Felsefe hakkında her şey…

Xenophanes (Ksenophanes) Kimdir?

12.11.2019
6.666
Xenophanes (Ksenophanes) Kimdir?

Kolophonlu Ksenophanes, MÖ 6. yüzyılda ve 5. yüzyılın başlarında Antik Yunanistan’da yaşamış, felsefi eğilimleri olan gezgin bir şair ve bilgeydi. Bu denli eski bir isim için günümüze ulaşan önemli sayıda fragman vardır ve elimizdeki şiirsel manzumeler çok çeşitli konulara işaret etmektedir. Bunlar arasında din, bilgi, doğal dünya, bir ziyafette nasıl davranılması gerektiği ve çeşitli sosyal öğretiler ve görüşler yer almaktadır.

Farklı ilgi alanlarına rağmen, en çok rağbet gören dine, özellikle de insanların tanrıları antropomorfize etme eğiliminin bir sonucu olan tanrısal olana dair yanlış tasavvurlara yönelik eleştirileriyle hatırlanır. Ksenophanes‘e göre insanlar bu eğilim ve dönemin kutsal metinleri tarafından ciddi şekilde yanlış yönlendirilmiştir ve o, takipçilerini din konusunda akla ve geleneksel inançlara daha az yer veren bir anlayışa yönlendirmeye çalışmıştır. Bununla birlikte, teolojik katkıları yalnızca olumsuz nitelikte değildir, zira tanrısal iyilik kavramını destekleyen yorumlar da ortaya koymuştur ve pek çok kişi onun Batı entelektüel geleneğindeki ilk monoteist, hatta panteist olabileceğine dair görüşler ileri sürmüştür.

Ksenophanes‘in ilahi birlik perspektifini destekleme eğilimi Platon ve Aristoteles’in onu Eleacı felsefe okulunun kurucusu olarak tanımlamasına yol açmış ve bazıları onu (muhtemelen hatalı bir şekilde de olsa) Parmenides’in hocası olarak sınıflandırmıştır.

Ksenophanes‘in birçok şiirsel dizesi fiziksel dünyayla ilgilidir ve fragmanlar çeşitli göksel fenomenleri mitolojiden arındırmak için çok yaratıcı denemelere işaret eder. Gökkuşağının buluttan başka bir şey olmadığını iddia etmesi buna bir örnektir. Ayrıca toprak ve suyun doğanın temel “maddeleri” olduğunu varsaymış ve kısmen fosil gözlemlerine dayanarak dünyamızın aşırı ıslaklık ve kuruluk dönemlerinden geçtiği görüşünü savunmuştur.

Ksenophanes’in çığır açıcı yorumlar yaptığı bir diğer alan da epistemolojidir. Dinî iddialara karşı eleştirel bir rasyonaliteyi desteklemenin yanı sıra, tüm bilgi iddialarına yönelik genel bir alçakgönüllülük ve şüpheciliği teşvik etmiş ve dogmatik kibirden uzak durmaya çalışmıştır.

Gerçek anlamda felsefe Ksenophanes’le başlar. Çünkü gerçek anlamda felsefe “kendini bil!”, “haddini bil!”dir. Bunun da temeli eleştiridir. Eleştiri, Eski Yunanca’da krisis; ayırma demektir. Bilgi ile bilgi olmayanı ayırmaktır.

Herakleitos‘un çağdaşı olan Xenophanes (aşağı yukarı 569- 477 arasında yaşamıştır) Kolophonludur. (Bugünkü İzmir ile Efes arasında).

Bir filozof olmaktan çok, din bakımından bir öğreticidir. Öğretici nitelikteki koşuğundan kalan parçalarından Xenophanes‘in, halk dininin tanrıları insan gibi tasarlamasıyla savaştığını görüyoruz. Bu, onun gördüğü başlıca iştir. Tanrıların bu insanlaştırılması –anthropomorphism- Homeros ile Hesiedos’ta yüksek edebi bir biçim de kazanmıştı ve bunların Yunan eğitiminde çok önemli bir yerleri vardı.

Xenophanes şöyle diyor:

“Homeros ile Hesiedos, ölümlüler (insanlar) arasında suç sayılan, utanılan bütün şeyleri tanrılara da yüklemişlerdir. Tanrılar hırsızlık ederler, yalan söylerler, eşlerini aldatırlar.”

Sonra:

“Ölümlüler sanıyorlar ki tanrılar da kendileri gibi doğmuşlardır, kendileri gibi giyinirler, kendilerinin biçimindedirler. Nitekim Habeşler tanrılarını kendileri gibi kara ve yassı burunlu; Trakyalılar sarışın ve mavi gözlü diye düşünürler. Böyle olunca, atların, aslanların elleri olup da resim yapabilselerdi, atlar tanrılarını at gibi, aslanlar da aslan gibi çizeceklerdi. Oysa tanrılar ne aslan biçimindedirler, ne zenciler gibidirler, ne de Yunan heykellerinde olduğu gibi insan kılığındadırlar.”

Halk dininin tanrıları insan biçiminde tasarlanmasına karşı, Xenophanes kendi tanrı tasarımını koyar. Bu, arınmış bir tanrıdır.

Ona göre: “Bir tanrı vardır; bu , tanrılar ve insanların en ulusudur; ne biçimi, ne de düşünmesi bakımından ölümlülere benzer; bu tek Tanrı baştan aşağı işitmedir, baştan aşağı düşünmedir; her şeyi düşünceleriyle hiç zahmetsiz yönetir.”

Xenophanes‘in bu tanrı tasarımı, tek tanrıcılığa (monoteizm) doğru atılmış bir adımdır.

Bilginin ne olduğu bilinmeden bilginin ne olmadığı da bilinemez. Öncelikle dönemin insan merkezli anlayışını eleştiriyor ve insanlar, tanrıların kendilerine benzediklerini nereden biliyorlar diye soruyor. Bu, monoteizm olarak da adlandırılabilecek belli bir tanrı anlayışı doğrultusunda yapılan bir eleştiridir. Bunu araştırırken şunları anlatıyor:

İnsanlar sadece kendi dünyalarından hareketle gerçeklik hakkında tahminlerde bulunuyorlar, diyor. Gerçekliği böyle sanıyorlar, diyor. Siz tanrıları kendi dünyanızdan hareketle anlayamazsınız. Deneyimler dünyasından kalkarak tanrılar hakkında konuşamazsınız, siz başka bir sahayı deney dünyasından hareketle anlamaya çalışıyorsunuz, demektedir. Deneyim bilgisiyle siz bu sorunun cevabını bulamazsınız.

İlgili konular:

Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...