Tüketim toplumu
Tüketim toplumu, tüketime toplumsal bir biçimde alıştırılmış yapıdır. Jean Baudrillard’a göre bu toplum, yani tüketim toplumu, yeni üretim güçlerinin ortaya çıkması ve verimlilik taşıyan ekonomik bir sistemin tekelci yeniden yapılanmasıyla orantılı yeni ve özgül bir toplumsallaşma tarzıdır.
Özellikle 20. yüzyıl itibarıyla fabrikasyon ürünlerin kitlesel üretimi sonucu, kendisini geçmişten ayıran kitlesel tüketimin modern dönemi, tüketim toplumunu oluşturmuştur.
21. yüzyılda satın almak ve tüketmek meta fetişizm temelinde yaygınlaşıyor ve daha çok sahip olmak, bir anlamda güç sahibi olmak ile özdeşleşiyor. Böylece, ihtiyaçtan fazlasını tüketmek saygınlığın, farklılığın, üstünlüğün, gücün yeni ölçüsü ve göstergesi olarak yaygınlaşıyor. Tüketim artık, tüketicinin bir ürünü beğenip satın almasından çok, karşılıklı etkileşimlerini, kısaca ürünle tüketici arasında yaşanan her türlü diyaloğu ve deneyimi kapsıyor.
TÜKETİM TOPLUMU
Kaynakların değerlendirilmesi, ürün ve hizmetlerin üretilmesi ve bunların dağıtımının yapılması eylemlerinin sonunda ürün ve hizmetlerinin kullanılması olarak tüketim, ekonomik faaliyetlerin son noktasıdır. Bu bağlamda tüketim toplumu da sonuçta tüketimin ve tüketim kültürünün egemen olduğu bir toplumdur.
Tüketim kültürünün, geleneksel ve yalın tüketim toplumlarını daha karmaşık ve kültürel içerikteki bir tüketim toplumuna dönüşümünü gerçekleştirmedeki rolü büyüktür. Bu açıdan bakıldığında tüketim toplumu, sadece daha çok ürün satın alan ve tüketen bir toplum değildir; daha çok, insanların düşlerinin tüketim etrafında şekillenmesidir.
Tüketim merkezî bir öneme geliyor ve artık tüketicinin bir ürünü beğenip satın almasından çok, karşılıklı etkileşimlerini, kısaca ürünle tüketici arasındaki yaşanan her türlü diyalogu ve deneyimi kapsıyor.
Tüketim toplumunu oluşturan önemli ekonomik faktörler arasında kalite üretiminin ve verimliliğin artması sonucu artan boş zaman ve tüketim gösterilebilir.
Endüstriyel kapitalizmin oluşmasında Max Weber, F. Taylor ve Henry Ford’un düşünceleri ve açıklamaları bu konularda önemli katkılarda bulunmuştur. Kitle üretiminin verimli ve akılcı yöntemlerle yapılması konusunda bilimsel temeller böylece atılmıştır.
Tüketmek için çalışmak ve üretmek gerekmekte ve böylece satın alabilecek ürün ve hizmetleri bulabilmek olanaklı olabilmektedir. Nesnelerin tüketilmesi fiziki ihtiyaçları karşılayan somut fayda olmaktan çok kültürel fayda olarak görülmektedir. Statü ve farklılık peşinde koşan insanların, tükettikleri ürünler ile rekabetçi tüketim yarışında bulunmalarının yanında, ürünlerin sık sık model değiştirerek kullanıp atılanların yerine yenilerin konulmaya çalışılmasıyla büyük yarışın rekabetçi üretimde de sürdüğü bir toplumdur tüketim toplumu.
Kaynak: EKONOMİ SOSYOLOJİSİ, s. 174-178, T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2303 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1300