Felsefe hakkında her şey…

Hedonizmin sağlığa yararları vardır ve basit hazlara yoğunlaşmak yaşam kalitenizi ummadığınız düzeyde artırabilir…

30.09.2024
Hedonizmin sağlığa yararları vardır ve basit hazlara yoğunlaşmak yaşam kalitenizi ummadığınız düzeyde artırabilir…

Ben bir hedonist olabilirim. Bu durumda beni 100 dolarlık bir banknotu rulo yapıp yapay borunun içinden kokain çekerken bir elimde bir kadeh şampanya, diğer elimle güzel bir kadının kalçasını okşarken mi hayal ediyorsunuz? Durun biraz! Beni acımasızca yargılamadan önce, hedonizmin kötü şöhretini yeniden değerlendirmenin zamanının gelmiş olabileceğini bir düşünelim!

Ya hedonizm, mahvolmaya doğru giden tek yönlü kesin bir yol değil de sağlığa ve esenliğe yararlı bir şeyse? Hedonizmi, dökülen yaprakların arasında yürümek, arkadaşlarla Fenerbahçe’nin bir maçını seyretmek ya da bir köpeğe sarılmak gibi basit zevklerin tadına varmak olarak düşünürsek bunun muhtemelen sağlığa da esenliğe de fayda sağladığını göreceğizdir.

Peki hedonizm hakkındaki fikirlerimiz nereden kaynaklanıyor ve sağlığımızı ve yaşam kalitemizi iyileştirmek için hedonizmden nasıl faydalanabiliriz? Haydi bir bakalım.

Hedonizme popüler bakış

Hedonist, geniş anlamda, hazzı en üst düzeye çıkarmaya ve acıyı en aza indirmeye çalışan kişidir. The Wolf of Wall Street adlı sinema filminde Leonardo DiCaprio tarafından canlandırılan Jordan Belfort karakteri, aşırı zenginliği sayesinde ona haz veren her şeye karşı doymak bilmez açlığını tatmin etme imkânına sahip muhtemelen en tipik hedonisttir.

Yine Futurama‘daki HedonismBot da zevk veren şeylerle yakından ilgilenen bir başka karakterdir.

Bu karakterleri çok çekici buluyoruz; çünkü mantıklı ve makul bir yaşam tarzını reddediyor gibi görünüyorlar. Cinsel iştahlarını cesaret edilemeyecek şekillerde, sonuçlarına aldırmadan tatmin ediyorlar. Karaciğerlerinin iflas etmesini ya da hayatlarının başlarına yıkılmasını bekliyoruz; çünkü bu eylemlerin sonucunun elbette öyle olması gerektiği kanaatindeyiz.

Ancak bu tür davranışlar hedonizmden ziyade bedensel zevklere ve özellikle de cinsel hazlara aşırı düşkünlük olarak tanımlanabilecek sefahat biçiminde adlandırılsa daha iyi olur.

Hedonizmin felsefi kökleri Platon ve Sokrates’e kadar uzanır; ancak antik Yunan filozofu Epikür, genellikle dizginlenemeyen bir iştah üzerine değil, ölçülü zevkler ve başkalarına saygı üzerine kurulu bir hedonizm anlayışını dile getirmesiyle tanınır.

Günümüzde ise hedonizmin ne olduğuna dair birden fazla görüş bulunmaktadır. Bu durum büyük ölçüde hazzı nasıl kavramsallaştırmamız gerektiğine ilişkin son derece keskin felsefi tartışmalardan kaynaklanmaktadır. 1

Haz nedir?

Hazzı basitçe öznel bir keyif alma durumu olarak düşünmek faydalı olabilir. 2 Bu genel bir bakış açısıdır, ancak günlük hayatımıza kolayca uygulanabilir. Yani, sevgilimin bana dokunması bana haz verir; ama bir müzik eserini dinlemem, arkadaşlarımla gülüşmem ya da yoğun bir günün ardından rahat bir sandalyede kıpırdamadan oturmam da bana haz verecektir.

Farklı deneyimler benzer bir haz hissi yaratabildiği gibi, aynı deneyim farklı kişilerde aşırı hazdan mutlak hoşnutsuzluğa kadar bir dizi tepkiye yol açabilir.

