Felsefe hakkında her şey…

Yabancılaşma

28.11.2022
1.141
Yabancılaşma

Yabancılaşma; insanın çevresinden, işinden, emeğinin ürününden ya da benliğinden uzaklaşma ya da ayrılma duygusudur. Çağdaş yaşamın çözümlenmesinde sıkça kullanılan yabancılaşma kavramı sosyal bilimler içinde birçok farklı anlamda kullanılmaktadır.

Yabancılaşma terimini en iyi bilinen anlamıyla Karl Marx kullanmıştır. Marx’a göre bu kavram, insansal ürünlerin insanı boyunduruğu altına alan karşıt güçler haline gelmeleri ve bunun sonucu olarak da insanı insan olmayana dönüştürmeleri sürecini dile getirir. Tarihsel süreçte insan, tarihsel ve toplumsal yasaların bilgisini edinip onlara egemen olamamasından ötürü, toplumsal gelişmeyi insansal özünü geliştirici bir biçimde geliştirememiştir.

Toplumsal yasaların bilincine varmadan toplumsal gelişmeyi bilinçle ve insanca yönetmek olanaksızdır. Bu bilgisizliğin sonucu olarak, tarihsel süreçte hep kendisine yabancı, eş deyişle insansal olmayan ürünler ortaya koymuştur. Bundan ötürü insan, yarattığı maddi ve tinsel dünyasını durmadan zenginleştirdiği hâlde bizzat kendisini maddi ve tinsel olarak durmadan yoksullaştırmıştır. Bunun sonucu olarak insan, bizzat kendi kendisine yabancılaşmış ve insan olmayana dönüşmüştür.

Endüstrileşme sürecinde fabrikalarda makineleşmenin öne çıkması, kitle üretiminin yapılması, işlerin en ince ayrıntısına kadar bölünüp basitleştirilmesi, çalışanın makinenin bir uzantısı hâline gelip ürettiği ürün ile bağının kopması, işletmenin teknik bir yapı olarak görülüp insani boyutun göz ardı edilmesi endüstri toplumunda çalışanın işe, iş yerine ve ürettiği ürüne yabancılaşmasını da beraberinde getirir.

Tarım toplumunda hem tarımda çalışan hem de zanaatkârlık yapan insanların ürettiği ürünle özdeşleşmesi ve bütünleşmesi söz konusudur. Üretilen ürün bir yönüyle o kişiyi de temsil eder. Endüstri toplumunda fabrikalarda işi sadece vida sıkmak ya da herhangi basit bir işi tekrarlamak olan işçinin ise ürettiği ürün ve yaptığı iş ile ilgili hiçbir duygusal bağı kalmamış, hem işine hem ürettiği ürüne yabancılaşmıştır.

Yabancılaşmaya yönelik en ağır eleştiriler Komünist Manifesto’da yer almaktadır. Marx ve Engels’in modern toplumdaki yabancılaşmaya yönelik eleştirileri literatüre önemli katkı yapmıştır:

“Yaygın makine kullanımı ve iş bölümü yüzünden, proleterin işi, tüm bireysel niteliğini ve bunun sonucu olarak da çalışan insan için tüm çekiciliğini yitirmiştir. Kendisi makinenin bir eklentisi hâline gelir ve ondan beklenen yalnızca en basit, en tekdüze ve en kolay edinilen hünerdir. Modern endüstri, ataerkil ustanın küçük atölyesini endüstri kapitalistinin büyük fabrikasına çevirdi. Fabrikaya doluşmuş emekçi yığınlar, askerler gibi örgütlenmişlerdir. Endüstri ordusunun sıradan erleri olarak kusursuz bir subaylar ve astsubaylar hiyerarşisinin komutası altına sokulmuşlardır. Yalnızca burjuva sınıfın ve burjuva devletin kölesi olmakla kalmıyorlar, makine tarafından, denetleyici tarafından ve hepsinden çok tek tek fabrika sahibi burjuvanın kendisi tarafından gün gün, saat saat köleleştiriliyorlar. Bu despotluk, amaç ve hedefinin kazanç olduğunu ne denli açıkça ilan ederse o denli bayağı, o denli nefret uyandırıcı, o denli öfkelendirici oluyor. El emeği ne denli az beceri ve güç harcaması gerektirirse, bir başka deyişle, modern endüstri ne denli gelişirse, erkek emeğinin yerini o denli kadın emeği alır. Yaş ve cinsiyet farklılıklarının işçi sınıfı için artık herhangi bir ayırıcı toplumsal geçerliliği yoktur. Bunların hepsi de bedelleri yaşa ve cinsiyete bağlı olarak değişen iş aletleridirler” (Marx – Engels, 1998: 124-125).

Fabrikalar, uzmanlaşmayla birlikte iş süreçlerinde çalışanların belirlenmiş görevleri yaptığı bir özellik göstermektedir. Vasıfsız çalışanın tüm gün boyunca hareketli montaj hattında aynı işi yüzlerce kez tekrarlayarak yapması, yaptığı işle ilgili iş sürecinde hiçbir söz hakkı olmaması yabancılaşmayı artırmaktadır.

Kaynak: ÇALIŞMA SOSYOLOJİSİ, s. 8-9, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2702 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1668

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...