Ghosting!: Neden partnerlerimizi hayaletlemeyi seçiyoruz? Bu davranışımız partnerlerimizi nasıl etkiliyor?
“Sanki bu düyadan ayrılmıştı, ölmüş gibiydi.”
Gül, eski sevgilisi Yiğit’in kendisiyle olan tüm iletişimini aniden kesmesini böyle ifade ediyor. Yedi yıldır birlikte olan çift, yakında ailelerine yeni bir birey katmayı da planlıyordu. Hastane randevuları ayarlıyor, yumurta donörlerini araştırıyor, potansiyel taşıyıcı annelerle görüşüyorlardı. İkili, Yiğit’in Erzurumdaki’daki babaannesini ziyaret edip Antalya’ya geri dönmesinin ardından bir seyahate çıkmayı da planlamıştı.
Ama Yiğit gittiği yerden geri dönmedi. Bunun yerine Gül’e telefonda son bir kez “İyi geceler, seni seviyorum.” dedi ve sonra sessizce, açıklanamaz bir şekilde Gül’ün hayatından hem fiziksel hem de duygusal olarak çıktı, onu “hayaletledi”.
Ghosting ya da hayaletleme, bir ilişkiyi karşı taraftaki kişiyle olan tüm iletişimi aniden keserek sonlandırmak anlamına gelen bir terimdir. Yapılan araştırmalara göre insanların %50’si ila %80′ inin başına gelen bir durumdur. Hayaletleme çevrim içi flört uygulamalarında, uzun süreli ilişkilerde, iş arkadaşlıklarında, aile üyeleri içinde ve yakın arkadaşlar da dâhil olmak üzere her türlü ilişkide karşımıza çıkıyor. Psikoterapistlerin bile, bazen aylarca birlikte çalıştıktan sonra hastalarını “ghostladıkları”, hayaletledikleri dönüştürdükleri bilinmektedir. 1 Hayaletleme, çevrim içi flörtün o kadar yaygın bir parçası hâline gelmiştir ki bir flört uygulaması olan Tinder, geçtiğimiz yıllarda 1 Nisan şakası olarak Hayaletleme Başkan Yardımcısı için sahte bir iş ilanı yayınlamıştır. 2
Gül’ünki gibi hikâyeler oldukça sarsıcı olabiliyor ve bular pek de az rastlanan cinsten olaylar değil. İnsanların aylar, bazen yıllar süren birlikteliklerinin ardından birbirlerini hayaletlemeleri hiç de alışılmadık bir durum değildir. New York Üniversitesinde doktora öğrencisi olan Yejin Park ve INSEAD işletme okulunda davranış bilimci olan Nadav Klein, 2024 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 200 yetişkini kapsayan bir çalışmada, birinin hayaletlendiği bir ilişkinin ortalama yaşının beş yıl kadar yüksek olduğunu görmüşlerdir. 3
Bu bulgu, çevrim içi tartışma forumu Reddit‘ten edindiğim bilgilerle de örtüşüyor. Reddit’te 14.000 üyesi olan r/ghosting adlı grup, platformdaki büyüklük açısından ilk yüzde 6’da yer alıyor. Bu oldukça geniş “hayaletler” topluluğuna biraz eğildiğimde, grup üyelerinin birçoğunun en iyi arkadaşlarını, uzun süreli partnerlerini ve hatta eşlerini kaybetme hikâyeleriyle karşılaştım.
Sevdiklerinin mesajlarına cevap vermeyi bırakan, aramalarını engelleyen, yüzlerine gülümseyerek akşam saatlerinde onları alacaklarını söyleyen ve bunlardan sonra da sessizce kayıplara karışan kayıp arkadaşlar, partnerler ve yabancılaşmış aile üyeleri… Aklımda Gül’ün Yiğit gittikten sonra kendine tekrar tekrar sorduğunu düşündüğüm soru belirdi: İnsanlar neden bir ilişki hayaletine dönüşür ve neden sadece gerçeği söylemezler ki?