Herkeste her zaman aynı tepkiyi ortaya çıkaran tek bir uyarıcı yoktur: Haz, uyarıcı ile algılayıcı arasındaki bir bileşimdir. 3

Gözlerinizi kapatıp haz duyduğunuz bir zamanı düşünürseniz büyük ihtimalle cinsel bir deneyimi ya da yediğiniz lezzetli bir şeyi hatırlıyorsunuzdur. Belki de çok iyi bir kadeh şarap ya da uzun ve tatmin edici bir koşunun son 50 metresi aklınıza gelecektir.

Bunlar iyi şeyler, öyle değil mi? Cinsel haz, sağlık ve esenlikle bağlantılıdır. 4 Örneğin, cinsel yaşamlarından memnun olduklarını söyleyen kadınlar, psikolojik esenlik ve sağlık testlerinden daha yüksek puan almaktadır. Düzenli olarak içilen bir kadeh şarabın, belki de içerdiği antioksidan flavonoidler sayesinde bunama ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi olduğu söylenmektedir. 5 Ve herkes fiziksel zindeliğin avantajlarından haberdardır.

Bu aktiviteler iyidir, ta ki iyi olmayana dek… Zira genellikle bize haz veren şeylerin çoğu riskli veya zararlı biçimlerde de ortaya çıkabilir.

Haz bir sorun hâline gelince…

Bağımlılık, tiryakilik ve kompulsif tüketim, alkol ve diğer maddeleri kullanmak, egzersiz yapmak ve seks yapmak gibi başka türlü haz veren deneyimlerin riskli veya zararlı uygulamaları malumdur.

Önceden haz veren bir davranışın sorun yaratmaya başladığı noktayı tespit etmek zor olabilir. Ancak, ara sıra bir bira içmekten keyif almak ile her sabah yataktan kalkmadan önce bir içkiye ihtiyaç duymak arasında bir yerde, kırılma noktasını yakalamak önemlidir.

Bu aşamada, haz artık davranışın nedeni ya da sonucu değildir. Kontrol edilemeyen “açlık” hazzı silip süpürmüştür ve umabileceğimiz en iyi şey rahatlamadır. 6 Haz olmadan, davranış artık hedonik bir davranış olmaktan çıkar.

Hayatın anlam ve haz veren diğer yönleri pahasına tek bir yoğun hazzın peşine düşmek de zengin ve keyifli bir yaşam sürmek konusunda ters etki yaratır. Bu da Epikür’ün ılımlı hazlar ve kendini kontrol etme fikrinin oldukça dışında kalır.

Hedonizm konusunda rasyonel olmak

Konut kredisini veya kirayı ödememiz ve zorlu hayatlarımızı düzene sokmamız gerektiğinde, modern bir hedonistin hayatı nasıl görünecektir?

Bunun pratik bir tanımı, bir yandan günlük hazları en üst düzeye çıkarmaya çalışırken diğer yandan da farklı kaygıları dengelemeye uğraşmak olacaktır. Ben buna bir tür rasyonel hedonizm” diyeceğim. Aslında Epikür, zenginlik ya da ihtişam peşinde koşmadan basit ve uyumlu bir yaşamın önemini vurgulamıştır.

Sefahat ya da bağımlılıktan farklı olarak hazzı en üst düzeye çıkarmak daha fazla, daha büyük, daha iyi anlamına gelmemelidir. Bunun yerine, günlük hazların tadını çıkarırız. Tüm duyularımızı ve dikkatimizi kullanarak, bunları yaşarken zevkini çıkarır, etkin bir şekilde gözler ve üzerinde derinlemesine düşünürüz.

Dolayısıyla, sabah kahvem bana keyif veriyorsa onu içerken durup içimin tadını çıkarabilirim: kahvenin kokusunu tamamen içime çekebilir ve sıcak, yoğun aromalı, acı lezzetine odaklanabilirim. Kupanın elimde yarattığı sıcaklığa, kahvenin ağzımda bıraktığı tada ve sunduğu hisler ve aromalar dizisine tam anlamıyla odaklanmalıyım.

