Felsefe hakkında her şey…

“Herkes için işsizlik”: Çalışma karşıtı hareketin ideolojisi

27.09.2023
323
“Herkes için işsizlik”: Çalışma karşıtı hareketin ideolojisi

Küresel piyasalarda emek arzı değişim gösteriyor ve özellikle 2019 senesinden sonraki iki yıllık süreçte yaşadığımız COVID-19 salgını, çalışmaya yönelik bakış açımızı temelinden sarstı. Bunun sonucunda güçlenen çalışma karşıtı hareket, iş yerlerimize bakışımızda gelişen bir değişimi de temsil ediyor: İş yerinde, çalışma angarya değil, tatmin edici olmalıdır.

Bertrand Russell’a göre bugünlerde bu kadar çok çalışmamız için hiçbir neden yoktur ve insanlar en ışıltılı yaratımlarını “boş” zamanlarında gerçekleştirirler. Çalışma karşıtlığı Russell’ın düşündüğü gibi toplumun geneline hitap edebilecek bir fikir olabilir mi? Yoksa bu sadece istediği zaman çalışmama lüksüne sahip ayrıcalıklı bir azınlığın şımarıkça bir isteği mi?

Avustralya, İngiltere, Yeni Zelanda, Kanada ve ABD’de en yaygın görülen soyadı Smith’tir. Smith, tarihsel zemini bulunan bir iş unvanıdır: demirci, nalbant, silah ustası, sarraf… Almanya’da kullanılan en yaygın isim ise Mueller’dir ki bu da değirmenci demektir. Slovakya’da sık karşılaşılan Varga ismi ayakkabıcı, başmakçı anlamlarına gelir. Yine, ABD’nin her yerinde Hunter (Avcı), Skinner (Derici), Weaver (Dokumacı), Barber (Berber), Cook (Aşçı), Mason (Duvar ustası) ve Gardener (Bahçıvan) gibi meslek belirten adlara denk gelmek oldukça mümkündür. Soyadlarımız bize atalarımız hakkında ilgi çekici etimolojik hikâyeler anlatır. Yukarıda bahsettiğimiz bazı isimlerin bize anlattığı şey ise mesleklerin insan yaşantısında çok önemli bir yerinin olduğudur. Hatta bunlar o kadar önemlidir ki bizim kim olduğunuzu tanımlamak için kullanılmışlardır.

Birçok kültürde “iyi iş çıkarmak” felsefesinin bir çeşidine rastlanır. Bu, yaptığımız işlerin ve bir şey için harcadığımız emek ve zahmetin bizim kim olduğumuzu belirlediği fikridir. Eğer boş duran eller şeytanın dinlenme yeriyse ne güzel… Çünkü bu, eski tip sıkı çalışma alışkanlığı bizi ermiş mertebesine ulaştıracak demektir. Zira hayata ürettiğimiz şeylerle anlam katarız ve en çok da iyi yapılmış bir işten sonra mutluluk duyarız.

Hâl böyleyken toplumun her geçen gün giderek artan bir kesimi, bu mesajı pek de anlamış görünmüyor. Çalışma karşıtı hareketin yükselişiyle birlikte yarının soyadları Quitter (İstifa eden kimse), Resign (Ayrılmak), Remote (Uzaktan kontrollü cihaz) olacak gibi görünüyor.

Çalışma karşıtı hareket

“Çalışma karşıtı” ifadesi sizi yanıltmasın. Çalışma karşıtı felsefe, çalışmaya ya da emeğe değil, iş gücünün sömürülmesine karşı olan bir harekettir.

Bu anlayış sürekli büyüyen, her şeyi sömürüp sindiren bir sistemi ayakta tutmak adına hepimizin belli riskleri göze alarak canımızı dişimize takıp çalışmamız gerektiği fikrini reddeder. Çalışma karşıtı felsefe kapitalizme dahi karşı değildir, daha ziyade insanları meta’ya dönüştüren çalışma hayatına ve patronlara karşıdır.

Çalışma karşıtlığı, hayatta kalmak için emeğimizi satmak zorunda olmadığımız bir dünya hayal etmekle ilgilidir. Hepimiz kira ödemek, yiyecek almak, elektrik faturasını aradan çıkarabilmek için sıkıcı bir işte saatlerce çalışmamız gerektiğine dair bir söylemi içselleştirmişizdir. Oysaki çalışma karşıtlığı, tatmin edici bir çalışma rutininden yanadır.

“Aylaklığa Övgü”

Eğer bir çalışma karşıtı felsefeden söz edebiliyorsak bu felsefe, Bertrand Russell’ın “Aylaklığa Övgü” başlıklı kitabında bulunabilir.

Bertrand Russell

Bertrand Russell

İşkoliklik, eski Kalvinist teolojinin yaratıp bugüne ulaştırdığı zararlı bir mirastır. Sosyolog Max Weber’e göre, Batı dünyasının ve ona özenenlerin çalışmaya bu kadar çok önem atfetmelerinin nedeni, Protestanların “çalışmak ruhunuzu kurtarır” düsturuna dayanır. Eğer cennete sadece sınırlı sayıda ve seçkin bir grup insan gidecekse çok çalışmak ve gayretli görünmek adınızın Tanrı’nın iyilik defterlerine yazılmasına neden olacaktır. Ancak Russell’ın da belirttiği gibi, “modern dünyada ÇALIŞMANIN erdem olduğuna inanma yüzünden çok büyük zararlar doğmaktadır” 1 Ölene kadar çalışmamız gerektiği fikri bizi sadece yıkıma sürükleyecektir. Bu türden bir çalışma ahlakının kölelik ahlakından hiçbir farkı yoktur ve “… modern dünyada ise köleye ihtiyaç yoktur.” 2

