Felsefe hakkında her şey…

Tarikatların üye kazanmak için kullandığı 4 psikolojik yöntem

31.07.2024
Tarikatların üye kazanmak için kullandığı 4 psikolojik yöntem

Dinî tarikatlar, genellikle kurucusunun dinî ilkeleri ile karakterize edilen, toplumdan ayrı bir şekilde dinî inançlarına göre yaşayan insanlardan oluşan dinî topluluklar ve örgütlerdir. Tarikatlar dünyadaki birçok dinde bulunmaktadır. Ancak herhangi bir dine bağlılık beyan etmeden kendi içinde bir yapı oluşturan tarikatlar da vardır.

Scientologistler insanların galaktik varlıkların ruhlarının etkisinde olduğuna inanmaktadır. Heaven’s Gate grubu toplu intiharın Hale-Bopp kuyruklu yıldızının ardından uçan bir uzay gemisine girmelerini sağlayacağına inanıyordu. Branch Davidianların lideri kendisinin mesih ve tüm kadınların onun “ruhani eşleri” olduğunu iddia etti. Bu kadar çılgınca görüş varken daha çılgınca olan tek şey insanların tarikatlara inanıyor görünmesidir.

Görünen o ki insanlar doğru koşullar altında son derece yönlendirilebilir olabiliyorlar. Tarikat üyeleri, muhtemel adayları hedef alır ve tarikata yeni üyeler kazandırmak için kanıtlanmış teknikler kullanır. Tarikatlar çok farklı inançlara sahip olsalar da yeni üye kazanma ve üyelerini elde tutma yöntemleri bakımından genel bir kalıp izleme eğilimindedir. İşte bir tarikatın içine çekilmenin dört adımı…

Doğru hedefi seçmek

Doğru koşullar altında çoğu insanın tarikat etkisine girebileceği görülmektedir. Araştırmalar, tarikata katılmaya en yatkın kişilerin stresli, duygusal olarak savunmasız, aile bağları zayıf ya da yetersiz olan veya olumsuz sosyoekonomik koşullarda yaşayan kişiler olduğunu göstermektedir. 1 Üniversiteye yeni başlayan öğrenciler, kimliklerini henüz oluşturdukları ve ailelerinden yeni ayrıldıkları için tarikatlar için iyi bir hedeftir. Ayrıca, çocukken ihmal veya istismara uğramış kişiler de kolayca ikna edilebilir; çünkü bu kişiler çocukluklarında kendilerinden esirgenen kabul edilme arzusuyla yanıp tutuşmaktadırlar.

Tarikata katılanların genellikle akıl hastası olduğuna dair yanlış bir inanış vardır; fakat durum genellikle böyle değildir. Tarikatlar tamamen öngörülemez insanların kendilerine katılmasını istemezler; daha ziyade, tarikatın amacı için çalışabilecek ve para bağışlayabilecek nispeten kararlı insanlar isterler. Bu nedenle, stresli dönemlerden geçen görece sağlıklı insanlar tarikatların başlıca hedefleridir.

İlgi yoğunluğu

İlk olarak Moon Tarikatı tarafından kullanılan ilgi yoğunluğu aşağı yukarı kendini açıklar niteliktedir. Stresli, duygusal olarak savunmasız bir hedef belirleyen tarikatlar, bu kişiyi sevgi, pohpohlama ve kabul etme ile sarmalıyor. Tarikatlar üzerine çalışmalar yürüten Ronald N. Loomis, üniversite kampüslerindeki bu uygulamayı yapan tarikat üyelerini “öğrenciye yaklaşan ve öğrencinin kendisini özel ve eşsiz hissetmesi için elinden gelen her şeyi yapan bir işe alım görevlisi” olarak tanımlamıştır. Bu kişiler kıvrak bir şekilde ben senin yeni en iyi arkadaşınım mesajını iletmeye çalışıyorlar. Ve birçok ortak noktayı paylaştıkları izlenimini vermek için ortak ilgi alanları varmış gibi davranıyorlar.

Tecrit

Tarikatçılar, bir kişiyi kabul ya da yaşama dair tatmin edici bir anlayış vaadiyle ikna ettikten sonra, o kişiyi izole etmeye çalışır. Bu genellikle, kişinin birkaç gün boyunca tarikatın ideolojisiyle telkin edildiği bir hafta sonu inzivası şeklinde gerçekleşir. Yeni katılanlar, gerçeklik kontrolü sağlayabilecek arkadaşlarından ve aile üyelerinden fiziksel olarak izole edilmekle kalmaz, aynı zamanda tarikatlar yeni katılanları genellikle dışarıdan gelen bilgilerden de izole eder. Gazeteler, kitaplar, televizyon ve internet erişimi sansürlenir, böylece yeni üyenin deneyimleyeceği tek gerçekliğin tarikat tarafından sunulan gerçeklik olması sağlanır.

Kontrolü elden bırakmamak

Sizi sahip olduğunuz en iyi arkadaşlar olduklarına ikna ettikten ve tarikatın ideolojisiyle yoğun bir propaganda altına aldıktan sonra, tarikatçıların bir sonraki işi sizi ellerinde tutmaktır. Bunu başarmak için kullanabilecekleri çeşitli teknikler vardır; ancak bunlar genellikle tarikat üyesini yinelemeli olarak korku ve sevgiye maruz bırakmayı içerir.

Sosyal Psikolog Alexandra Stein konu hakkında şöyle yazmıştır:

“Korktuğumuzda, korkudan kaçmak yerine güvenli bir sığınağa, ‘birine’ koşarız ve bu kişi genellikle kendimizi bağlı hissettiğimiz bir kişidir. Ancak sözde güvenli sığınak aynı zamanda korkunun kaynağı olduğunda, o kişiye koşmak başarısız bir stratejidir ve korkmuş kişinin donup kalmasına, yaklaşma ve kaçınma arasında sıkışıp gitmesine neden olur.”

Tarikatlar, üyelerini bu şekilde tamamen kontrol dışı tutarak, üyelerinin lidere olan bağımlılığını artırır ve kontrolü ellerinde tutmalarını sağlar. Yorucu, donup kalmış “korku ve kaçınma” durumu, tarikat üyelerini ve kendilerini bağladıkları ideoloji hakkında eleştirel düşünme becerilerini bastırır.

Bu durumdan kurtulmak için genellikle başka bir destekçi gerekir, sistemden bıkmış başka bir tarikat üyesi ya da başka bir dış etki… Genel olarak, tarikatlar anlatıyı kontrol ederek üyeleri üzerindeki kontrollerini sürdürürler. Muhalif sesler, tarikat üyelerine kendilerini yeniden konumlandırmak ve nesnel gerçekliğe geri dönüş yolunu bulmak için kullanabilecekleri bir nirengi noktası sunar.

 


Bu makale Sosyolog Ömer Yıldırım tarafından www.felsefe.gen.tr için, Matt Davis’in “4 psychological techniques cults use to recruit members” isimli makalesinden Türkçeye çevrilip derlenerek hazırlanmıştır. Alıntılanması durumunda kaynak gösterilmesi, ahlaklıca olanıdır.

Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer Yıldırım

KAYNAKÇA

  1. Curtis, J.M. ve Curtis, M.J. (1993). Factors Related to Susceptibility and Recruitment by Cults. Psychological Reports, 73 (2), 451–460, https://doi.org/10.2466/pr0.1993.73.2.451
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...