Sadece bu da değil, sabahları kahvemi içmeden önce bunun nasıl hissettireceğini tahmin edebilirim. Ne kadar güzel olacağını düşünebilirim. Ve daha sonra, günüme devam ederken, durup o kahveyi, ne kadar sıcak ve güzel olduğunu, nasıl koktuğunu ve tattığını düşünebilirim.

Başka bir deyişle, kendimi bu anlara, beklentilere, kahve içmeye ve onu hatırlamaya verebilir ve tüm dikkatimi bu anlarda toplayabilirim. Bu tür bir tadına varma, trafikten kaçarken ve telefonla konuşurken dalgın bir şekilde kahveyi yudumlamamdan tamamen farklı ve daha zengin bir deneyimle sonuçlanır.

Tadını çıkarma eylemi, basit şeylerden aldığımız zevki yoğunlaştırır ve onlardan daha fazla tatmin elde etmemizi sağlar. Bir çalışmada, çikolata yemeden önce bekleyişin tadını çıkarmak için biraz zaman harcamanın, katılımcıların genel olarak daha az çikolata yemesine yol açtığı saptanmıştır. 7

Ve farkındalık, haz verici duygular ile esenlik arasındaki bağlantının anahtarı gibi görünmektedir.

Hedonizmden nasıl faydalanırız?

Haz durumu stresin azalmasıyla bağlantılıdır. Yani haz duyduğumuzda, tehdit altında hissettiğimizde yaşadığımız savaş ya da kaç tepkisini yaratan sempatik sinir sistemimiz yatışır. 8 Öncelikle uyarıcı bizi harekete geçirir, ardından durumu güvenli olarak değerlendirirsek rahatlama veya stresten kurtulma olarak deneyimlediğimiz “stresi sonlandıran tepkiler” veririz.

Araştırmalar, haz veren duyguların daha geniş ve daha yaratıcı düşünme ve daha yüksek dayanıklılık, sosyal bağlılık, refah, fiziksel sağlık ve uzun ömürlülük gibi bir dizi olumlu sonuçla ilişkili olduğunu gösteriyor. Yani, haz sadece daha keyifli yaşamamıza değil, daha uzun yaşamamıza da yardımcı olabilir.

Sağlık ve esenlik için hedonizm

Günlük hazları en üst düzeye çıkarmak terapi için kullanılabilir ve depresyona yönelik bir müdahale olarak da umut vadetmektedir. 9

Okul çocukları üzerinde yapılan bir çalışma, günlük haz verici olaylara odaklanmanın (bu durumda bunları bir günlüğe kaydetmenin) depresyon belirtilerini azalttığını ve bu etkinin üç ay sonra da devam ettiğini göstermiştir. 10

Sağlıklı gıdaların haz veren yönlerine odaklanmak, ne kadar “sağlıklı” olduklarına odaklanmaktan daha etkili bir yol olabilir. Benzer yaklaşımların sağlığa faydalarıyla ilişkili egzersiz ve diğer davranışlarda da etkili olması muhtemeldir.

Bu tür bir rasyonel hedonizmin faydaları hakkında bildiklerimiz muhtemelen daha da artacaktır. Hazza tam olarak katılmak ve hazzı en üst düzeye çıkarmak için odağı değiştirmenin terapötik değerini daha yeni keşfetmeye başladık.

Bireyleri haz verici deneyimlere yoğunlaşmaya teşvik eden girişimlerin, kendi kendilerine rapor ettikleri iyi olma hâlinin artmasıyla ilişkili olduğunu biliyoruz.

Yaşlı yetişkinlerde esenliğin desteklenmesi özellikle umut verici bir alandır. Zevkin tadını çıkarmak yaşlı yetişkinlerde dayanıklılıkla bağlantılıdır ve olumlu duygular yalnızlığın kötü etkilerini dengelemeye yardımcı olabilir. Ayrıca, fiziksel sağlık durumundan bağımsız olarak, tadını çıkarma becerisi yaşamdan daha yüksek düzeyde memnuniyet alınmasıyla ilişkilidir.

