Felsefe hakkında her şey…

Mağara Alegorisi, Mağara Benzetmesi

01.06.2021
10.982
Mağara Alegorisi, Mağara Benzetmesi

Antik Yunan’da yaşamış Atinalı bir filozof olan Platon, edebiyat tarihinin en önemli eserlerinden biri olan “Devlet”te Sokratik diyalog Mağara Alegorisi‘ni kaleme almıştır.

Alegori nedir?

‘Alegori’ sözcüğü Latince ‘allegoria’dan türetilmiştir ve başka bir şeyi ima etmek için konuşmak anlamına gelir. Alegori, farklı karakterlerin gerçek hayattaki kişileri temsil edebileceği basit bir hikâye aracılığıyla toplum veya insan doğası hakkında daha büyük bir noktaya işaret etmek için kullanılır. Anlatıdaki olaylar bazen bu bağlantıyı açıkça belirtmeksizin tarihten veya günümüzden kesitleri yansıtabilir.

Alegoriler, her ikisinin de bir fikri başka bir şeyle karşılaştırarak anlatması bakımından metaforlara benzer. Bununla birlikte, alegoriler bütünlüklü ve içinde karakterler barındıran anlatılarken metaforlar daha ziyade kısa konuşmalar biçiminde kendini gösterir.

Mağara Alegorisi

Mağara Alegorisi, Yunan filozof Platon tarafından yazılmış bir Sokratik diyalogdur.

Platon, Sokrates’in öğrencisiydi ve onun birçok öğretisini yazıya döken birkaç kişiden biriydi. Sokrates ile Platon’un kardeşi Glaucon arasında geçen bir diyalog şeklinde tasarlanan Mağara Alegorisi‘ni içeren Devlet de bu kitaplardan biridir.

Platon tarafından sunulduğu şekliyle Sokrates’in mağara alegorisi, bir yer altı mağarasına mahkûm edilerek birbirine zincirlenen bir grup insanı imgelemektedir. Mahkûmların arkasında bir ışık kaynağı vardır ve mahkûmlar ile ışık kaynağı arasında da alçak bir duvarla çevrili yükseltilmiş bir geçit bulunur. Bu geçidin üzerinde hareketli kuklalar ve gerçek nesneler yer alır. Ancak, mahkûmlar arkalarındaki hiçbir şeyi göremezler; çünkü zincirlenmişlerdir ve hayatları boyunca tek bir yöne, mağara duvarına bakmaya mahkûm olmuşlardır.

Önlerindeki duvara baktıkça, hareket eden figürlerin oluşturduğu gölgelerin gerçek şeyler olduğuna inanırlar. Gördükleri dünya onların tüm yaşamıdır. Anlatı, mahkûmlardan biri dışarı çıkarsa ne olacağı üzerine düşünmekle devam eder.

Platon'un Mağara Alegorisi

Platon’un Mağara Alegorisi

Bu anlatıyı şu şekilde özetlemek mümkündür:

Bir mağara düşünün. Mahkûmlar, yüzleri mağaranın arka duvarına dönük zincirlenmişlerdir. Bütün ömürleri boyunca orada tutulmuşlar ve başları, duvar dışında hiçbir şey göremeyecek şekilde sabitlenmiştir. Arkalarında bir ateş yanmakta ve sırtlarıyla ateş arasında bir yol vardır. Bu yolda yürüyen insanların gölgeleri mağaranın duvarına vurur; gelip geçenlerden bazıları ellerinde hayvan modelleri taşırlar ve onların da gölgesi duvara yansır. Mağaranın içindeki mahkûmlar her zaman yalnızca gölgeleri görürler. Daha iyisini bilmedikleri için, gölgelerin gerçek şeyler olduklarına inanırlar, ama aslında gerçek insanları hiç görmezler.

Mağara Alegorisi bize ne anlatıyor?

Platon mağarayı insanların dünyada nasıl yaşadıklarının sembolik bir örneği olarak kullanır ve gerçeklik ile bizim onu yorumlamamız arasındaki karşıtlığı ortaya koyar. Bu iki fikir hikayedeki iki farklı dünyayı yansıtır: mağaranın içindeki dünya (görüntüler dünyası) ve dışarıdaki dünya (idealar dünyası).

