Felsefe hakkında her şey…

Arkadaşlarımızı bizim gibi koktukları için mi tercih ediyor ve seviyoruz?

12.07.2024
Arkadaşlarımızı bizim gibi koktukları için mi tercih ediyor ve seviyoruz?

Bazen iki insan birbiriyle hemen kaynaşır ve bu iki kişinin arasında bir anda güçlü bir bağ kurulur. Aşk için bu olgunun ilk görüşte gerçekleştiği söylenir. Arkadaşlık ise tamamen farklı bir uyarıcıya bağlıdır: Yakın zamanda yayınlanan bir araştırmaya göre bu uyarıcı, vücut kokusudur. 1

İki insan birbirine ne kadar benziyorsa bu kişilerin zaman içinde güçlü bir dosluk bağı kurma olasılığı da o oranda yüksektir. Aradığımız benzerliklerin bazıları yaş, eğitim ve din gibi nispeten daha basitken bir kısmı ise kişilik, değerler, nöral aktivite örüntüleri 2 ve genetik yapı 3 gibi biraz daha karmaşıktır. Bu benzerliklerin, esasen “ilk görüşte arkadaşlık” anlamına gelen bir terim olan uyuşma arkadaşlıkların kurulmasında da rol oynayacağı düşünülebilir.

Peki bir insan başka bir insanla tanıştıktan sonraki birkaç dakikalık süreçte bu kadar çok değişkeni nasıl ölçebiliyor? Bunu yanıtlamak için arkadaşlığın muhteşem örneklerinden birine bakmamız yeterli olabilir: köpekler.

Yeni bir arkadaşlık potansiyeli ile karşılaşan birçok köpek, “havadan sudan konuşmayı” bir kenara bırakıp doğrudan işe koyulur ve beynin duygusal merkezine direkt bağlantısı bulunan tek duyu organını, yani burnunu devreye sokar. Bir yabancıyla karşılaştıktan birkaç dakika sonra, bir köpek ya yeni bir iyi arkadaş ya da düşman kazanmış olabilir. Potansiyel ilişkileri değerlendirirken koku iletişimini tercih edenler sadece köpekler de değildir; bu, çoğu memeli için tercih edilen iletişim şeklidir.

İsrail’deki Weizmann Bilim Enstitüsü’nde yüksek lisans öğrencisi olan Inbal Ravreby, insanların da diğer memelerde de görüldüğü gibi anında ve güvenilir değerlendirme yapabilmek için kokuyu kullandığını ileri sürüyor.

İnsanlar sürekli olarak ve fakat bilinçaltında, hem kendilerini hem de diğer insanları koklarlar

Ravreby’nin hipotezi bilim dünyasının bazı önemli isimlerine meydan okur cinstendir. 4 Charles Darwin, “koku alma duyusunun, eğer bir faydası varsa dahi insanlara son derece az faydası olduğunu” ileri sürmüştür. Sigmund Freud, insanların kokulara olan ilgisini kaybetmesinin ayaklarının üzerinde dik duruşun ve medeni davranışların gelişiminin ayrılmaz bir parçası olduğunu iddia etmiştir. Freud, vücut kokusuna yönelik her türlü ilgiyi psikiyatrik bir bozukluğun belirtisi olarak yorumlamıştır. Ancak bu görüş günümüzde büyük ölçüde değişmiştir.

Son araştırmalar, insanların sürekli olarak kendilerini ve diğer insanları kokladığını göstermiştir. Örneğin, 2020 yılında yapılan bir araştırma, insanların bilinçaltında aynı cinsiyetten olanları farklı cinsiyetten olanlara göre daha sık kokladığını ortaya koymuştur. 5 Ravreby, bunun insanların arkadaşlık kurma potansiyelini nasıl çabucak değerlendirdiğine dair bir ipucu olabileceğini düşünüyor. Ravreby, insanların karmaşık benzerlikleri neredeyse hemen tespit etmek için kendilerini ve başkalarını kokladıklarını varsayıyor. Başka bir deyişle, eğer biri size benzer kokuyorsa o kişi iyi arkadaşınız olabilir.

Uyuşma arkadaşlığı gerçek bir olgu mu?

“Uyuşma” kavramı günlük konuşmalarda sıkça kullanılsa da bilim camiasında bu kavramın biçimsel bir tanımı bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, kimse bunun tanımlanabilecek evrensel bir sosyal olgu mu yoksa insanların farklı şekillerde deneyimlediği günlük bir olgu mu olduğunu saptayabilmiş değildir. Uyuşma arkadaşlıklarının gerçek olup olmadığını belirlemek için Ravreby ve ekibi yaş ortalaması 26 olan 235 kişiyi bir araya getirdi ve onlardan “uyuşma arkadaşlığını” kendi ifadeleriyle tanımlamalarını istedi.

Katılımcılardan 10’unun araştırmacıların neyden bahsettikleri hakkında hiçbir fikri yoktu. Ancak, diğer 225 katılımcı bu fenomen hakkında çok benzer kavramlara sahip çıktı ve 137’si bunu “tanışıldığında hemen gelişen arkadaşlık” olarak tanımladı. Diğer ortak ifadeler arasında “kimya” ve “aynı frekans” gibi ifadeler yer alıyordu. Bu da “uyuşma arkadaşlığının” gerçek bir sosyal olgu olduğunu doğrulamıştır. Uyuşma arkadaşlarının birbirine benzeyip benzemediğini test etmek için ise Ravreby ve ekibi, bu net tanıma uyan arkadaş çiftlerini bulmak gibi zor bir işe giriştiler.

