Bağımlılık yaratan sosyal medya araçlarından zarar gören öğrencilerin cep telefonu yasaklarından ve gözetim altında tutulmaktan daha fazlasına ihtiyacı var…

Geçtiğimiz günlerde Amerika’da Ontario’daki beş okul Facebook, Instagram, Snapchat ve TikTok gibi başat sosyal medya platformlarına karşı davalar açtı.
Dava dilekçesinde bu platformların bağımlılık yaratacak şekilde tasarlandığı ve eğitim sistemi için çeşitli sorunlara yol açtığı ifade edildi. Dava, sosyal medyanın çocukların ruh sağlığıyla ilgili sorunlar yaşamasına neden olduğunu ve dikkat dağınıklığı, sosyal geri çekilme ve siber zorbalık gibi durumları arttırdığını iddia ediyor. Ayrıca sınıfta kargaşa ve aksaklıklara yol açarak zaten artan sınıf mevcutlarıyla uğraşan öğretmenlere yeni yükler getiriyor.
4,5 milyar dolar tutarındaki davayı, geçtiğimiz yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde okul yönetim kurulları tarafından aynı şirketlere karşı benzer iddialarla açılan 200’den fazla dava takip etti.
Kanada’daki davayı zaman ve para kaybı olarak nitelendiren Ontario hükûmeti, sorunu çözmenin bir yolu olarak 2019’da uygulamaya koyduğu okullarda cep telefonu yasağını yeniden gündeme getirdiğini duyurdu.
Ancak inanılmaz derecede yaygın, bağımlılık yaratan ve zararlı olduğunu bildiğimiz bu teknolojilerin etkisine karşı uygulanabilecek çözüm bunları yasaklamak mı olmalıdır?
Araştırmalar sosyal medya platformlarının tarafsız olmadığını gösteriyor. Bu ortamlar ırkçılık içeren yapılarla iç içedir ve bu yapıları aktif olarak desteklerler. 7-11. sınıflar arasındaki Kanadalı çocuklarla yapılan bir çalışma, katılımcıların neredeyse yarısının internette ırkçı veya cinsiyetçi içerik gördüğünü ve marjinal gruplardan gelen gençlerin bu tür içeriklerle karşılaşma olasılığının diğerlerine göre daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Peki, bu durumda ne yapmamız gerekiyor?
Okullar, yasaklama yoluna gitmek ve yasağa uyduklarından emin olmak için öğrencileri izlemek yerine, öğrenciler ve öğretmenler için dijital medya okuryazarlığını ve eleştirel düşünmeyi geliştirmeye odaklanmalıdır.
Cep telefonunu sınıf içinde nasıl etkili bir şekilde kullanabiliriz diye düşünmek, bu bağlamda bir araştırma aracı olabilir. Bu teknolojik ürünler pedagojik bir araç olarak kullanılabilir.
Bu makale Sosyolog Ömer Yıldırım tarafından www.felsefe.gen.tr için, Ateqah Khaki, Catherine Zhu ve Vinita Srivastava’nın “Why students harmed by addictive social media need more than cellphone bans and surveillance” isimli makalesinden Türkçeye çevrilip derlenerek hazırlanmıştır. Alıntılanması durumunda kaynak gösterilmesi, ahlaklıca olanıdır.
Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer Yıldırım