Dietrich Bonhoeffer
Dietrich Bonhoeffer, 4 Şubat 1906 ila 1945 yılları arasında yaşamış olan ve Nazizm’e karşı duruşu ile ünlenen Alman filozof ve teologdur.
Dietrich Bonhoeffer 4 Şubat 1906’da Breslau’da doğdu. Dietrich ve ikiz kardeşi Sabina; Karl Bonhoeffer ve Paula Bonhoeffer çiftinin sekiz çocuğundan ikisiydi. Berlin Üniversitesinde psikiyatri ve nöroloji profesörü olan babası Karl Bonhoeffer, Almanya’nın önde gelen deneysel psikologlarındandı. Dietrich Bonhoeffer de doktorasını 1927’de Berlin Üniversitesinde tamamladı ve otuzlu yılların başında teoloji fakültesinde ders vermeye başladı. 1931’de Lutherci bir papaz olarak görevlendirildi ve 1933-35 yılları arasında Londra’da bulunan “St. Paul’s” ve “Sydenham” adlı iki Lutherci cemaate önderlik etti.
1934 yılında 2000 Lutherci papaz, Naziler tarafından kontrol edilen devlet kilisesine karşı Pastors’ Emergency League‘i kurdu. Bu oluşum, özgür ve bağımsız bir protestan kilisesi olan Confessing Church‘e dönüştü. Dietrich Bonhoeffer, Confessing Church‘ün Finkenwalde’deki ruhban okulunun başkanı olarak görev aldı. Confessing Church’ün faaliyetleri 1937 yılında Naziler tarafından fiilen yasaklandı ve beş ruhban okulu kapatıldı.
Nazizm karşıtlığı
Dietrich Bonhoeffer, 1933’te Nazilerin iktidara geldiği ilk günlerden başlayarak rejime, özellikle de antisemitizme karşı çıktı. Londra’da iki küçük Alman cemaatinin papazlığını yaptığı 18 ay (1933-1935) dışında, Nazi rejimine karşı Alman Protestan direnişinin odağı olan Bekennende Kirche‘nin sözcülüğünü yürüttü. 1939’da ABD’ye sığınmayı düşündüyse de New York kentinde 15 gün kaldıktan sonra geri döndü. ABD’li ilahiyatçı Reinhold Niebuhr’a yazdığı bir mektupta şöyle diyordu:
“Bu dönemin güçlüklerini halkımla paylaşmazsam savaştan sonra Almanya’da Hıristiyan yaşamının yeniden kuruluşuna katılma hakkını kaybederim.”
Bonhoeffer‘in otuzlu yıllarda Nasyonal Sosyalizm’e karşı aktif karşıtlığı, 1940 yılında direnişe katılmasına kadar artarak devam etti. Adolf Hitler’e suikast düzenlemek ve Üçüncü Reich’ı devirmek için kurulan komplonun çekirdeğini Abwehr (Alman Askerî İstihbaratı) içindeki seçkin bir grup oluşturuyordu. Bu grupta Askerî İstihbarat Başkanı Amiral Wilhelm Canaris, General Hans Oster (Bonhoeffer’i işe alan kişi) ve Bonhoeffer’in kız kardeşi Christine ile evli olan Hans von Dohnanyi yer alıyordu. Her üçü de 9 Nisan 1945’te Bonhoeffer ile birlikte idam edildi. Naziler komplodaki rolleri nedeniyle Bonhoeffer’in kardeşi Klaus’u ve diğer kayınbiraderi Rudiger Schleicher’i de 23 Nisan 1945’te, Hitler’in 30 Nisan’da intihar etmesinden yedi gün önce idam ettiler.
Bonhoeffer’in komplodaki rolü, direniş adına İngiliz hükûmeti nezdinde aracılık ve diplomatik görev yapmaktı, zira savaşı durdurmak için Müttefik desteği şarttı. Bonhoeffer direniş için yurt dışına yaptığı seyahatler arasında Münih’in dışında bir Benedikten manastırı olan Ettal‘da kalarak burada 1940’tan 1943’te tutuklanmasına kadar Ethics adlı kitabı üzerinde çalıştı.
Bonhoeffer, bir yandan herkesin çok kanlı bir darbe olmasını beklediği Üçüncü Reich’ı devirmeye çalışırken bir yandan da siyasi suikast gibi bazı aşırı eylemlerin gerçekleştirilmesinin ahlaki açıdan sorumluluk sahibi bir kişi için ne zaman zorunlu olduğuna ilişkin etik temeli formüle ediyordu. Bu eylem ve düşünce kombinasyonu, entelektüel tarihin en eşsiz olaylarından biri olarak nitelendirilebilir.
Etik
Bonhoeffer için etik davranışın temeli, dünyanın gerçekliği ile Tanrı’nın gerçekliğinin Mesih’in gerçekliğinde nasıl yeniden bağdaştırıldığına dayanıyordu.
Hem düşüncesinde hem de yaşamında etik, kötülük karşısında sorumlu erkek ve kadınların eyleme geçme gerekliliği üzerine odaklanmıştır. Etik teorisini ve etik sistemlerle ilgili akademik kaygıları, kötülükle doğrudan yüzleşmedeki başarısızlıkları nedeniyle sert bir şekilde eleştirmiştir. Dietrich Bonhoeffer kötülüğün somut ve spesifik olduğunu ve ancak dünyadaki sorumluluk sahibi insanların somut eylemleriyle üstesinden gelinebileceğini ileri sürmüştür.
Bonhoeffer’in Ethics adlı önemli çalışmasında benimsediği ödün vermez tutum, Nazizm’e karşı duruşuna da doğrudan yansımıştır. Erken dönem muhalifliği 1940 yılında rejimi devirmek için kurulan etkin bir komploya dönüşmüştür. Bu süre zarfında, 1943’te tutuklanana kadar da Ethics üzerinde çalışmıştır.
Yazan: Sosyolog Ömer Yıldırım