Felsefe ve seks işçiliği: Antik Yunan’da fahişeler zihin/beden ayrımını nasıl aştı?
Ksenophanes’in anlattığına göre bir gün Sokrates ve arkadaşları oldukça alımlı bir fahişenin etrafında toplanmış, onu bir tabloymuş gibi seyredip onun mükemmel vücudunu, başkaca amaç gütmeden, başka şeyler hakkında konuşmak için bir araç hâline getirmişlerdir: aşk, şehvet ve tabii ki felsefe.
Ksenophanes’in hikâyesinin devamında, Sokrates ve arkadaşları tarafından mükemmel bedeni üzerinden derin açımlamalar yapılan kadın, birdenbire bu tartışmaya dâhil olur. Sokrates, Theodote’yi şehvetin doruklarına çıkmanın en iyi yolunun ne olduğu konusunda akıllıca kurgulanmış bir diyaloğun içine çeker. Ona, bir fahişenin genç erkekleri felsefi yaşantıya dâhil edebilmek için ne gibi hünerler sergileyebileceğini öğrenmek istediğini anlatır.
Sokrates, Theodote ile son derece seksi felsefi diyaloglar kurarken, onu evde bekleyen bir karısı vardı. Hatta muhtemelen iki… Fakat Sokrates üzerine çalışma yapan araştırmacılar, onun Xanthippe veya Myrto isimli iki eşini bu tip diyaloglara dâhil ettiğinden asla bahsetmezler. Bunun yerine Phaidon Diyaloğu’nda Sokrates’in eşlerinden birisi olan Xanthippe ile ilgili şuna benzer bir anlatı yer alır:
Xanthippe, kucağında bir erkek bebekle birlikte, mahkûm olarak tutulan kocasını ziyarete gider. O gün Xanthippe’den sonra Sokrates’i yakın arkadaşları da ziyaret edecektir. Kaderin cilvesidir ki zamanın yöneticileri cezaevindeki Sokrates’in gün içinde idam edileceğini ve bu sebeple zincirlerinden çözülmesini emretmişlerdir. Xanthippe henüz Sokrates’in yanındayken zincirler çözülür ve hüküm ona tebliğ edilir. Bu sırada Xanthippe gözyaşlarına hâkim olamaz. Sokrates’in kapıdan giren dostları da idam hükmünün gerçekleştirileceğini öğrenirler. Kocasının arkadaşlarını gören Xanthippe, Sokrates’e dönerek ağlayan sesiyle şöyle seslenir: ‘Ah Sokrates! Bu senin, arkadaşlarınla yapacağın son felsefi konuşma olacak!’ Sonra Sokrates Kriton’a döner ve ondan, Xanthippe’yi eve götürmelerini ister.
Sokrates’in, eşi Xanthippe ile değil de zengin bir fahişe olan Theodote ile felsefi diyaloglara girebilmesinin nedeni antik Yunan’da bu iki kadın tipinin çok ama çok farklı kültürel kodlara sahip olmasıdır.
Xanthippe’nin muteber evliliği, onu ailesinin geçimini sağlayabilme ve çocuklarının ihtiyaçlarını giderebilme konularındaki fiziksel sorumluluklara ve toplumsal sükûnete dikkat etmesini telkin eden belli bir sosyal yükümlülükler ağına itmiştir.
Theodote ise konuşma sanatını çok etkileyici biçimde kullanmasının yanı sıra kendisiyle ilgilenen erkeklere karşı sergilediği hünerleri ve baştan çıkarıcılığıyla geçimini sağlıyordu. Onun ve onun gibi olan diğer kadınların bütün hayatı, ikna kabiliyetleriyle doğrudan bağlantılıydı.
FİKİR DÜNYASININ PAYDAŞLARI
Antik Yunan’daki seks işçileri, birbiriyle örtüşmeyen iki gruba ayrılmıştı.
En yaygın grup; genelevlerde yaşayan, genellikle köleleştirilmiş seks işçileriydi. Antik Yunan’ın şehirli erkeklerine bir nevi vesikalı hizmet sunuyorlardı. Bu grupta yer alan kadınların girdiği rol için kullanılan sözcük porne idi. İngilizce porn kelimesi de işte buradan kökenlenmektedir.
Bu kadınlar sadece özgürlükten yoksun değillerdi. Yaptıkları işten ötürü bu hayata mahkûm edilen bu kadınların kendilerine ayıracak boş zamanları ve eğitime dönük bir ümitleri de yoktu.
Antik dünyadaki düşünürlerin hayal gücünü cezbeden başka bir seks işçisi grubu daha vardı. Bu gruptaki kadınlar genelevlerde değil, kendi evlerinde yaşıyorlardı. Bir ücret karşılığında satın alınmak yerine aristokratik bir yaklaşımla hediyelere boğulur ve bedenlerini bu hediyelerle bir nevi takas ederlerdi.
Bu kadınlar güzelliklerinin yanında zekâları ve hünerleriyle de ön plana çıkan; çoğunlukla tek bir zengin ve nüfuzlu erkeğe metreslik eden; bu erkeklerle birlikte sosyal hayatta boy gösteren; antik Yunan’da eşsiz bir özgürlük alanına sahip bulunan üst sınıf fahişelerdi.