Mary’s College of Maryland’de doçent olan Gili Freedman, yıllarını hayaletleme psikolojisi üzerine çalışarak geçirmiştir. Kendisinden hayaletleşmenin nedenlerini değerlendirmesi istendiğinde şöyle yanıt vermiştir:
“Bunun pek çok nedeni var. Bu konuda sonsuza kadar konuşabilirim.”
Freedman, hayaletlerin ortadan kaybolmak için sahip oldukları güdülerin çok çeşitli olduğunu söylüyor. 4 Bir partnere olan ilgiyi kaybetmek, yeni biriyle tanışmak ya da ikinizin düşündüğünüz kadar uyumlu olmadığınızı fark etmek gibi apaçık nedenler vardır; ancak bu nedenler sadece hayaletleşme için değil, yaşanacak her türlü ayrılık için geçerlidir. Ayrıca, aşırı iletişim yükü veya zaman yetersizliği gibi gerçekçi nedenler de söz konusudur ki bunlar romantik ilgi alanlarının giderek daha fazla dijital olarak birbirine bağlanmasıyla birlikte hayaletleşmenin daha yaygın görülmesine neden olabilecek etkenlerdir. 5
Bazen insanlar ilişkinin henüz çok yeni olması nedeniyle zor bir konuşma yapmak için çaba sarf etmeye ya da rahatsız olmaya değmeyeceğini düşündükleri için hayaletlerler. Hayaletlenen kişi farklı hissetse bile, hayaletleyen kişi kendini henüz gerçek bir ilişki içinde görmüyor olabilir. Araştırmacılar insanların uzun ve kısa süreli ilişkilerde hayaletleşme nedenlerini sistematik olarak karşılaştırmamış olsa da bunların hiçbiri Gül’ünki gibi deneyimleri açıklamıyor gibi görünüyor.
Bazen, daha derinlikli bir ilişki yaşayan birinin kişisel güvenliğiyle ilgili endişeleri olması gibi durumlarda hayaletleşme çok mantıklı olabilir. Bu tür endişeler durumu karmaşıklaştırır ve tüm iletişimi kesmenin uygun bir “çıkış” olabileceğini akla getirir. Freedman, bazı insanların da çaresizlikten ya da “son çare” olarak hayaletleştiğini, çünkü hayaletleştiği kişiden ayrılmanın başka bir yolunu düşünemediğini söylüyor.
Ancak hayaletleşme, bir ilişkiyi nasıl bitireceğimize dair kafa karışıklığı ya da belirsizlikten de kaynaklanabilir; birini bırakırken bize rehberlik edecek net bir “senaryo” olmadığında başvurduğumuz bir yöntemdir bu. 6
Senaryolar sosyal çevremizde yolumuzu bulmamıza yardımcı olur. Freedman, bunların “belirli zamanlarda söylediğimiz belirli şeyler” olduğunu ifade ediyor. Örneğin bir restorana gittiniz. Garsonu masaya kadar takip eder, siparişimizi verir ve yemeğimizi beklerken salatamızı tırtıklarız. Bu senaryo o kadar yerleşmiştir ki bunun hakkında düşünmemize gerek bile yoktur.
Sorun şu ki olumsuz yanıt vermek için iyi bir hazır senaryomuz yoktur. Muhtemelen söyleyeceğiniz şeyleri düşünebilirsiniz. Ama o sözleri asla kullanmazsınız. “Sorun sende değil, bende…” ya da “Benden daha iyilerine layıksın.” biçimindeki ifadeler birer senaryodur; ama kullanılamazlar; çünkü hepsi çok klişedir.
