Felsefe hakkında her şey…

Mehmet İzzet’in milliyet kuramı ve millî hayat anlayışı

01.01.2023
475

Mehmet İzzet, Edebiyat Fakültesi Dergisi’nde felsefi idealizmdeki ilk denemesi olan Muasır Hayat ve Büyük Adamlar’ı yayımladıktan sonra “Milliyet Nazariyeleri ve Millî Hayat”ı tamamlar. Hayat mecmuasındaki yazılarının yanı sıra bıraktığı eserlerin en önemlisi “Milliyet Nazariyeleri”dir. “Milliyet Nazariyeleri” eserinde milliyetin bir şuurlaşma, hürriyete dair bir şuur olmasından hareketle, milliyeti, toplumsal hürriyeti sağlayacak bir ideal olarak tespit eder. Milliyeti açıklamak için müracaat edilen olgulardan hiçbiri ne ırk, ne toprak, ne lisan bu görevi üstlenebilir (Orhan Sadeddin, 1931: 22).

Her ne kadar maddi ve manevi bazı temellerin milliyetin ortaya çıkmasında etkisi varsa da ne bunlardan biri ne de hepsi milliyetin aslını ifade edebilir ve etmesine imkân yoktur, çünkü milliyet bir olgu olmaktan ziyade ülküdür. Diğer yandan milletin, aynen intibak edilecek bir gerçeklik değil, belki gerçekleşmesi sağlanacak bir ülkü olması düşüncesi insana milleti ve millî mirası bulduğu şekilde muhafaza etmeyi değil; milleti, adalet, hürriyet ve refahın daha çok hakim olduğu bir camia hâline getirmek görevini yüklemektedir (Sadreddin Celal, 1940: 81).

İzzet, milliyet duygusunun insanları birlikte harekete sevk eden bir dürtü olmasının yanı sıra bazen milliyet duygusunun birleştirici değil, ayrıştırıcı olabileceğinin altını çizer. Milliyet bir ülküdür yani bizden kayıtsız şartsız ve mutlak bir surette fedakârlık talep eden, itaat isteyen kutsi bir amaçtır (İzzet, 1969: 14).

İzzet’e göre bu duygu, siyasetçiler tarafından bir menfaat aracı olarak kullanılmaktadır. İnsan için hakikat menfaatten ibarettir. Ebedî menfaat yoktur, menfaat değişince hakikat de değişir. Bu gün doğru kabul edilen milliyet prensibi yarın hata levhasında sergilenir. İzzet, milliyet duygusunun fırsat düşünce, düşmana karşı kullanılması gereken bir gülle olduğu eleştirisini yaparak kendisinin bu tür bir düşünceye yabancı olduğunu belirtir (İzzet, 1969: 12).

İzzet, milliyet hakkındaki toplumsal ilerleme ve dinamikleri şu şekilde dile getirir: İlkel insan için tabiat ve tabiatla renklenmiş cemiyet doğrudan doğruya bir veridir. Orada cemiyet bir olgudur. Çağdaş insan için ise cemiyet daima ıslaha ihtiyaç gösterir. Edebiyatla, ilimle, sanayiyle, adalet ile olgunlaşmaya muhtaçtır. Bu açıdan milliyet bir olgu olmaktan ziyade bir ülküdür. Veri olmaktan çok yapıdır. İradenin ürünüdür, siyasi sahada demokrasi ile müttefiktir. İzzet “Milliyet Nazariyeleri ve Millî Hayat” da milliyetin manasını ve önemini siyasi menfaatlere göre değil, toplumsal değerler açısından değerlendirmeye çalışır.

Kaynak: TÜRK SOSYOLOGLARI, s. 23-28, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2915 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1872

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...