Theodote de bu kadınlardan birisiydi. Sokrates onu ne zaman görse Theodote “annesinin” yanında oturuyor olurdu. Bu üst sınıf fahişeler, aralarındaki bağ biyolojik olmasa dahi kendi aralarında kendilerine özgü ortak bir dilin kullanıldığı aile tipi sosyal kümeler oluştururlardı.
Toplumsal statüleri nedeniyle bu kadınların çoğu, kötü şöhretli bilindi. Bu kadınların arasından örneğin Neaera gibileri hakkında çok fazla şey biliyoruz. Madam Nicarete denen biri tarafından seks işçisi olarak yetiştirilen Neaera, Madam’ın “kızlarım” diye hitap ettiği birkaç genç kadından biriydi.
Aristophanes tarafından, bir genelev işlettiği yönünde iddialar bulunan ve Klasik Yunan’ın en ünlü kadın düşünürlerinden ve aynı zamanda da fahişelerinden birisi olan Aspasia da keza bu toplumsal statü yaklaşımı sebebiyle kötü bir şöhret edinmişti.
Yine Crobyle tarafından ailesinin maddi yükünü karşılaması için için seks işçiliğine başlamaya ikna edilen Corinna da dâhil olmak üzere, “Lucian’s Dialogues of the Prostitutes” isimli kitapta kurgusal da olsa yer alan çok sayıda fahişeyi de bu grubun içinde sayabiliriz.
ERKEKLERİN ANLATTIĞI HİKÂYE
“Felsefi fahişelerle” ilgili hikâyeler, seçkin erkek fantezilerinin bir parçasını konumundaydı.
Naucratisli Athenaeus, “Deipnosophistae”sin on üçüncü kitabında, Myrtilus karakterinin ağzından bahsi geçen üst sınıf fahişeleri öven uzun bir diyalog aktarmıştır.
Myrtilus da bu anlatıyı MÖ 250’lerde yazılmış ve birçok farklı fahişenin ağzından dökülen akıl dolu sözlerin bir araya toplandığı “Chreiae of Machon” isimli veciz sözler kitabına dayandırmıştır.
Eğitimli erkekler, eşlerinden farklı olarak etkin bir toplumsal yaşam süren, genellikle politikacıların ve filozofların yoldaşları olan insanlardı. Bu erkekler bu tür kadınların zekâ dolu sözlerini kayıt altına alarak bir araya toplamanın harcanacak zamana değecek bir iş olduğunu düşünüyorlardı.
Antik dünyada böyle zeki fahişelerin hikâyelerini kayıt altına alıp saklayanlar tabii ki erkekler olacaktı; zira kadınların kendi portrelerini kendilerinin çizebilmeleri, sosyal yapı gereği pek mümkün değildi.
Batı geleneğinde seks işçiliği ve felsefe arasındaki bağ, uzun bir geçmişe sahiptir.
Sperone Speroni’nin 16. yüzyılda kaleme aldığı “On Love” isimli eserindeki Tullia d’Aragona karakteri, aşkın bedensel ve cinsel yönünün sözcülüğünü üstlenir. Diyaloğun erkek yazarı bu metinde kadın vücudunun ve şehvetin doruklarının dile getirilip anlatılması için Theodote gibi bir elit fahişenin dilini kullanmıştır.
Felsefi diyalog türünün bir kadın tarafından yazılan ilk örneği, Speroni’nin eserinde anlattığı ve fakat kendinin anlatıldığı bu metinden hiç hoşlanmayan Tullia isimli bir fahişe tarafından kaleme alındı. Tullia, “On the Infinity of Love” ismini verdiği bu diyalog metninde Speroni’nin basmakalıp yazılarını eleştirerek kendi özgün diyaloğunu ortaya çıkardı.
Rönesans kadınları, antik Yunan’da yaşamış olan kız kardeşlerinin hayal bile edemeyeceği bir yazın zenginliğine; yazılı eserlerde ayrıntıları gösterebilme konusunda yeni yollara ve araçlara sahiplerdi.
Antik dönemin erkek yazarları ise eşlerine alternatif kadınlar hayal ediyorlardı: keskin dilli, eleştirel, zeki ve seksi filozoflar. Ancak antik dünyadaki bu tip kadınlar da kendileriyle karşılaştırıldıkları kadınlar gibi bireysel farklılıklara bakılmaksızın ön yargılı veya basitleştirilmiş genellemelerle sınırlandırılıyorlardı…
Kaynak Metnin Yazarı: Dawn LaValle Norman (Araştırma Görevlisi ve ARC DECRA Üyesi, Din ve Eleştirel Araştırmalar Enstitüsü, Australian Catholic University)
Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Bu makale, Sosyolog Ömer YILDIRIM tarafından www.felsefe.gen.tr için derlenerek çevrilmiştir.
Derleme için kaynak metin: Philosophy and sex work: how courtesans in Ancient Greece crossed the mind/body divide