Felsefe hakkında her şey…

Pierre Duhem

10.11.2019
1.272
Pierre Duhem

Pierre Maurice Marie Duhem, 10 Haziran 1861 ila 14 Eylül 1916 tarihleri arasında yaşamış olan Fransız matematikçi, fizikçi ve filozoftur. Evrimci metafizik kavramlara dayalı bir modern bilim tarihi üzerinde duran bir bilim filozofudur. Bilimde teorinin rolünün yeni olguları yorumlamaktan ziyade bağlantıları sistematize etmek olduğunu savunmuştur.

Formel bir bilimsel kuram anlayışı geliştirmiş olan Pierre Duhem, bilimsel bir kuramın, bize deneyin gelecekteki seyrini önceden kestirme olanağı veren yararlı bir kalkül olduğunu, fakat öğelerinin dış dünyada hiçbir şeye karşılık gelmediğini ya da hiçbir şeye referansta bulunmadığını iddia etmiştir.

Pierre Duhem, Lille ve Rennes’de öğretmenlik yapmadan önce Collège Stanislas ve École Normale Supérieure‘de eğitim görmüştür. Bordeaux Üniversitesinde (1894) teorik fizik profesörü olarak termodinamik ve hidrodinamik alanındaki çalışmalarıyla da tanınmıştır. Yazdığı çok sayıdaki eser arasında Études sur Léonard de Vinci (1906-13; “Leonardo da Vinci Üzerine Çalışmalar”) ve La Théorie physique, son objet et sa structure (1906; “Fizik Teorisinin Amacı ve Yapısı”) bulunmaktadır. 1913 yılında Le Système du monde; Histoire des doctrines cosmologiques, de Platon à Copernic (1913-17; “Dünya Sistemi: Platon’dan Kopernik’e Kozmolojik Doktrinlerin Tarihi”) adlı 10 ciltlik kitabını yayınlamaya başladı; ancak öldüğünde bu kitabın sadece beş cildi tamamlanmıştı.

Pierre Duhem kimdir?

Pierre Duhem‘in babası Pierre-Joseph Duhem, ticaretle uğraşan bir seyyah, annesi ise Alexandrine Fabre idi. Flaman bir aileydi. Ailesinin dört çocuğundan en büyüğü olan Pierre, ailesi Paris’e taşındıktan sonra Rue des Jeûneurs’da doğdu. On bir yaşındayken Collège Stanislas’a girdi ve burada parlak bir öğrenci olduğunu kanıtladı.

Collège Stanislas’tan Latince, Yunanca, fen, matematik ve diğer derslerde üstün başarı göstererek ayrıldıktan sonra, prensipte kişiyi mühendis olmaya hazırlayan École Polytechnique ile daha akademik bir okul olan École Normale arasında seçim yapmak zorunda kaldı. Duhem‘in babası, oğlunun teknik bir kariyer yapmasını istediği için École Polytechnique‘de fen bilimleri okumasını istiyordu. Annesi ise Duhem’in École Normale‘de Latince ve Yunanca okumasını istiyordu, çünkü bilim okumasının onu çocuklarına aşıladığı Roma Katolik inançlarından uzaklaştıracağından korkuyordu. Pierre Duhem her iki kurumun giriş sınavlarında da birinci oldu ancak École Normale‘de müspet bilim okuyarak anne ve babasını memnun etmemeyi seçti. Çalışmalarına 2 Ağustos 1882’de başladı.

Pierre Duhem 1884 yılında, henüz École Normale’deyken, elektrokimyasal piller üzerine olan ilk makalesini yayınladı. Duhem daha matematik lisansını almadan 1884 yılında doktora tezini sundu. Birdenbire parlak kariyeri durma noktasına geldi. Tezi fizik ve kimyada termodinamik potansiyel üzerineydi ve bu tezde kimyasal reaksiyonlar için ölçütü serbest enerji cinsinden tanımlıyordu. Bunu yaparken, Marcellin Berthelot’nun yirmi yıl önce ortaya koyduğu yanlış ölçütün yerini alıyordu. Duhem oldukça doğru bir şekilde Berthelot’nun teorisini eleştirerek doğru bir alternatif ortaya koydu. Ne yazık ki haklı olmak her zaman yeterince iyi değildir ve Berthelot gibi etkili bir bilim adamı Duhem’in tezinin reddedilmesini sağlayabilmiştir.

Duhem haklı olduğunu biliyordu ve reddedilen tezini 1886’da cesurca yayınladı. Bu, tahmin edilebileceği gibi Berthelot ile ilişkilerine kesinlikle katkıda bulunmadı ve Duhem için kötü haber, Berthelot’nun 1886’da Fransız Eğitim Bakanı olması oldu. Duhem bu arada ikinci bir tez üzerinde çalıştı, bu sefer akıllıca bir şekilde ilk tezinin kaderinden daha az etkilenecek bir matematik konusu seçti. Manyetizma üzerine yaptığı matematiksel çalışma 1888’de kabul edildi ancak Berthelot yüzünden hayatı boyunca sıkıntı çekti.

Kariyerinin sonlarına doğru Pierre Duhem‘e Paris’te matematiksel fizikçi olarak değil bilim tarihçisi olarak profesörlük teklif edildi. Duhem, matematiksel fizikçi olduğunu ve Paris’e arka kapıdan girmek istemediğini söyleyerek her zaman özlemini çektiği Paris’te çalışma şansını reddetti.

Cabrespine’de bir doğa yürüyüşü sırasında öldü. Bazı raporlar kalp krizinden, bazıları ise göğüs iltihabından öldüğünü söylüyor.

Yazan: Sosyolog Ömer Yıldırım

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...