Mağaradaki mahk3umlar için, ışığın duvarda yarattığı gölgeler gerçek olduğunu yegâne şeylerdir. Mahkûmlardan biri özgürlüğüne kavuşur ve dış dünyaya tanıklık ederse asıl gerçekliğin bu dış dünya, yani idealar dünyası olduğunu anlayacaktır. Ancak serbest kalan mahkûm mağaranın karanlığına geri döndüğünde, gözleri artık güneşin ışığına alıştığı için kör gibi olacak ve bunun üzerine hâlâ mağarada olan diğer mahkûmlar zararlı olanın dış dünya olduğuna inanacaktır; onlara göre kişiyi kör eden bu gerçeklik, görülmeye değer değildir.

Mağara alegorisi, hakikatin felsefi açıdan ne anlama geldiğini ve farklı deneyimlere ya da geçmişlere sahip kişilerin hakikati nasıl algılayabileceğini irdelemektedir. Mağaranın duvarındaki gölgeler sürekli değişmektedir, bu nedenle onlara tanıklık edenler için hiçbir istikrar ya da tutarlılık yoktur, yalnızca sahte bir gerçeklik vardır. Karanlık mağaralarının dışında gerçek bir dünyanın var olduğuna, hatta kendi dünyaları dışında gerçek bir dünyanın var olduğuna dair hiçbir bilgiye sahip değillerdir. Bu arada, mağarayı terk eden kişi bir zamanlar olduğu kişi değildir artık. Hatta mağarada kalanlara acımaya ya da onlardan üstün olduğunu hissetmeye bile başlayabilir.

Bu alegori esasen bilgi ve inanç arasındaki çatışmaları ve aydınlandıktan sonra bir insanın başına neler geldiğini göstermektedir. Bu, insanlığın doğası ve bilinmeyenden korkmak üzerine bir incelemedir.

İlgili konu: İnanıyorum; çünkü saçma.

Mağara alegorisini medyaya uyarlamak da mümkündür.

Mağara alegorisini medyaya uyarlamak da mümkündür.

Mağara Alegorisi’nin etkisi

Platon’un mağara alegorisi felsefenin yanı sıra medya ve film yapımcılığını da doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemiştir. Platon’un mağara alegorisine yapılan atıflar aşağıdaki eserlerde karşımıza çıkmaktadır:

Ray Bradbury‘nin Fahrenheit 451‘i (1953): Bu ünlü distopik romanda, itfaiyeci Guy Montague geçimini sağlamak için kitap yakmaktadır, ta ki yeni tanıştığı bir kişi onu değerlerini yeniden gözden geçirmeye zorlayana kadar. Montague edebiyat sayesinde dış dünyayı keşfeder.

H.G. Wells‘in Körler Ülkesi (1904): Bu Platonvari hikâyede, görme yetisine sahip bir adam, tüm köylülerin bir hastalık nedeniyle görme yetilerini kaybettiği bir körler ülkesine rastlar. Ancak sadece onlar görememekle kalmaz, başkalarının da görebileceğine inanmazlar. Adam köylülere görebildiğini kanıtlayamaz ve sonunda onları yaklaşan bir kaya düşmesinden kurtaramaz.

Matrix (1999): Bu popüler film, içinde yaşadığı dünyanın aslında simüle edilmiş bir gerçeklik olduğunu keşfeden Neo’yu (Keanu Reeves) anlatır. Neo, konforlu yaşamını terk etmeye ve gerçeği öğrenmeye karar verir.

The Truman Show (1998): Bir TV programı hakkındaki bu filmde, Truman Burbank (Jim Carrey) sadece başkalarını eğlendirmek için kullanılan “sahte” bir hayat yaşamaktadır. Etrafındaki herkes bunu inkâr etse de o yavaş yavaş bu sahte hayatı değiştirmeye başlar.

Emma Donoghue‘dan Room (2010): Yazar Emma Donoghue, doğduğu odadan hiç çıkmamış genç bir çocuğun bakış açısından anlattığı romanı Room‘da Sokratik alegorinin etkisini açıkça ortaya koymuştur.

Yazan: Sosyolog Ömer Yıldırım

Platon'un Mağara Alegorisi

Platon’un Mağara Alegorisi

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...