Saç ekimi için en uygun yaş aralığı nedir?

26.08.2025
Saç ekimi için en uygun yaş aralığı nedir?

Saç ekimi genellikle 22-65 yaş arasındaki kişilerde en yüksek başarıyı verir. 22 yaşından önce erkek tipi dökülme hâlâ agresif ilerleyebilir; bu durumda ekilen kökler kalıcı kalsa bile çevredeki doğal saçlar dökülmeye devam ederek “adacık” görüntüsü oluşturabilir. Öte yandan ileri yaşta kronik hastalıklar sıklaştığından, operasyon öncesi tam kan sayımı, EKG ve anestezi onayı zorunlu hâle gelir. Doktor, donör alan yoğunluğunu ve dökülme hızını dikkate alarak “şimdi mi, sonra mı?” kararını kişiye özel verir—böylece saç ekimi uzun vadede doğal bir yoğunluk sağlar.

Saç ekiminde FUT, FUE ve DHI teknikleri arasındaki temel farklar nelerdir?

FUT tekniği, dikişle enseden ince bir deri şeridi çıkararak yoğun greft sağlar. FUE, 0,7-0,9 mm’lik mikro-punch ile folikülleri tek tek toplar, görünür iz bırakmaz ve iyileşme süresi kısadır. DHI, grefti topladığı anda kalemle ekerek ekstra kanal açma ihtiyacını ortadan kaldırır; kök hava ile daha az temas ettiği için tutunma oranı yüksektir. Kellik alanının genişliği, saç telinin kalınlığı ve finansal durum dahil olmak üzere birçok faktör kişinin seçimini etkiler.

Saç ekimi sonrası “şok dökülme” neden olur ve endişelenmeli miyim?

Operasyondan iki-üç hafta sonra ekilen saç telleri dökülür, buna “şok dökülme” denir; kökler dermiste güvende kalır, sadece tel yenilenir. Bu, saçın cerrahi strese verdiği normal tepki ve 60 ila 90 günde biter. Yeni saçlar üçüncü aydan itibaren ince tüyler şeklinde çıkmaya başlar ve altıncı ayda daha yoğun hale gelir. On ikinci ila on sekizinci ay arasında yıllık sonucu görmek mümkündür; bu süreçte sabır çok önemlidir.

PRP ve kök hücre tedavisi saç ekimi sonucunu nasıl destekler?

PRP, hastanın kendi kanından elde edilen trombosit zengini plazmadır; içerdiği büyüme faktörleri kanlanmayı artırıp greft çevresindeki iyileşmeyi hızlandırır. Kök hücre enjeksiyonu ise adipoz dokudan ayrılan stromal vasküler fraksiyonu kullanır; bu hücreler inflamasyonu azaltır ve saç kalınlığını artıran sinyaller gönderir. Her iki biyolojik destek de ilk altı ayda görülen anajen oranını yükselterek saç ekimi sonucunu daha yoğun ve parlak hâle getirir.

Saç ekimi yaptırdıktan sonra spor ve günlük aktivitelere dönüş takvimi nasıldır?

Üçüncü günden itibaren hafif yürüyüşe başlanabilir; ancak tempolu koşu, ağırlık antrenmanı veya HIIT gibi terlemeyi artıran aktiviteler on beşinci güne kadar ertelenir. Temas sporları (futbol, basketbol) ve yüzme, mikrop riski ve kafa travması ihtimali nedeniyle altıncı haftadan sonra güvenlidir. Egzersiz programına kademeli dönüş, hem ödemi azaltır hem de greftlerin zorlanmasını engeller.

Sakal ekimi kimlere önerilir?

Genetik seyrek sakal yapısı, yanık-yara izi veya hormonal dalgalanma sonucu bölgesel boşluk yaşayan erkekler sakal ekimi için ideal adaydır. Donör alan olarak ense veya göğüs kılları kullanılır; enseden alınan saç telleri kalın ve pigmentlidir, sakal dokusuna iyi uyum sağlar. Dermatolojik sorun (aktif akne, dermatit) varsa önce tedavi edilir, çünkü sağlıklı deri, sakal ekiminin tutma oranını doğrudan etkiler.

Sakal ekimi ile bıyık, favori ve çene hattı aynı seansta şekillendirilebilir mi?

Evet. Cerrah yüzü bölgelere ayırarak her alanın greft ihtiyacını ayrı hesaplar. Örneğin dolgun bıyık için 400-600, favori hattı için 300-400, tam sakal için toplam 2 000-2 500 greft gerekebilir. Tek seans yaklaşımı, donör bölgeyi optimal kullanmanın yanı sıra hastaya tek iyileşme süreci avantajı sağlar. Tasarım sırasında kıl açıları bölgeye göre 10-20° arasında değişir; bu sayede ışık yansıması doğal sakal dalgalanmasını taklit eder.

Sakal ekimi sonrası bakımda nelere dikkat edilmeli?

İlk 48 saat alkol, sigara ve kafeinli içecekler kan dolaşımını etkileyerek ödemi artırabileceği için sınırlandırılır. Beşinci günde minik kabuklar yumuşak sabun ve ılık su ile temizlenir; ovalamak kesinlikle yasaktır. On dördüncü günden sonra sakal yağları kullanmak cildi nemlendirir, kaşıntıyı azaltır ve yeni köklere besleyici destek sunar. SPF 50 güneş koruyucu, kızarıklık ve pigmentasyon riskini en aza indirir.

Sakal ekiminin kalıcılığı nasıl garanti altına alınır?

Donör ense kökleri androjen hormonlarına dirençlidir; dolayısıyla ekildikleri yüzde de bu özelliği sürdürürler ve ömür boyu kalıcıdır. Yine de çevre dokuda devam eden hormonal dökülme varsa dermatolog, topikal minoksidil veya sistemik DHT blokeri önerebilir. Düzenli peeling ve sakal şampuanı kullanmak folikül çevresinde sebum birikimini engeller, enfeksiyon riskini düşürür. Böylece sakal ekimi sonrasında hem yoğunluk hem de deri sağlığı uzun yıllar korunur.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...