Kültürel kimlik
Kültürel kimlik, bireyin kimliğinin veya benlik algısının bir parçasını oluşturur ve milliyet, etnik köken, din, sosyal sınıf, kuşak, cinsiyet veya kendine özgü bir kültürel altyapısı olan her türlü sosyal yapıyla ilişkilidir. Bu şekilde, kültürel kimlik hem bireyin hem de aynı kültürel kimliği veya yetiştirilme tarzını paylaşan kültürel olarak özdeş grup üyelerinin karakteristik özelliğidir.
Kültürel kimlik; sosyal, kültürel ve tarihsel deneyimlerin söylemleri içinde sürekli olarak evrim geçiren, sabit olmayan bir süreçtir. Bazı insanlar diğerlerine kıyasla daha fazla kültürel kimlik değişimine uğrarken, daha az değişim geçirenler daha belirgin bir kültürel kimliğe sahiptir. Bu, onların kültürleriyle dinamik, ancak istikrarlı bir bütünlüğe ulaştıkları anlamına gelir.
Kültürel kimliğiniz, hayatınızdaki toplulukların inançlarını, değerlerini, davranışlarını ve normlarını özümsedikçe, anlamlandırdıkça ve benimsedikçe veya reddettikçe gelişen kişisel kimliğinizin ve dünya görüşünüzün önemli bir parçasıdır.
Kimlik terimi insanların aidiyetlerini belirtmek için kendilerine ve başkalarına yönelik kullandıkları etiketler ve sınıflandırmalar; aidiyetlerini gerçekleştirdikleri dizinlenmiş ifade ve davranış biçimleri ve başkalarının bu dizinleri yorumlamaları olarak ortaya çıkar. Dizinleri algılama ve yorumlama becerisinin kendisi de paylaşılan kültürün bir parçasıdır. Her birey; sosyal sınıf, cinsel yönelim, meslek ve çeşitli düzeylerde ulus-altı ve ulus-üstü aidiyetle ilgili olanlarla birlikte ulusal, etnik, dinî, kuşaklar arası ve toplumsal cinsiyet kimliklerinin bir bileşimi olan çeşitli türlerde kimliklerden oluşan bir dağarcığa sahiptir. “Kültürel kimlik” terimi zaman zaman yukarıda sayılanların bir kısmına veya tamamına uyarlanırken bazen de ayrı bir kategori olarak kabul edilmektedir. Bir yandan, kültür ve kimlik hiçbir zaman tamamen ayrılabilir değildir: Kültürü oluşturan inançlar, değerler, eğilimler, beğeniler, uygulamalar ve metinler ne olursa olsun, kültüre katılanlar için aynı zamanda bir kimlik işlevi görmesi gerektiği kültür kavramının belirleyici bir özelliğidir. Öte yandan, hiçbir grubun kültürel açıdan homojen olması beklenemez; kabilecilik dürtüsü insan doğasında çok derinlere kök salmıştır, hatta hayvan davranışlarındaki yaygınlığı evrimsel mirasımızda ne kadar derinlere indiğini göstermektedir. Örneğin, Müslüman dinî kimliği içinde ‘Müslüman olmanın’ farklı yolları vardır; başka bir deyişle, kendisi de çeşitlilik arz eden bir dinî kimlik şemsiyesi altında toplanan çeşitli İslamî kültürel kimlikler vardır: Sünni, Şii kültürü ve Sufi kültürü, temel inançlarının çoğu aynı olsa bile birbirinden kendine özgü uygulamalarla ve metinlerle ayrılırlar.
Kültür sürekli gelişen ve dinamik bir olgu olduğu için kültürel kimliğimiz de evrim geçirebilir. Hayatları boyunca kültürel kimlikleri hakkında hiç düşünmeden yol alan insanlar olsa da kültürel kimliğimize itiraz edildiğinde bunun farkına varma eğiliminde oluruz. Bu durum genellikle kendimizi dünyanın farklı bölgelerinde veya farklı kültürel normlara sahip gruplar arasında bulduğumuzda gerçekleşir. Kültürel kimlik önemlidir çünkü bu tür durumları nasıl yorumladığımızı ve nasıl tepki verdiğimizi etkiler, bu da hayatta ne kadar başarılı olduğumuzu etkileyebilir.
