Felsefe hakkında her şey…

Albert Camus: Yaşam Doğası Gereği Anlamsızdır

02.11.2019

Bazıları felsefenin görevinin yaşamın anlamını aramak olduğuna inanır.

Ancak Fransız filozof Camus, tam tersine, yaşamın doğası gereği anlamsız olduğunun anlaşılması için felsefenin var olması gerektiğini düşünür. Bu ilk bakışta çok karamsar bir görüş gibi gelse de Camus, mümkün olabilecek en nitelikli hayatı ancak bu fikri kucaklayarak ve kabul ederek yapabileceğimize inanır. Camus bu fikrini ilk önce “Sisifos Söyleni” eserinde ortaya atar. Sisifos tanrıların gözünden düşmüş bir Yunan kralıdır ve yer altında korkunç bir kadere mahkûm edilmiştir. Onun bu mahkûmiyetteki cezası, devasa bir kayayı iterek bir dağın zirvesine çıkarmaktır. Kaya ise tepeye her ulaştığında yeniden ilk hareket noktasına geri dönmektedir. Sisifos kayayı sonsuza dek tekrar tekrar zirveye çıkarmaya mahkûmdur. Camus bu mitten çok etkilenir. Çünkü bu mit, ona göre, yaşamın anlamsızlığını ve saçmalığını kapsayıcı bir durumu betimler olarak görünmüştür. O, yaşamı, tamamen anlamsız olan görevleri yerine getirmek için bitmez bir mücadele olarak görür.

Camus yaptıklarımızın çoğunun kesinlikle anlamlı göründüğünün farkındadır, ama onun önerisi biraz daha inceliklidir. Bizler bir yandan yaşamlarımızı anlamlıymış gibi yaşayan bilinçli varlıklarız. Öte yandan bu anlamların evrende bir karşılığı yoktur, sadece zihinlerimizde vardır. Evrenin kendisinin de hiçbir anlamı ve amacı yoktur; o sadece evrendir. Ancak diğer canlıların tersine bizim bilincimiz olduğundan her yerde anlam ve amaç bulan türden varlıklarız.

Camus için saçma, yaşama yüklediğimiz anlamların kendi bilincimizden öte var olmadıklarını anladığımızda hissettiğimiz şeydir. Yaşamın anlamıyla ilgili duygumuz ile evrenin bir bütün olarak anlamsız olduğuna dair bilgimiz arasındaki çelişkinin bir sonucudur. Camus bu çelişkinin ışığında yaşamanın ne anlamı olabileceğini araştırır. Ancak yaşamın anlamsızlığını ve saçmalığını kabul ettikten sonra bolu dolu yaşayabilecek bir konuma gelebileceğimizi ileri sürer. Saçmayı kucakladığımızda yaşamlarımız, evrenin anlamsızlığına karşı sürekli bir başkaldırıya dönüşecektir ve işte o zaman özgür yaşayabiliriz. Bu fikir yaşamın saçmalığının bilincin doğasında yattığını, çünkü yaşamı ciddiye alsak da bu ciddiyetin sorgulanabileceği bir perspektif olduğunu her zaman bildiğimizi söyleyen filozof Thomas Nagel tarafından geliştirilmiştir.

Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...