Felsefe hakkında her şey…

Benlik Şeması Nedir? Benlik Şemaları

05.05.2020
3.711

Benlik-kavramının bilişsel (zihinsel) yanını benlik-şemaları oluşturur.

Kişinin benlik-kavramı pek çok özellik ya da izlenimden oluşsa da benlik-şeması bunları bir arada tutan tutkal gibidir. Zihnin bilge işleme sürecinde bilgiyi yapılandırma mekanizması olarak kavramlaştırılan şema, sadece diğer insanlar, gruplar, olaylar vb. değil, kendi benliğimize dair bilgiyi de organize eden bir zihinsel yapıdır ve bu nedenle benlik-kavramının bilişsel bileşeni olarak ifade edilir.

Diğer bütün şemalar gibi benlik-şemaları da kişinin önceki deneyimlerine dayanır, şimdi ne olduğuna dair anlayış geliştirmesini ve geleceğe ilişkin beklentilerini oluşturmasını sağlar (Feldman, 1998).

İnsanlar kendilerini genelde birtakım fiziksel, psikolojik ve sosyal özelliklerle tanımlar. Bunlar örneğin demokrat ya da muhafazakâr olma, içedönük ya da dışa dönük olma, kadınsı ya da erkeksi olma, bağımlı ya da bağımsız olma gibi özellikler olabilir. Ancak hangi özelliğin bir insanın benlik-kavramı için çok belirgin ya da temel bir öneme sahip olduğu kişiden kişiye değişir.

Birisi için bağımsız bir kişiliği olduğunu düşünmek ya da tam tersi olduğunu düşünmek onu tanımlayabilen bir özellik iken kendi benliğini bağımlı ya da bağımsız olmak gibi bir özellikle hiç tanımlamayan, kendini bu özellik boyutunda değerlendirmeyi aklından bile geçirmeyen başkaları olabilir. Örneğin Ayşe kendinin nasıl bir kadın olduğu konusunda çokça kafa yoruyorsa Ayşe, kendi cinsiyeti konusunda şematik bir insandır ama Zeynep bambaşka yaşam deneyimlerinden geçmiş biri olarak kendini birincil olarak kadın olma temelinde değil de örneğin zeki olmak temelinde tanımlıyor olabilir.

Bu durumda kendini bir kadın olarak tanımlama konusunda Zeynep aşematik bir insandır. Yani kendini bir kadın olarak nasıl değerlendirdiği sorulduğunda kendi benliğinin kadın yanına ilişkin vereceği çok spesifik cevaplar yoktur. Benlik-şemalarının kişi için pek çok işlevi vardır. Benlik-şemaları temelde insanların kendileriyle ilgili bilgiyi zihinsel işlemden geçirmede bir tür filtre görevi görür. Daha spesifik olarak insanlar:

  1. Kendi benlik-şemalarına uygunluğu olan, kendileriyle ilgili konularda hızlı yargıya ulaşırlar.
  2. Benlik-şemalarına uygunluğu olan geçmiş olayları hızlı bir biçimde hatırlayabilir ve yorumlayabilirler.
  3. Benlik-şemalarıyla tutarlı olan bilginin daha çok farkındadırlar ve bu tür bilgiye daha çabuk tepki verirler. Dolayısıyla benlik-şemasıyla tutarlı olmayan bilgiyi reddederler.

Bir bilginin benlik-şemasıyla ilişkili olduğu zaman daha kolay hatırlanması, benlik-referansı adı verilen etkiyle ilişkilidir. Yani, benlik-referansı etkisi benlikle ilişkili bilginin daha iyi hatırlanması olgusudur. Örneğin bizzat gidip gördüğünüz bir yerin detaylarını hatırlama olasılığınız, aynı yeri fotoğrafta gördüğünüz durumdakinden çok daha fazladır. Şimdiye kadar söylenenlerden benlik-şemalarının şimdiki zamanda bizi tanımlayan ve davranışlarımıza yön veren zihinsel yapılar olduğu anlaşılmış olmalıdır. Ancak benlik-şemaları sadece şimdiki zamana ait bilgiyi değil, gelecekteki benliğe ilişkin olası tahmini bilgileri de içerir.

Olası benlikler adı verilen bu olgu, gelecekteki kendimizi bugün nasıl gördüğümüzdür. Örneğin gelecekte kendinizi başarılı ve kariyer yapan biri, evlenmiş ve çocukları olan biri vb. mi görüyorsunuz, yoksa iyi bir iş sahibi olamayıp yoksulluk çeken ve belki yalnız bir benlik imgesi mi canlanıyor kafanızda? Buradan anlaşılacağı üzere geleceğe ilişkin bu olası benlikler olumlu ya da olumsuz olabilir. Araştırmalar insanların olumlu ya da olumsuz olsun, her durumda olası benliklerini bugünkü benliklerinden çok farklı gördüklerini ortaya koymuştur.

Elbette ki bu olası benlikler adı üzerinde sadece birer olasılıktır ama yine de kişinin bugünkü davranışlarını ve seçimlerini yapmada etkili olurlar. Olumlu olası benlikler kişiye motivasyon sağlayarak bugünkü performansı arttırıcı bir etki yaparken, olumsuz benlikler bir bariyer işlevi görerek performansı düşürebilir (Feldman, 1998; Brewer ve Crano, 1994).