Bu tür repliklerimizi ezberlemezsek doğaçlama yapmayı tercih ediyoruz; bazılarımız ise sadece sahneden gizlice sıvışıyor…
Bu son nokta başka bir olasılığa işaret ediyor: Bazılarımız ilişkiler hakkındaki düşüncelerimiz ve başkalarıyla bağlantı kurma biçimimiz nedeniyle hayalet olabiliriz. Örneğin, Freedman ve meslektaşları tarafından 2018 yılında yapılan bir çalışmada, “kader algısı” güçlü olan kişilerin hayaletleri kabul edilebilir görme olasılığının daha yüksek olduğu görülmüştür. 7 Aynı kişilerin gelecekte hem romantik ilişkilerinde hem de arkadaşlıklarında hayaletlemeyi kullanacaklarını söyleme olasılıkları da daha yüksek. Freedman bunu şöyle açıklıyor:
“Eğer ‘bu ilişki kaderimde ya vardır ya da yoktur’ diye düşünen biriyseniz bir hayaletle dolaşmak çok mantıklı olabilir. Bu kişiler için, zaten hiçbir zaman birlikte olmak istemedikleri biriyle zor bir konuşma yaparak zaman ve enerji harcamak yerine ‘kesip atmak ve kaçmak’ daha anlamlı olabilir.”
Nedeni ne olursa olsun, hayaletleşmenin öfke, üzüntü, hayal kırıklığı, suçluluk, kafa karışıklığı ve incinmeye neden olarak sağlığımıza zarar verebileceği açıktır. Hayaletleşme, bağlanma biçimlerimizi bile etkileyebilir. Güvenli bağlanma biçimine sahip kişiler ihtiyaç duyduklarında başkalarından destek alacaklarından emin olma eğilimindeyken daha kaygılı bağlanma biçimine sahip kişiler ilişkilerine daha az güvenir, yakınlık arzularken aynı zamanda reddedilmekten korkarlar. 2021 yılında yapılan bir çalışmada, Freedman ve meslektaşları, bu daha kaygılı bağlanan bireylerin hayaletlendiklerini söyleme olasılıklarının da daha yüksek olduğunu bulmuşlardır. 8 Hayaletlenmenin mi endişeli bağlanmaya neden olduğu yoksa tam tersinin mi gerçekleştiğinden emin olmak zor olsa da bağlanma ile olan ilişki makuldür. Bir partnerimiz ya da arkadaşımız bizi açıklama yapmadan terk ettiğinde, gelecekte başkalarına güvenmekte zorlanabiliriz.
Alabama Üniversitesinde doçent ve hayaletlenme konusunda uzman olan Leah LeFebvre’nin araştırmasında ulaştığı sonuç da bu. 2020 yılında meslektaşı Xiaoti Fan ile birlikte yazdığı bir makalede, 358 Amerikalıdan hayaletlenmeyle başa çıkmak için kullandıkları stratejileri ve bu deneyimin onları nasıl etkilediğini anlatmalarını istedi. 9 İki çalışma boyunca, insanların yaklaşık %18‘i ilişkilerinde nasıl iletişim kurdukları ve güven inşa ettikleri konusunda daha temkinli olduklarını ve %15‘i genel olarak flört konusunda kötümser bir tutum geliştirdiklerini söyledi. İnsanların %5 kadarı, bazı durumlarda öngörülebilir bir süre boyunca flört etmeye ara verdiklerini ifade etti.
Bununla birlikte, bu olumsuz duygular zamanla iyileşiyor gibi görünüyor ve hatta bazen beklenmedik faydalara yol açabiliyor. Örneğin 2020 çalışmasında, katılımcıların %4 gibi küçük bir azınlığı hayaletlenmenin kendilerini başkalarına nasıl davrandıkları ve bir partnerde ne aradıkları konusunda daha dikkatli olmaya yönelttiğini söylemiştir. Diğerleri ise hayaletlenmeyi farklı ve daha mutlu bir ilişkiye doğru çıktıkları yolculuğun bir parçası olarak tanımlamıştır.
Benzer şekilde, 2022’de yapılan bir çalışmada Freedman ve meslektaşları, bu deneyimlerin kendilerini nasıl hissettirdiğini anlamak için hayaletlenmiş 80 kişiyle görüşmüştür. 10 Hayaletlenmeyi düşünen insanlar başlangıçta kendilerini yalnız, kızgın, üzgün ve incinmiş hissettiklerini belirtmişlerdir. Ancak bu olumsuz duyguların zamanla kaybolduğu ve hayaletlerin yaşananlardan duygusal olarak daha az etkilendikleri görülmüştür.
