Felsefe hakkında her şey…

John Dewey

20.09.2024
John Dewey

John Dewey, 1859-1952 yılları arasında yaşamış olan ve aletçilik olarak bilinen felsefe akımının kurucusu ünlü Amerikan filozof ve eğitim kuramcısıdır. Charles Sanders Peirce ve William James’in görüşlerinin bir sentezini yapmış olan Dewey, pragmatizmi, mantıksal ve ahlaki bir analiz kuramı olarak geliştirmiştir.

Dewey, ABD’nin Vermont eyaletinde doğdu. 1879’da Vermont Üniversitesinden, 1884’te Baltimore’daki John Hopkins Üniversitesinden mezun oldu. 1888-1904 yılları arasında Minnesota, Michigan ve Chicago üniversitelerinde felsefe öğretmenliği yaptı. Son görevi sırasında, direktörlüğünü yaptığı bir öğrenim bölümünde, yeni pedagoji fikirlerine dayanan bir eğitim programı uygulamakla bu alana önemli yenilikler getirdi.

Demokratik cemiyetlerin özellikleriyle en iyi şekilde bağdaşan bu yeni eğitim prensipleri, Amerika’dan başka, birçok Avrupa ve Asya ülkelerindeki öğretmenleri, eğitimcileri de etkiledi. Dewey bu başarısından sonra iki yıl Pekin Üniversitesinde eğitim ve felsefe dersleri verdi. 1924’te Türkiye’de hükûmetimizin başvurması üzerine, okullarımızın yeniden düzenlenmesi için bir rapor hazırladı.

Dewey’in eğitim görüşü, demokrasi ve endüstri alanlarındaki gelişmeye dayanır. Ona göre, bilmek için değil, uygulamak için öğrenmek gerektir. Çünkü bu devirde endüstri büyük bir hızla ilerliyor, birçok fabrikalar açılıyor, yeni makineler kullanılıyor. Bunları kullanacak olan insanların ise teorik bilgiden çok, pratik bilgiye ihtiyacı vardır.

Dewey’in felsefesi enstrümantalizm anlayışına dayanır. Buna göre, insanların çeşitli hal ve hareketleri, şahsi ve sosyal meselelerini çözmek için yarattıkları birer alet sayılabilir. Meseleler boyuna değiştiğine göre, bunları halledecek aletlerin de aynı şekilde değişmesi gerekir.

Bu durumda, insanın yapacağı şey çevresini, tabiatı öğrenmek, anlamak değil, onu kontrolü altına alabilmek, isteklerine uygun bir şekilde düzenlemektir. Demek ki insan için bilgi, onu ancak uygulayabildiği nispette faydalı ve değerlidir.

Dewey demokrasiye inanmış bir fikir adamıdır. Bu bakımdan da öğrenim konusunda tesiri çok büyük olmuştur. Dewey, bilginin eski alışılmış usullerle “her şeyi bilen” öğretmen tarafından anlatılmasına karşıydı. Öğrencinin kendi denemeleriyle bilgi edinmesini daha doğru buluyordu. Dewey’in sistemi bugün hemen bütün dünya okullarında uygulanmaya başlanmış, ileriye sürdüğü fikirler benimsenmiştir.

John Dewey 19. yüzyılın sonlarında Amerika’da ortaya çıkan ve pragmatizm olarak bilinen felsefi ekole bağlıdır. Pragmatizm, felsefenin ya da düşünmenin amacının dünyanın gerçek resmini bulmak olmadığı; ama bu dünyada nasıl daha etkili hareket edebileceğimiz konusunda bize yardım etmek olduğu noktasında başlar. Eğer pragmatik bir bakış açısına sahipsek “Bu işler böyle mi yürüyor?” diye sormamalı, “Bu bakış açısını benimsemenin pratik kazanımları nelerdir?” diye sormalıyız.

John Dewey’e göre felsefi problemler insanların yaşamlarından ayrı, soyut problemler değildir. Onlar problemdir; çünkü insanlar kendi hayatlarını ve dünyalarını kavramaya çalışan, onun içinde nasıl en iyi biçimde davranacaklarına karar vermek için mücadele eden canlı varlıklardır. Felsefe gündelik hayattaki insan umutlarından ve beklentilerinden, hayatımızın akışı içinde karşımıza çıkan problemlerden başlar. Bu durumda da Dewey felsefenin bu sorunlara pratik çözümler bulmak için bir yöntem olması gerektiğini düşünür. Felsefe yapmanın dünyaya uzaktan bakan bir “izleyici” olmaktan çok hayatın problemlerine aktif olarak karışan biri olabilmeyi gerektirdiğine inanır.

İlgili konular:

Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...