Popüler kültür
Popüler kültür, yeni ve farklı bir kültür kalıbı ve kültür biçimi olarak dikkat çeker. Popüler; halka ait, yaygın, kitlesel demektir; popüler kültür ise çoğunluk ve kitleler tarafından benimsenen kültür demektir.
Popüler kültür en geniş ve kabul gören tanımıyla gündelik hayatın kültürüdür. Gündelik hayatın bütün kurumlarında ve ritüellerinde kendini gösterir. Gündelik hayat içinde belirli bir yaşam tarzının ideolojik olarak yeniden üretilmesinin ön koşullarını da sağlar. Gündelik ideolojinin yaygınlaşma ve onaylanma ortamını yaratır. Dolayısıyla popüler kültür gündelik hayat içindeki iktidar mücadelesinin de alanıdır.
Kimilerine göre popüler kültür kitlelerin yaşadıkları koşullara eleştirel bir gözle bakmalarını engellemekte, onların bilinçlenmelerini önlemektedir. Kimilerine göre ise geniş kitlelere yaşamın ağır temposunda soluk aldırmakta, yaşamın ağır koşullarına katlanma imkânı sunmaktadır (Çağan, 2003: 35).
Çağdaş sosyal bilimler literatüründe popüler kültür çalışmaları son derece problemli bir alana işaret eder. ‘Popüler kültür’ kavramının tanımı ve içeriği konusunda birçok sosyal bilimci ve sosyolojik kuram arasında önemli sayılabilecek ölçüde farklılıklar, uyuşmazlıklar ve hatta çatışmalar vardır. Ayrıca popüler kültür alanında yapılacak çalışmalarda hangi yöntem ya da yöntemlerin kullanılacağı konusunda da ciddi belirsizlikler bulunmaktadır.
Popülerin dil bilimsel temelinin, geç Orta Çağ dönemindeki “halkın” anlamından, bugünkü yaygın kullanımıyla “birçok kişi tarafından sevilen veya seçilen” anlamına gelmesi, sivil toplumun evrimine karşılık olarak değerlendirilmektedir (Özensel, 2011: 269).
Nicel anlamda çok kişinin tercih ettiği popüler kültür, nitelik bakımından yoksun bulunmakta ve kalitesiz addedilmektedir. Böylesi bir değerlendirme şeklini dile getiren Gans (2005: 43), popüler kültürün yüksek kültürü ayağa düşürdüğünü belirtir. Bu anlayışa göre popüler kültür bir kitle kültürüdür ve kültürel, estetik ve değerler açısından önemsizdir. Bununla birlikte bir başka eleştiri ise tüketim ve kapitalizm üzerinden gerçekleştirilmektedir.
Popüler kültürü bir direnç alanı olarak gören Fiske (1999: 216), popüler kültür ile kitle kültürünü ayırmaktadır. Kitle kültürü endüstri aracılığıyla üretilen bir kültür olmasına karşın, popüler kültürün iktidar ve güç odaklarına karşı bir direnç oluşturduğunu, bir direnme mevzii hâline geldiğini belirtmektedir. Buna göre popüler kültür egemen iktidar ilişkilerine karşı direnç gösterenlerin kültürüdür.
Popüler kültür, hegemonyanın başarısızlığa uğradığı, toplumsal denetimin disiplinsizlikle karşılaştığı durumlarda kendini gösterir. Belki popüler kültür, bir anlamda insanların kendiliklerine, kendi değerlerine tutunma refleksi olarak da görülebilir.
POPÜLER KÜLTÜR NASIL OLUŞUR?
Popüler kültürün tek kaynağı halk değildir; elbette gündelik hayatın kültürü olmasından dolayı halk ile yoğun bir ilişki içindedir. Ancak gündelik yaşam ile kültür endüstrisi ürünlerinin ara yerinde halkla temas hâlinde ortaya çıkar. Bunun yanı sıra popüler kültür halkın dışındaki mecraların da dâhil olduğu bir alandır; yukardan dayatmaları içerir.
Bir anlamda popüler kültür, sistemin sağladıklarıyla idare etme sanatıdır (Çağan, 2003: 54). Sistemin kültürel üretim mekanizmalarıyla doğrudan ilgili olan popüler kültür, kültür endüstrisinin bir sorunu olarak var olmaktadır.
Popüler kültürün yaygınlaşmasında, etkinliğinin artmasında, görünür kılınmasında bazı alanların rolü çok büyüktür. Özellikle radyo, televizyon, sinema, müzik, internet ve sosyal medya, popüler kültürün yaygınlaşma kanalları olarak gösterilebilir.
Esasen belli bir kültürün tanınması, yayılması, temsil edilmesi bakımından değerlendirilen televizyon, sinema ve müzik aynı zamanda birer kültürel biçim şeklinde tezahür etmektedir. Müzik, bir kültürün en önemli unsurlarından biridir; aynı şekilde televizyon ve sinema da bir kültür kanalı olarak görülebilir. Ne var ki bu araçlar büyük oranda popüler kültür çalışmalarına konu olmaktadır.
Televizyon, popüler kültür biçimi olarak en yaygın ve kitlesel bir iletişim ve eğlence aracıdır. Önemli bir boş zaman etkinliği olan televizyon izleme, insanların kültürel etkinliğini belirlemektedir. Sinema da film endüstrisi ile kültürel etkinliğini arttırmış durumdadır. Benzer bir şekilde popüler müzik yahut pop müzik, bazen arabesk kitlesel bir ilgiye mazhar olmaktadır.
İnternet ve sosyal medyanın ise kültürel etkinlik alanı tartışma bile kabul etmeyecek düzeyde fazladır. Sadece Facebook ve Twitter gibi sosyal medya organlarının etrafında oluşan yeni kültürel seremonileri hatırlamak yeterlidir.
Her bir kitle iletişim aracı, yalnızca popüler kültür bağlamında değil, farklı açılardan da değerlendirilmektedir. Birer kültür endüstrisi kurumu olmalarının yanında ulusal kimlik, ulusal kültür, propaganda, güç ilişkileri, kültürel küreselleşme bakımından da sözü edilen kitle iletişim araçlarının konumu tartışılmaktadır.
Genel olarak baktığımızda popüler kültürün genellikle kitle kültürüyle eş anlamlı sözcükler gibi kullanıldığını görürüz. Özellikle Frankfurt Okulu eksenli eleştirilerde, yüksek kültüre karşıt olarak konumlandırılan popüler kültür ya da kitle kültürü küçümsenerek olumsuzlanır.
Popüler kültür ile kitle kültürünün benzeştiği noktalar olsa da popüler kültür ve kitle kültürünü eş anlamlı terimler olarak görmek sakıncalıdır. Çünkü kitle kültürü kavramı büyük ölçüde kitle toplumu paradigmasıyla bir arada kullanılan bir kavramdır. Kitle toplumu paradigmasının terk edilmesiyle birlikte sorgusuz sualsiz kullanımı zorlaşmıştır. Ayrıca, kitle kültürü “yukarıdan dayatılan” bir kültür olduğu için önsel olarak olumsuz bir anlama sahiptir.
Paradigma: Bir bilimsel disipline, bilim topluluğuna belirli bir süre için model oluşturan ve topluluğun üyeleri tarafından yaygın olarak kabul edilen kuramsal çerçeveye verilen addır.