Ravreby altı ay boyunca reklam panolarında ve sosyal medyada karşılıklı olarak ilk karşılaşmalarını “uyuşma” olarak tanımlayan arkadaşlar aramak için kapsamlı ilanlar verdi. Aylar süren telefon görüşmeleri ve anketlerin ardından, 20 çift aynı cinsiyetten, ortalama yaşları 25 ve ortalama arkadaşlık süreleri altı yıl olan on erkek ve on kadın olmak üzere romantik olmayan uyuşma arkadaşı buldu.

Bu uyuşma arkadaşları katı bir uyuşma politikası izleyerek vücut kokularını birbirlerine iletmiştir. Kişilere her akşam duş almaları için parfümsüz sabun verilmiş ve kokulu olabilecek diğer kozmetik ürünlerden (deodorant, parfüm, vb.) kaçınmaları söylenmiştir. Ayrıca, duştan sonra iki gece üst üste en az altı saat boyunca giymeleri için pamuklu bir tişört verilmiştir. Bunun yanı sıra, vücut kokusunu güçlü bir şekilde etkileyen yiyeceklerden (köri, kuşkonmaz ve sarımsak gibi) kaçınmaları istenmiştir. İkinci gecenin ardından araştırmacılar tişörtleri toplamış ve koku kaybını en aza indirmek için bir dondurucuda saklamışlardır.

Ravreby, kirli giysilerle dolu bir dondurucu ile birlikte, her bir giysiyi koklamaları ve “hoşluk”, “yoğunluk”, “cinsel çekicilik”, “yeterlilik” ve “mizaç” açısından derecelendirmeleri için 24 gönüllü daha buldu. Ravreby ve ekibi ayrıca son teknoloji ürünü bir koku kimyasal analiz makinesi olan eNose kullanarak koku profilleri oluşturdu. Hem gönüllüler tarafından oluşturulan profiller hem de eNose tarafından oluşturulan profiller, kokusunu bağışlayanların diğer donörlere kıyasla uyuşma arkadaşlarına önemli ölçüde daha fazla benzediğini ortaya koydu.

Bir eNose cihazı yabancıların uyuşma arkadaşı olup olmayacağını tahmin edebilir

Eğer benzer kokulu kişilerde uyuşma arkadaşlığı gelişiyorsa ve eNose hangi kişilerin benzer vücut kimyası profiline sahip olduğunu belirleyebiliyorsa teorik olarak Ravreby, eNose’u yabancıların ilk koklamada arkadaş olup olmayacaklarını tahmin etmek için kullanabilirdi.

Ravreby bunu test etmek için 17 yabancıyı bir araya getirdi ve bunların vücut kokularını topladı. Ardından, yabancılar Ayna Oyunu oynadı: İki yabancı, iki dakika boyunca tam bir sessizlik içinde birbirlerinden yaklaşık 30 santimetre uzakta durdu ve birbirlerinin el hareketlerini yansıtmaya çalıştı. Oyun tamamlandıktan sonra katılımcılar partnerleriyle uyuşup uyuşmadıklarını ifade ettiler.

Katılımcılardan yirmi ikisi karşılıklı uyuşma bildirmiştir. Daha sonra eNose tarafından yapılan analiz, bu kişilerin karşılıklı olarak uyuştukları kişiyle diğer katılımcılara göre daha benzer kokuya sahip olduğunu ortaya koymuştur. Araştırmacılar, yalnızca eNose verilerine dayanarak hangi iki kişinin birbiriyle uyuşacağını %71 doğrulukla tahmin edebildi. Bulguları gelecekteki çalışmalarda doğrulanırsa bir arkadaş edinme teknolojisine sahip olabiliriz.

 


Bu makale Sosyolog Ömer Yıldırım tarafından www.felsefe.gen.tr için, Peter Rogers’ın “Do we like our friends because they stink like we do?” isimli makalesinden Türkçeye çevrilip derlenerek hazırlanmıştır. Alıntılanması durumunda kaynak gösterilmesi, ahlaklıca olanıdır.

Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer Yıldırım

KAYNAKÇA

  1. Ravreby, I., Snitz ve Sobel, N. (2022). There is chemistry in social chemistry. Science Advances, 8 (25), eabn0154, https://doi.org/10.1126/sciadv.abn0154
  2. Parkinson, C., Kleinbaum, A.M. & Wheatley, T. Similar neural responses predict friendship. Nat Commun 9, 332 (2018). https://doi.org/10.1038/s41467-017-02722-7
  3. Christakis, N.A. ve Fowler, J.H. (2014). Friendship and natural selection. Biological Sciences, 111 (3), 10796-10801, https://doi.org/10.1073/pnas.1400825111
  4. Roberts, S.C., Havlicek, J. ve Schaal, B. (2020). Human olfactory communication: current challenges and future prospects. Biological Sciences, 375 (1800), 20190258, https://doi.org/10.1098/rstb.2019.0258
  5. Perl, O., Mishor, E., Ravia, A., Ravreby, I. ve Sobel, N. (2020). Are humans constantly but subconsciously smelling themselves?. Biological Sciences, 375 (1800), 32306875, https://doi.org/10.1098/rstb.2019.0372
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...