Ve tadını çıkarmak öğretilebilir. Bir çalışmada, toplum içinde yaşayan 60 yaş ve üzeri bir grup yetişkinin tadını çıkarmayı teşvik eden sekiz haftalık bir programın etkileri incelenmiştir. Program depresyon değerlerini, fiziksel semptomları ve uyku sorunlarını azaltmış, psikolojik refahı ve yaşam memnuniyetini artırmıştır. 11

Bu arada, hazzın biraz utanç verici ya da anlamsız olduğu fikrinden cesurca sıyrılmalı ve bu rasyonel hedonizm türünün erken benimseyicileri olmalıyız. Epikür’ü düşünebilir ve göz ardı etmeyi öğrendiğimiz basit hazların tadını bilinçli olarak çıkarabiliriz.

 


Bu makale Sosyolog Ömer Yıldırım tarafından www.felsefe.gen.tr için, Desirée Kozlowski’nin “What is hedonism and how does it affect your health?” isimli makalesinden Türkçeye çevrilip derlenerek hazırlanmıştır. Alıntılanması durumunda kaynak gösterilmesi, ahlaklıca olanıdır.

Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer Yıldırım

KAYNAKÇA

  1. Sobel, D. (2002), Varieties of Hedonism. Journal of Social Philosophy, 33 (2), 240-256, https://doi.org/10.1111/0047-2786.00007
  2. Kozlowski, D. (2017), Pleasure. Encyclopedia of Personality and Individual Differences, – (-), 1-2, https://link.springer.com/referenceworkentry/10.1007%2F978-3-319-28099-8_544-1
  3. Kozlowski, D., Brooks, A. ve van der Zwan, R. (2012), Beyond Sensation: Exploring the Nature of Sensory Pleasure. Current Trends in Experimental and Applied Psycholog, 1 (-), -, https://www.researchgate.net/publication/232957144_Beyond_Sensation_Exploring_the_Nature_of_Sensory_Pleasure
  4. Davison, S.L., Bell, J.R., Assoc, S.M., Holden, S.L. ve Davis, S.R. (2009), ORIGINAL RESEARCH—PSYCHOLOGY: The Relationship between Self-Reported Sexual Satisfaction and General Well-Being in Women. The Journal of Sexual Medicine, 6 (10), 2690-2697, https://doi.org/10.1111/j.1743-6109.2009.01406.x
  5. D. Commenges, V. Scotet, S. Renaud, H. Jacqmin-Gadda, P. Barberger-Gateau ve J.-F. Dartigues (2000), Intake of flavonoids and risk of dementia. European Journal of Epidemiology, 16 (-), 357–363, https://link.springer.com/article/10.1023/A:1007614613771
  6. Berridge, K. C., & Robinson, T. E. (2016). Liking, wanting, and the incentive-sensitization theory of addiction. American Psychologist, 71(8), 670–679. https://doi.org/10.1037/amp0000059
  7. Areni, C.S. ve Black, I.R. (2016). Anticipatory Savoring and Consumption: Just Thinking about That First Bite of Chocolate Fills You Up Faster. Psychology & Marketing, 33 (7), 483-583. https://doi.org/10.1002/mar.20894
  8. Eric L. Garland, Barbara Fredrickson, Ann M. Kring, David P. Johnson, Piper S. Meyer, David L. Penn (2010). Upward spirals of positive emotions counter downward spirals of negativity: Insights from the broaden-and-build theory and affective neuroscience on the treatment of emotion dysfunctions and deficits in psychopathology. Clinical Psychology Review, 30 (7), 849-864. https://doi.org/10.1016/j.cpr.2010.03.002
  9. Dunn, B.D. (2012). Helping Depressed Clients Reconnect to Positive Emotion Experience: Current Insights and Future Directions. Special Issue:Well‐being, Positivity and Mental Health, 19 (4), 326-340. https://doi.org/10.1002/cpp.1799
  10. Carter, P.J., Hore, B., McGarrigle, L. ve Edwards, M. (2018). Happy thoughts: Enhancing well-being in the classroom with a positive events diary. The Journal of Positive Psychology, 13 (2), 110-121. https://doi.org/10.1080/17439760.2016.1245770
  11. Friedman, E.M., Ruini, C., Foy, R. ve Sampson, H. (2017). Lighten UP! A community-based group intervention to promote psychological well-being in older adults. Aging & Mental Health, 21 (2), 199-205. https://doi.org/10.1080/13607863.2015.1093605
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...