Yine de bu olumsuz duyguların ne kadar süre devam edeceği belli değildir; çünkü bilim insanlarının hayaletlenmenin uzun vadeli etkilerine ilişkin araştırmaları tutarsız sonuçlar vermiştir. Freedman’ın 2022 yılında yaptığı çalışmada, hayaletlenmenin üzerinden geçen sürenin uzunluğunun, hayaletlenen kişilerin geçmiş deneyimleri hakkında ne kadar çok olumsuz duygu hissettiklerini etkilemediği görülmüştür. Yine de başkaca çalışmalar, hayaletlenmenin benlik saygımızı etkileyen, kontrol ve aidiyet duygumuzu azaltan, depresif eğilimlerimizi artıran ve bazı durumlarda kendine zarar vermeyi teşvik eden derin etkileri olabileceğini öne sürüyor. Yani hayali karakterimiz Gül, “Gerçekten depresif bir duruma düştüm ‘Bu hayatta olmaya devam etmek istiyor muyum?’ gibi düşüncelerim vardı…” diyebilecek duruma gelebilir. 11
Sorun şu ki hayaletler eylemlerinin, geride bıraktıkları insanları nasıl etkilediğini her zaman fark etmezler. Park ve Klein’ın yeni araştırmasına göre, hayaletler açıklama yapmadan gitmeyi seçerek geride bıraktıklarına iyilik yaptıklarına bile inanabilirler. Park bunu şöyle ifade ediyor:
“Bakış açısına bağlı olarak hayalet deneyiminde büyük bir tutarsızlık var. Hayaletleyen kişiler bunu hayaletledikleri kişiyi önemsedikleri için yapıyor olabilirler.” 12
Park ve Klein, farklı cinsiyet, yaş ve kültürlerden 2 binden fazla kişiyle gerçekleştirdikleri üç pilot çalışma ve sekiz deney sonucunda, insanların genellikle hayaletleştiklerini, çünkü hayaletledikleri kişinin duygularını incitmek, örneğin onu reddedilmiş hissettirmek istemediklerini ortaya koymuşlardır.
Park ve Klein’ın çalışması aynı zamanda hayaletleşmenin ayrılığı başlatan kişileri nasıl etkilediğini inceleyen nispeten az sayıdaki çalışmadan biridir. Hayaletlenenler hakkında çok daha fazla şey biliyoruz ve fakat hayaletleyenler hakkında pek fazla şey bilmiyoruz.
Araştırmacılar hem hayaletleyenleri hem de hayaletlenenleri deneysel olarak inceleyerek, insanların neden ve nasıl hayaletlediklerini ve bunun her iki tarafı da nasıl etkilediğini test edebildiler. Çalışma, hayaletleşmenin kendini korumanın ötesinde bir motivasyona dayandığını göstermenin dışında, iletişimi kesmek için bir neden sunmanın insanların reddedilmeyi nasıl deneyimlediğini de farklılaştırdığını ortaya koymuştur. Bir “neden” sunulduğunda insanlar, bu “neden” hazmedilmesi zor olsa bile, reddedilmeyi daha şefkatli bir eylem olarak yorumlamışlardır.
Bu çalışmalar, hayaletleyenlerin genellikle üzüntü ve yaptıklarından pişmanlık duyduklarını göstermektedir. Hatta 2023’te yapılan bir araştırmaya göre bazıları, arkadaşlarını hayaletledikten sonra depresif ya da üzgün hissetmek ya da normalde onları rahatsız etmeyen şeylerden rahatsız olmak gibi daha olumsuz duygusal durumlar yaşadıklarını göstermiştir. Buna rağmen, yine de hayaletleşmeyi seçebilirler. 13
Bu bağlamda Gül, Yiğit’in onu hayaletledikten sonraki yıl başı gecesinde yaptıklarını açıklamak için kendisine bir şekilde ulaştığını söyleseydi şöyle derdi:
“Yiğit bana benim için daha kolay olacağını düşündüğü için benimle iletişimi kesmeyi tercih ettiğini söyledi. Elbette bunun saçmalık olduğunu düşündüm!”