Russell, bir insanın yapabileceği en anlamlı işlerin ancak boş vakitten kaynaklanabileceğine dikkat çekmiştir. Hobilerimizi ve arzu ettiğimiz etkinlikleri gerçekleştirmeye zamanımız olursa ancak o zaman göz kamaştırıcı sanat eserleri yaratabilir, dünyayı dönüştürecek icatlar tasarlayabilir ve olağanüstü müzikler besteleyebiliriz. Russell’a göre “Uygarlık için boş vakit şarttır” 3 ve eğer bir insanın günleriyle zihin dünyasını angarya işlerle meşgul edersek insan yaratıcılığının ihtişamını kaybederiz.

Son noktada Russell, toplumun artık çok ilerlemiş olduğunu ve gelişen teknolojinin hiç kimsenin haftada 40 saat çalışmasına gerek bırakmayacak kadar verimi artırdığını savunmaktır.

“Modern üretim yöntemleri sayesinde herkes için rahatlık ve emniyet ortamları belirmiştir. Artık ihtiyaç duyulan şey, aşırı çalışmanın ortadan kaldırılmasına ve çalışmanın en aza indirilmesine odaklanmış yeni bir devrimci harekettir.”

Bertrand Russell

Russell bu sözü 1930’larda dile getirmiştir. Bugün, bilgisayarla çalışan fabrikalarımız ve yapay zekâ teknolojimiz var. Uzaktan çalışma imkânlarına ve 5G gibi altyapılara sahibiz. Bütün bunlara rağmen hâlâ yüz yıl önceki insanlarla aynı saat aralıklarında çalışıyor olmamız hayret vericidir.

Zamanın getirdikleri, götürdükleri…

COVID-19 salgını küresel çapta etkisini göstermeye başladığında neredeyse hepimiz bir anda çalışma alanlarımızın dışına çıktık ve pijamalarımızla görüntülü görüşmeler yapmaya başladık, çalışırken yüksek sesle müzik dinlemenin lüksünü yaşadık. Çalışma şeklimiz tamamen değişti. İşbaşı düdüğü bize fabrikaya dönüş sinyalini verdiğinde pek çok insanın işine geri dönmediği ortaya çıktı. Bunların büyük çoğunluğu emeklilik yaşına gelmiş ya da emekliliği yaklaşmış olanlardı. Buna rağmen 16-25 yaş skalasındaki insanlar arasında işsiz, öğrenim görmemiş ya da mesleki eğitim almamış olanların sayısı belirgin bir şekilde arttı. 2004 ve 2022 yılları arasında, 16-19 yaş aralığındaki iş gücünde %16, 20-24 aralığındaki iş gücünde ise yaklaşık %7’lik bir azalma meydana geldi. 4

Evden çalışma alışkanlığı giderek yaygınlaştı. Gallup’ta yayınlanan bir ankete göre, çalışanların yarısından fazlası artık hâlihazırdaki işverenlerine ofiste çalışmalarının istenmesi durumunda yeni bir iş arayacaklarını ifade ediyorlar. 5 Uzaktan ya da karma çalışmaya doğru yaşanan ciddi değişim, insanların evde aileyle birlikte olmanın önemini, işe gidip gelmenin aslında ne kadar çok zamana mal olduğunu ya da uzak bir yerde masa başında bulunmanın gereksizliğini fark etmelerini sağladı.

Tüm dünyada işsizlik oranlarının düşüş göstermesiyle birlikte iyi gelir sağlayan işlerin sayısı azaldı, dolayısıyla iş değiştirmek daha da zorlaştı. Dahası, herkesin “işler arasındaki” geçiş süreçlerinde sırtını dayayabileceği bir birikimi ya da yanına taşınabileceği bir ebeveyni bulunmuyor.

Son olarak küresel bazda yaşanan enerji krizi ve ekonomik durgunlukla birlikte pek çok insan Russell’ın eleştirdiği “Hayatta kalmak için çalış!” zihniyetine geri dönecektir. Bir iş, herhangi bir iş, günümüzün şartlarında, mevcut ekonomik iklimde iyidir, faydalıdır.

Peki, siz çalışma karşıtı hareketin neresindesiniz? Onlar zavallı, tembel ayrıcalıklı çocukları mı, yoksa ütopik bir başkaldırının cesur öncüleri mi?

 


Bu makale Sosyolog Ömer Yıldırım tarafından www.felsefe.gen.tr için, Jonny Thomson’ın “‘Unemployment for all’: The ideology of the anti-work movement” isimli makalesinden Türkçeye çevrilip derlenerek hazırlanmıştır. Alıntılanması durumunda kaynak gösterilmesi, ahlaklıca olanıdır.

Kaynak Metnin Yazarı: Jonny Thomson, Oxford Üniversitesinde felsefe öğretmenliği yapmaktadır.

Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer YILDIRIM

KAYNAKÇA

  1. Russell, B., (1932), Aylaklığa Övgü, Cem Yayınevi, İstanbul, s. 9
  2. Russell, (1932): 11
  3. Russell, (1932): 12
  4. EFT Strategist Channel, Changing Labor Force Trends to Go From a Headache to a Tail Wind
  5. Gallup, The Future of Hybrid Work: 5 Key Questions Answered With Data
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...