Benlik-şemasıyla ilgili sorulan önemli bir soru her bir bireyin tüm durumlarda aktif olan tek bir benlik-şeması mı yoksa hayatının farklı yönleri için farklı benlikşemaları mı olduğudur. Diğer bir deyişle her bir kişi için tek bir benlik-şemasından mı söz ediyoruz yoksa benlik-şeması değil de benlik-şemalarından mı söz etmemiz gerekir? Örneğin profesör ve aynı zamanda anne olan bir kadının, üniversitedeki benlik-şemasında onu tanımlayan özellikler söz gelimi zekâ ve bağımsızlıkken, evde bir anne olarak onu tanımlayan benlik-şeması özellikleri tolerans ve şefkat olabilir. Aslında Baumeister (2010) benlik-bilgisini tek, içsel tutarlılığı olan ve bütünleşik bir şekilde bir araya getiren benlik-kavramının sorunlu bir kavram olduğunu ileri sürmektedir.

Bu terim hâlâ kullanılsa da benliğin tutarlı bir bütün olarak görülmesinin zor olduğunu belirtmektedir. Bunun yerine, insanların kendileri hakkında çok çeşitli fikirleri olduğunu, bunların birbiriyle gevşek bir şekilde ilişkilendiğini ve hatta bazen birbirleriyle çelişebildiklerini iddia etmektedir. Bu yüzden de benlik hakkındaki her spesifik düşünce için bir benlik-şeması olduğu fikrinin çok uygun olduğu, dolayısıyla benliğin çeşitli yönleri için farklı farklı benlik- şemaları olduğu, yani özetle tek bir benlik-şemasından değil ama çoğul olarak benlik-şemalarından söz etmek gerektiği ortaya konmuştur.

Burada bir uyarı yapmak yerinde görünmektedir: Çoklu benlik-şemalarından ya da çoklu sosyal özdeşleşmelerden söz ettiğimizde pek çok benliğimiz varmış gibi algılanabilir. Çoklu benlik-şemaları, birden çok benliği değil, benliğin farklı yönlerini ya da farklı benlik versiyonlarını temsil etmektedir. Çoklu benlik-şemalarımız olsa da herhangi bir verili anda sadece çok azı bilinçte ya da dikkatin odağındadır. O anda odak noktasında olan bu benlik-bilgisi bölümüne fenomenal benlik adı verilmektedir. Farklı benlik-şemalarımızın olmasının önemli sonuçları vardır. İlki, her farklı durumun farklı bir benlik-şemasını, yani benliğin farklı bir versiyonunu aktive etmesidir. Etnisite ya da toplumsal cinsiyet temelinde bu olgunun varlığı gözlenebilir. Örneğin erkeklerle dolu bir odada tek kadınsanız, kadınlarla dolu bir odada olduğunuz duruma göre “kadın” olduğunuzun daha fazla farkında olacaksınız.

O andaki sosyal bağlam benliğin hangi versiyonunun öne çıkarılacağını doğrudan belirleyebilir. Çoklu benlik-şemalarımızın olmasının ikinci sonucu, bu kadar çok benlik-şemasının hangisinin “gerçek” benliği temsil ettiğine dair, aslında edebiyat gibi başka alanlarda da ilgi uyandıran bir soruyu harekete geçirmesidir. Yüzyıllardır her insanın en derinine gömülmüş olan tek bir gerçek benliğinin olduğu ve bunun keşfedilmesi ya da gerçekleştirilmesi gereken bir potansiyel olduğu ya da tersinden kişi samimiyetsiz göründüğünde ya da yanlış bir davranış gösterdiğinde gerçek benliğine ihanet ettiği ya da bu gerçek benliği kaybettiğine dair söylemler, benliği romantize eden söylemlerdir. Bunun sorunlu bir mit olduğunu söylemek gereklidir. İnsanların içinde öylece sabit duran ve keşfedilmeyi bekleyen bir benlikten söz etmek mümkün değildir (Baumeister, 2010).

Birden çok benlik-şemasının varlığını bireyler arası bir farklılık meselesi olarak görenler de vardır. Linville (1985) benlik-kavramının farklılaşma derecesine göre bireylerin birbirlerinden ayrılabileceğini öne sürmüştür. Benlik-kavramının farklılaşma derecesi benlik-karmaşıklığı olarak adlandırılmıştır. Buna göre, eğer bir kişi farklı ortamlarda kendini az çok aynı özelliklerle tanımlayabileceğini düşünüyorsa bu kişinin benlik-karmaşıklık düzeyi düşük, eğer kişi farklı sosyal ortamlarda kendisini farklı düşünüyor ya da farklı benlik-imgesine sahip ise bu kişinin benlik-karmaşıklık düzeyi yüksektir. Benlik-karmaşıklık düzeyinin insanların stresli olaylarla başa çıkmasında önemli bir rolünün olduğu düşünülmektedir.

Stresli bir olayla karşılaşıldığında kişinin benlik-karmaşıklık düzeyi yüksekse kişi düşük olduğu duruma göre bu stresle daha iyi başa çıkabilecektir. Benlikkarmaşıklık düzeyi düşük olan bir kişinin stresli bir olay karşısında tüm benliği bundan olumsuz etkilenecek, benlik-karmaşıklık düzeyi yüksek olan bir kişinin ise sadece benliğinin bir yönü olumsuz etkilenecek ve benliğinin diğer yönleri ya da diğer benlik-imgeleri olumlu kalmaya devam edecektir. Olumlu bir şekilde varlığını sürdüren bu benlik-imgeleri, kişi ile stresli olaylar arasında bir tampon işlevini görecektir (Brewer ve Crano, 1994).

Kaynak: T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3867, AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2672; Dr. Öğr. Üyesi Aysel KAYAOĞLU, Prof. Dr. Çiğdem KIREL

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...