Delilcilik
Epistemolojide delilcilik, epistemik gerekçelendirme ile ilgili aşağıdaki tezle tanımlanır:
(DEL) S kişisi t zamanında p önermesine inanmaktadır; ancak ve ancak p önermesi S‘nin t zamanında p‘ye ilişkin delilleri p‘ye inanmayı destekliyorsa doğrudur.
Delilcilik epistemik gerekçelendirme hakkında bir sav olduğu için, kişinin bilgiye ulaşmak için gerekli olduğu düşünülen anlamda haklı veya makul bir şekilde inanmasının neyi gerekli kıldığına dair bir sav niteliğindedir.
Delilciliğin belirli türleri, ne tür şeylerin delil sayılacağı, bir kişinin delile sahip olmasının ne anlama geldiği ve bir kişinin delilinin bir önermeye inanmayı desteklemesinin ne anlama geldiği hakkında farklı iddialar ortaya koymaları nedeniyle farklılaşabilir. Bu nedenle, (DEL) genellikle delilcilik olarak bilinen epistemik gerekçelendirme kuramı olarak anılsa da daha doğru bir ifadeyle bir tür epistemik kuram olarak düşünülebilir. Bu açıdan bakıldığında, (EVI) delilciliğin temel, yol gösterici ilkesidir diyebiliriz. Tüm delilci kuramlar (EVI) ile uyumludur; ancak delilciliğin birbirinden farklı pek çok türü de formüle edilebilir.
Delilcilik din felsefesinde de oldukça önemli bir teoridir. Din felsefesindeki delilciliğin kendine özgü tartışma konuları vardır. Din felsefesinde delilcilik konusunda Alvin Plantinga’nın “Reason and Belief in God” adlı makalesinden faydalanılabilir.
Yazan: Sosyolog Ömer Yıldırım