Kültürel Kimlik Nedir?
Kültürel kimlik bireyin kendisini millet, etnisite, ırk, cinsiyet ve din gibi çeşitli kültürel kategorilerden oluşan belirli bir grup ile tanımlaması veya ona ait olduğunu hissetmesi anlamına gelmektedir.
Kültürel gelenekler; miras, dil, estetik, kurallar ve örfler gibi kolektif bilginin paylaşılma sürecinde oluşur ve devamlılığını sürdürür. Eskiden bilim insanları kültürel gruplarla özdeşleşmenin mutlak ve değişmez olduğunu varsayarken, günümüzde bunu zamansal ve mekânsal değişkenlerle ilişkilendirmekte ve bağlamsal olarak değerlendirmektedir.
Kültürlerarası karşılaşmaların arttığı küreselleşen dünyada kültürel kimlik kavramı iletişim pratikleri üzerinden yeniden tanımlanmakta, müzakere edilmekte, sürdürülmekte veya sorgulanmaktadır.
Kültürel kimlik kavramı, beşeri ve sosyal bilimler disiplinlerinde, başta iletişim ve kültürel araştırmalar olmak üzere psikoloji, tarih, lengüistik ve bölgesel araştırmalar gibi diğer bilim dallarını da kapsayan geniş bir alanda kullanılmaktadır. İletişim ve kültürel çalışmalar alanındaki bilim insanları, iletişim araçlarını ve pratiklerini kültürel kimliğin hem sonuçları hem de yapıcı unsurları olarak ele almaktadır.
Kültürel kimlik kavramı, akademik çevreler dışında, yaygın olarak çok kültürlü toplumlardaki sivil toplum kuruluşlarınca ırk ve etnisite açısından marjinalleşmiş grupların kimliklerini tanımak ve yüceltmek amacıyla kullanılmaktadır.
Bireyin kültürel kimliği, farklı kültürden kişilerle kendine has sosyal ortamlarda cereyan eden ilişkisi yoluyla ortaya çıkar. Bütün kültürel kimlikler, ötekinin varlığını ve kültürel pratiklerini kabul etmek suretiyle tanımlanır. Kültürlerarası diyalog, bireyleri ötekiyle olan benzerlikleri ve farklıları görmeye ve kim olduklarını tanımlamaya teşvik ettiği için kültürel kimliğin oluşmasında temel rol oynar. Kültürlerarası diyalog, kültürel kimliğin süregiden bir şekilde yeniden tanımlandığı ve müzakere edildiği bir tartışma alanı oluşturur.
Kültürel kimlik kavramı, çoğunlukla çok kültürlü toplumlar araştırılırken veya modern Batı sömürgeciliği tarihinde yer alan toplumlar incelenirken ele alınmaktadır. 1960’lı yılların insan hakları hareketlerinden ve 1980’li yıllardaki kimlik siyasetlerinden etkilenen ABD ve İngiltere, kavramla ilgili teorik ve deneysel araştırmaların üretim merkezleri olmuştur. Dolayısıyla, kültürel kimlik ile ilgili hali hazırda bulunan araştırmalar dünyanın diğer bölgelerindeki toplumsal ve kültürel şartları yansıtmamaktadır. Birçok Asya ülkesinin diğer ülkelere nazaran homojen nüfus yoğunluğuna sahip olması nedeniyle, Asya kıtası bu kapsamın dışında kalmış bölgelerden birisidir. Batılı olmayan kültürlerle ilgili yerel bilgiler geliştirilip paylaşıldığında kavram daha da çok gelişecektir.
İlgili konular:
Hazırlayan: Sosyolog Ömer Yıldırım