Felsefe hakkında her şey…

Stres zamanla içimizde birikebilir ve giderilmediğinde tükenmişlik sendromu orada bizi bekliyordur…

19.12.2024
Stres zamanla içimizde birikebilir ve giderilmediğinde tükenmişlik sendromu orada bizi bekliyordur…

Stresin ardındaki şu bilimsel gerçek oldukça ilgi çekicidir: Stres zamanla içimizde biriken bir şeydir. Bu birikimin yarattığı baskıyı azaltmadığımızda ve bundan belirli bir süre içinde kurtulamadığımızda, stres giderek büyümeye devam eder.

İçine sürekli olarak hava pompalanan bir futbol topu düşünün. Topa hava pompalandıkça top daha basınçlı hâle geliyor. Burada tahmin edebileceğiniz gibi, futbol topu zihniniz ve bedeniniz, hava ise strestir.

Bu benzetme, stresin etkilerinin yanı sıra kronik stres ve akut stres arasındaki farkları görselleştirmek için de oldukça işe yarar. Akut stres geçicidir; ancak yine de topa çok fazla hava pompalanmaya devam edilir ve bir süreliğine de olsa baskıyı ciddi biçimde hissederiz. Sadece akut stresin bulunduğu bir yaşamda bunu azaltma stratejilerine doğal ve kendiliğinden başvururuz; bu da modaya uygun tabirle biraz stres atmamızı sağlayacaktır. Hayatımıza devam ederken gevşemek için radyo dinlemek, kitap okumak ve spor yapmak gibi gündelik şeylerle meşgul olarak stresi azaltırız.

Kronik stresimizi sürekli olarak beslemektense asla vazgeçmeyiz. Ne kadar çok kronik stres faktörü yaşarsak o kadar çok stresle besleniriz ve beslendiğimiz oranda da baskı hissederiz. İş yerindeki görevlerimiz, bir evi çekip çevirme düşüncemiz ya da can sıkıcı finansal kaygılardan kaynaklanan baskılar gibi ortalama düzeydeki stres kaynaklarıyla yaşamımızı gayet iyi idare edebiliriz. Böylece zaman içinde kimileyin kendimizi stresli hissetsek de baskıdan varlığımızı sürdürmemize yetecek kadar kurtulmuş oluruz. Bu durum özellikle stresin yaşamımızdaki bir amaç arayışından kaynaklandığı, çabalarımızın değerlerimizle bağlantılı olduğu durumlarda geçerlidir. Hayatımıza örneğin çevrim içi haberleri, sosyal medya sitelerini ve uygulamalarını sürekli olarak kontrol etmek gibi çok fazla gereksiz stres kaynağı eklersek stres, üzerimizden attığımızdan daha büyük bir hızla birikmeye başlar. Bunun sonucunda da zamanla kişisel tükenmişlik eşiğimize yaklaşırız.

Stresin tükenmişlik ve anksiyete gibi olumsuz etkilerinden bazılarını hissettiyseniz bunları muhtemelen içinizdeki bu baskı arttığı için hissetmişsinizdir.

Hiçbir şey yapmazsanız basınç futbol topunuzu titretmeye başlar: Anksiyete. Daha uzun bir süre hiçbir şey yapmazsanız futbol topunuzun içinde top parçalanana kadar basınç birikir: Tükenmişlik. Parçalanma yaşandıktan sonra parçaları toplayıp yeniden başlamaktan başka seçeneğiniz kalmayabilir. Neyse ki futbol topunun üzerinde bir emniyet supabı vardır: Zihnimizi dengelemeye yarayan stres giderici stratejiler. Bu stratejiler stresi azaltır ve kortizol değerini düşürür; böylece içinizdeki stres olumsuz etki yaratacak kadar birikemez.

Peki hayatınıza giren stres, hayatınızdan çıkartmayı başardığınız stresten fazla mı, az mı? Bu kuşkusuz yapılması mümkünsüz bir hesaplamadır ve cevabı bilmiyoruz. Ancak mümkünse ne kadar iyi durumda olduğunuza dair kabaca bir kişisel değerlendirme yapabilirsiniz.

Hayatımıza çok fazla stres girdiğinde, futbol topumuz titremeye başlar ve daha sonra bu basınç azaltılmazsa stres birikimi patlamaya neden olur, top parçalanır. Hayatımıza akan stres kabaca dışarı akan, azalttığımız strese eşit olduğunda, kendimizi mutlu, enerjik ve aktif hissederiz.

Yeterince stres olmaması da ayrı bir sorun teşkil edebilir. Üretkenlik yelpazesinin verimsiz sınırındaki bir kişiyi düşünelim: İçeri girenden daha fazla stres dışarı akıyorsa aynı şekilde motivasyonsuz hissetmemek için üstlenilecek yeni görevler de dâhil olmak üzere değerli stres kaynakları bulmanız gerekebilir. Unutmayın: genellikle eustress (stresin zıttı) olarak adlandırılan iyi stres, hayatı uzun bir zaman aralığında şaşırtıcı derecede keyifli ve anlamlı kılar.

Eğer siz de benim gibi biriyseniz ve stresiniz dışarıdan gelenden daha fazlaysa fazla stresi azaltmanın yollarını bulmalısınız. Profesyonellere danışmaktan asla çekinmeyiniz.

Yazan: Sosyolog Ömer Yıldırım

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...