürk Kağanlığının devamıdır.

Yusuf Has Hacip tarafından 1069’da yazılan Kutadgu Bilig ve Kaşgarlı Mahmud tarafından 1074’te kaleme alınan Divanü Lügati’t- Türk, Türk düşünce tarihinin hem İslam öncesine hem sonrasına siyasi ve sosyal açıdan ışık tutmaktadır.

Hayvanları evcilleştirmek ve kalabalık sürüleri sevk etmek, bozkır hayatının esasında çok önemlidir. Aynı zamanda otlakları ve su kaynaklarını paylaşmak ya da kontrol etmek Eski Türk siyaset düşüncesinin ortaya çıkışının özüdür.

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ KONU ANLATIMI:

İLGİLİ KONULAR:

Kaynak: T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3998, AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2781, ESKİŞEHİR, Şubat 2020. Yazarlar: Prof.Dr. Ahmet TAŞAĞIL, Prof.Dr. Erkan GÖKSU, Prof.Dr. İbrahim ŞİRİN, Doç.Dr. Serhat KÜÇÜK, Prof.Dr. Kemal YAKUT, Dr.Öğr.Üyesi Yaşar SUVEREN, Sayfa: 3-5

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...