Gül’ün deneyimi hayaletleşmenin temel paradoksuna işaret etmektedir. Bir zamanlar sevdiğimiz ya da en azından değer verdiğimiz insanları incitmekten kaçınmak için hayaletleşmeyi seçebilsek de çok azımız bu şekilde reddedilmeyi bir değer verme eylemi olarak yorumlarız. Çalışmalar hayaletlenenlerin genellikle sorunun kendilerinde olduğunu, yani çok zor, muhtaç ya da bir şekilde kusurlu olduklarını düşündüklerini ortaya koymuştur. Özetle ghosting (hayaletleme) ilişkinin neden bozulduğuna dair net bir açıklamadan yoksun bırakıyor bizi. Anlayışımızdaki bu boşluk karşısında, bazılarımız bu boşluğu kendi güvensizliklerimizle dolduruyoruz.
Bu durum, özellikle de belirsizlikle başı dertte olan bizler için, hayaletlenmenin ardından yola devam etmeyi zorlaştırabilir. Belirsizliğe karşı farklı tolerans düzeylerimiz vardır. Yaşananlara ve ilişkinin derinliğine bağlı olarak, bir sonuca varamamak oldukça yıkıcı olabilir. Bir ilişkinin neden bittiğini anlamamak “gerçekten incitici olabilir ve kişiyi gerçekten karanlığa sürükleyebilir.”
Ancak beklediğimiz netlik sağlanmadığında da yola devam etmek mümkündür. Egzersiz yapmak, yaşama karşı saygı duymak, başkalarına yardım etmek, yeni insanlarla bağlantı kurmak gibi ruh hâlini iyileştiren olağan çözümler vardır. Bunların yanı sıra hayaletlenmenin yeni insanlarla tanışmak için açılacak alanın bir parçası olduğunu bilmenin ve kabul etmenin önemli olduğunu da söylemek mümkündür. Muhtemelen herkes bir noktada bir şekilde hayaletlenecektir. Muhtemelen sizin tarafınızdan hayaletlendiğini düşünen birileri de vardır veya olacaktır.
Bu bakış açısı, aktif olarak flört ediyorsanız ve biriyle birkaç ay görüştükten sonra hayaletlendiyseniz size yardımcı olabilir. Ancak Gül gibi, ilişkisi hayaletlenmenin pek görülemeyeceği noktayı açıkça geçmiş birine bunların yardımcı olmasını beklemek zordur.
Yine de Park’a hayaletlerin kendi araştırmasından ne çıkarabileceği sorulduğunda şöyle bir öneride bulunmuştur:
“Bazen algı nihai gerçekliği belirler Hayaletleri saygısız ya da kötü niyetli olarak yorumlamak yerine, daha yumuşak bir yaklaşımla görmeyi tercih edebiliriz Bunu ‘Aslında bana saygı duyuyor ve beni bu haberden korumak istiyor olabilir’ şeklinde yorumlamak için bilinçli bir seçim yapabiliriz.”
Park’a göre bakış açımızdaki bu değişiklik, hayaletlenmeyi deneyimleme ve reddedildikten sonra yolumuza devam etme şeklimizde büyük bir fark yaratabilir.
Elbette, hayaletlenme hakkında düşünme şeklimizi değiştirmek bize asla arzu ettiğimiz sonu getirmeyecektir. Bizi terk eden insanları geri da getirmeyecek ya da acı ve kederimizi tamamen ortadan kaldırmayacaktır. Ancak zihniyetteki küçük bir değişim, hayaletlerimizle istenmeyen hayaletler olarak değil, kendimizi anlamamızın yeni bir yolu olarak ilişki kurmamıza yardımcı olabilir. Bu bize bir şans yakaladığımız ve kendimizi ilişki olasılığına açtığımız bir yol sunabilir.
