Gülümsemeyi sevmek: İnsanlar neden gülen ve kendilerini de güldürebilen mizah duygusu gelişmiş partnerler arıyorlar?
İster aşk ister şehvet arayışında olalım, iyi bir mizah anlayışına sahip birine ihtiyaç duyarız. Tinder ve Facebook üzerinde flört üzerine yapılan araştırmalar, mizah duygusunun potansiyel bir partnerde en çok değer verilen özellik olduğunu göstermiştir.
Bir değer olarak mizah felsefesi, mizahın neden bu kadar önemli olduğuna ışık tutuyor. Erdem değerli bir özelliktir; hayranlık, gurur veya sevgi uyandıran bir şeydir. Geleneksel örnekler arasında sağduyu, dürüstlük, iffet ve bilgelik sayılabilir. Mizah duygusu bu saygın erdemlerle kıyaslanabilir mi?
Elbette, sıradan bir randevu ya da hayat arkadaşı arıyor olmanız, bir partnerde ne aradığınızı şekillendirecektir. Ancak ilişkiler üzerine yapılan araştırmalar, mizahın sadece ilk randevuyu ya da ilk öpücüğü getirmekle kalmadığını, aynı zamanda bir ilişkinin devamlılığını sağlamakla da bağlantılı olduğunu göstermektedir. 1
Birinin yaşamını değerlendirirken, onun mizah duygusuna sahip olması ön plana çıkmaktadır. Ölüm ilanları üzerine yaptığım kendi araştırmam, sevdiğimiz birinin hayatı üzerine düşünürken, onun gülme ve başkalarını güldürme kapasitesine değer verme eğiliminde olduğumuzu gösteriyor. 2
Ciddi olmamak konusunda neden bu kadar hassasız? Bunun bir nedeni, gülmenin keyifli olması ve biriyle birlikte gülmenin daha da keyifli olmasıdır. Mizah duygusunun değerinin bir kısmı, olumsuz duygulara olumlu duygularla karşılık verme gücünden kaynaklanır. Bizi güldürebilen insanlarla birlikte olmak isteriz, özellikle de bu kişiler bize stres, endişe veya umutsuzluk veren şeylere ve durumlara gülmemize yardımcı olabiliyorlarsa… Ancak hayattan keyif almanın pek çok yolu vardır. İnsanlar neden mizaha, örneğin iyi bir aşçı olmaktan ya da yazlık bir ev sahibi olmaktan daha fazla değer veriyor?
Mizah duygusuna sahip olmayı düşündüğümüzde, belki de aklımıza gelen ilk şey Cem Yılmaz gibilerce yapılan stand-up komedisidir. Bu insanlar mizah üretme, insanları güldürme işindeler.
Ancak elbette mizahı paylaşmak ve gülmek için de birilerinin orada olması gerekir. Ve genel durumda, mizah aynı zamanda biri ya da bir şey hakkındadır ki buna mizahın nesnesi diyebiliriz. Bu üretici-tüketici-nesne üçgeni, mizah duygusunun evini bulduğu matristir.
Tinder ve Facebook üzerine yapılan araştırmalar bu ayrımlara yer vermese de mizah duygusuna neden bu kadar değer verildiğini anlamak için bunların çok önemli olduğunu düşünüyorum. İyi bir mizah anlayışına sahip olmak için, üçgenin her bir köşesini işgal etme konusunda yetenekli olmanız gerekir. Bizi güldüremeyen birinin mizah anlayışı eksiktir. Ve herkes kaskatı bir sessizlik içinde otururken kendi esprilerine gülen bir insandan daha az çekici bir şey de sanıyorum ki yoktur.
Aynı şekilde, hayatın tuhaflıklarına gülemeyen biri de mizahtan yoksun bir budaladır. Elbette farklı insanlar farklı şeyleri gülünç bulur. Bu neye değer verdiğinize, ne beklediğinize ve neyi kutsal saydığınıza bağlıdır.
Bu, biz güldüğümüzde gülen, gülmediğimizde gülmeyen biriyle neden bu kadar uyumlu hissettiğimizi açıklar. Holokost şakalarını komik bulan ve feminist oyunbozanlardan şikayet eden bir kişi sizin tipiniz olmayabilir. Kesinlikle benim tipim değiller. Birinin mizah anlayışının sınırlarını test etmek, onun değerlerini paylaşıp paylaşmadığınızı keşfetmenin kestirme yoludur. İnsanlar potansiyel bir partnerde mizah duygusuna önem verirler çünkü bu, uyumluluğa dair en iyi ipuçlarından biridir.
Üçgenin üçüncü köşesi muhtemelen işgal edilmesi en zor olanıdır. Genel olarak, şaka konusu olmak pek eğlenceli değildir. Ancak kendi hatalarınızı kabul edememek ve kendinize gülememek, aşırı şişirilmiş bir egoya sahip olduğunuzun veya kendinizi çok ciddiye aldığınızın bir işaretidir. Şaka kaldıramayan biri mizah nesnesi olma konusunda kötüdür. Kendi zaaflarını ve kusurlarını kabul etmeye isteksizdirler ve bu nedenle onları düzeltme konusunda yetersiz kalır. Kim böyle bir sersemle birlikte olmak ister ki?
Demek istediğim, biraz kendini küçümsemek uygun olduğunda kendine gülemeyen birinin; kendi kendini kandıran bir kibir abidesi veya katı bir aziz olması muhtemeldir. İkisinden de iyi bir partner çıkmaz. Dolayısıyla, bir partner aradığımızda, azizlerle birlikte ağlamaktansa günahkârlarla birlikte gülmeyi tercih etmemiz son derece mantıklıdır. 3
Bu makale Sosyolog Ömer Yıldırım tarafından www.felsefe.gen.tr için, Mark Alfano’nun “Must love jokes: why we look for a partner who laughs (and makes us laugh)” isimli makalesinden Türkçeye çevrilip derlenerek hazırlanmıştır. Alıntılanması durumunda kaynak gösterilmesi, ahlaklıca olanıdır.
Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer Yıldırım
KAYNAKÇA
- Abel, M.H. (1996), Interaction of Humor and Gender in Moderating Relationships Between Stress and Outcomes. The Journal of Psychology, 132 (3), 267-276, https://doi.org/10.1080/00223989809599166
- Alfano, M., Higgins, A. ve Levernier, J. (2018), Identifying Virtues and Values Through Obituary Data-Mining. The Journal of Value Inquiry, 52 (-), 59-79, https://link.springer.com/article/10.1007/s10790-017-9602-0
- Curry, Oliver S. and Dunbar, Robin I. M. (2013) Sharing a joke: the effects of a similar sense of humor on affiliation and altruism. Evolution and Human Behavior, 34 (2). pp. 125-129. ISSN 1090-5138, http://doi.org/10.1016/j.evolhumbehav.2012.11.003