Bir yıl sonra Gül, Yiğit’in aniden ortadan kaybolmasının acısını hâlâ yaşadığını söylese ve bazı sorularının asla yanıtlanmayacağını bilse de yaşadıklarını farklı bir şekilde görmeye başlayacak ve yalnızca kendisinin değil, Yiğit’in de kusurlarının olduğuna odaklanacaktır. Özgüveni geri gelmeye başlayacak ve kendi cevaplarını kendisi verir konuma gelmiş olacaktır.
Yazan: Sosyolog Ömer Yıldırım
KAYNAKÇA
- Farber, B. A., Hubbard, E., & Ort, D. (2022). Patients’ experiences of being “ghosted” by their psychotherapists. Psychotherapy, 59 (4), 545–553. https://doi.org/10.1037/pst0000454
- TINDER ANNOUNCES NEW EXECUTIVE ROLE FOCUSED ON REVIVING DEAD THREADS, Tinder, https://www.tinderpressroom.com/2024-04-01-TINDER-ANNOUNCES-NEW-EXECUTIVE-ROLE-FOCUSED-ON-REVIVING-DEAD-THREADS, Erişim: 26.12.2024
- Park, Y., & Klein, N. (2024). Ghosting: Social rejection without explanation, but not without care. Journal of Experimental Psychology: General, 153 (7), 1765-1789. https://doi.org/10.1037/xge0001590
- LeFebvre, L. E., Allen, M., Rasner, R. D., Garstad, S., Wilms, A., & Parrish, C. (2019). Ghosting in Emerging Adults’ Romantic Relationships: The Digital Dissolution Disappearance Strategy. Imagination, Cognition and Personality, 39 (2), 125-150. https://doi.org/10.1177/0276236618820519
- Michaela Forrai , Kevin Koban , Jörg Matthes (2023). Short-sighted ghosts. Psychological antecedents and consequences of ghosting others within emerging adults’ romantic relationships and friendships. Telematics and Informatics, 80 (-), 101969. https://doi.org/10.1016/j.tele.2023.101969
- Baumeister, R. F., Wotman, S. R., & Stillwell, A. M. (1993). Unrequited love: On heartbreak, anger, guilt, scriptlessness, and humiliation. Journal of Personality and Social Psychology, 64(3), 377-394. https://doi.org/10.1037/0022-3514.64.3.377
- Freedman, G., Powell, D. N., Le, B., & Williams, K. D. (2019). Ghosting and destiny: Implicit theories of relationships predict beliefs about ghosting. Journal of Social and Personal Relationships, 36 (3), 905-924. https://doi.org/10.1177/0265407517748791
- Powell, D. N., Freedman, G., Williams, K. D., Le, B., & Green, H. (2021). A multi-study examination of attachment and implicit theories of relationships in ghosting experiences. Journal of Social and Personal Relationships, 38(7), 2225-2248. https://doi.org/10.1177/02654075211009308
- Leah E. LeFebvre, Xiaoti Fan (2020). Ghosted?: Navigating strategies for reducing uncertainty and implications surrounding ambiguous loss. Personal Relationships, 27 (2), 433-459. https://doi.org/10.1111/pere.12322
- Freedman, G., Powell, D. N., Le, B., & Williams, K. D. (2022). Emotional experiences of ghosting. The Journal of Social Psychology, 164(3), 367–386. https://doi.org/10.1080/00224545.2022.2081528
- Pancani, L., Aureli, N., & Riva, P. (2022). Relationship dissolution strategies: Comparing the psychological consequences of ghosting, orbiting, and rejection. Cyberpsychology: Journal of Psychosocial Research on Cyberspace, 16 (2), Article 9. https://doi.org/10.5817/CP2022-2-9
- Park, Y., & Klein, N. (2024). Ghosting: Social rejection without explanation, but not without care. Journal of Experimental Psychology: General, 153 (7), 1765–1789. https://doi.org/10.1037/xge0001590
- Michaela Forrai , Kevin Koban , Jörg Matthes (2023). Short-sighted ghosts. Psychological antecedents and consequences of ghosting others within emerging adults’ romantic relationships and friendships. Telematics and Informatics, 80 (-), 101969. https://doi.org/10.1016/j.tele.2023.101969