Felsefe hakkında her şey…

Felsefe Açısından Sanat Nedir, Sanata Felsefi Bakış

14.11.2019
9.818

Sanat; bir duygu, tasarı, güzellik vesairenin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık anlamına gelir.

Sanat ayrıca birçok bölümü, akımı, farklı uğraşanları, müzeleri, sergi ve gösteri salonlarını ve benzeri birçok alanı kapsayan büyük bir sosyal faaliyet alanıdır da. Resim, heykel, mimari, müzik, edebiyat, tiyatro, sinema, fotoğraf gibi birçok sanat dalı, çeşitli bilimlerce incelendiği gibi felsefe açısından da incelenmektedir.

Felsefe açısından sanatın önemini ve değerini, sanatın felsefedeki yerini daha iyi kavrayabilmek için düşünürlerin sanat faaliyetini nasıl değerlendirdiklerine kısaca bakmak gerekir. Bu bağlamda sanatın kökeninin, kaynağının ne olduğu konusunda, farklı filozoflar ortaya çeşitli görüşler atmışlardır. Bu görüşleri şu şekilde başlıklar hâlinde sıralayabiliriz:

1. Taklit Olarak Sanat (Mimesis)

– Sanatın taklitten ibaret olduğu konusundaki ilk fikirler, Aristoteles’indir. Aristoteles, insanların taklit yeteneklerini kullanarak “şeylerin” özünü taklit ettiklerini ve böylece sanatçı olduklarını vurgulamıştır.

– Platon’un idealar dünyasını felsefeyse az da olsa ilgilenen hemen herkes bilecektir. İşte Platon da aslında idealar dünyasının, gerçekliğin ta kendisi olduğunu ve içinde bulunduğumuz dünyadaki, bizim hissedebildiğimiz her şeyin ise bu idealar dünyasının bir taklidi olduğunu belirtmektedir.

– Estetiği bağımsız bir bilim alanı olarak var olmasını sağlayan Alman filozof Alexandre Baumgarten‘e göre de evrende madde ve ruh öylesine ahenkli bir şekilde birleşmiş ve kaynaşmıştır ki sanatın ve sanatçının tek amacı, tabiatı taklit etmek olmalıdır.

2. Yaratım Olarak Sanat

– Hegel‘e göre sanat, maddeye sokulan ve maddeyi kendine benzeten sanatçının, ruhudur. Bu yaratıcı ruh, heykelde ve mimaride maddeye çok bağımlı iken, resimde maddeye tamamen hâkim; edebiyatta ve müzikte ise maddeden arınmış bir hâldedir.

– George Santayana ve John Dewey‘e göre de sanatsal yaratım, kişinin çevresiyle etkileşimi sonucu meydana gelir. Sanatçıda bir kişilik, hayal gücü ve bilgi; çevrede çeşitli şekiller, olaylar, sesler, malzemeler mevcuttur. Dolayısıyla da çevre sanatçıyı besler, sanatçı da çevreyi değiştirir.

3. Oyun Olarak Sanat

Bazı filozoflara göre, sanatın kaynağı eğlence ve oyundur. İnsanlar zorunlu ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra amaçsız olarak, hoşa giden bir takım oyun faaliyetlerinde bulunurlar. Bu faaliyetler, hem bedeni dinlendirir, hem de hoşa gider. Bu tür faaliyetlerin bir sonraki adı, kendini süsleme ve yakın çevresini hoşa gidecek, beğenilecek bir şekle getirmedir. İşte burada da sanat ortaya çıkar, tabii ki bir oyunun sonucu, bir oyun olarak…

– Charles Bordele‘e göre sanat yukarıda anlatıldığı biçimde ortaya çıkmıştır. Bilim nasıl akılla deneyden çıkmışsa, sanatlar da hayal gücü ve oyundan doğmuştur.

– E. Groesse de sanatın, amacı kendinden olan bir faaliyet olduğunu, insanın bütün kuvvetini çeken ve kullanan bir oyuna benzediğini söyler. O hâlde oyun, sanatın kaynağı olmaktan ziyade, insanın haz duyarak yaptığı özgürce bir davranış olarak sanat faaliyetine benzemektedir.

– Schiller de “sanatın kaynağı oyundur” demekten ziyade gerçek estetik dünyanın oyun dünyası olduğunu, insanın sadece oyunda gerçek insan olduğunu, özgür davranmanın, hayal gücünü gerçekleştirmeye çalışmanın orada mümkün olduğunu ve bu faaliyetin sanata yakın olduğunu anlatır.

– Croce, “Sanat, oyun değilse de o türden bir faaliyettir” demektir; çünkü sanatın özü ve amacı oyundan oldukça farklıdır. Sanat yalnız taklit etmez; değiştirir ve yaratır. Bu değiştiricilik ve yaratıcılığın arkasında o çok takdir edilen sanatçı özgürlüğü vardır.

Oyun teorisi, güzel sanatların daha ziyade tiyatro ve gösteri sanatları ilgili alanlarındaki faaliyetler için değerlendirilirse uygun olur. Bazıları oyun ve haz duygusunu sanatın kaynağı sayarken, bazıları da bunları bir amaç olarak ortaya koymuştur.

Derleyen ve Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” Dersi Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Prof. Dr. Ahmet Arslan – Felsefeye Giriş Kitabı; Prof. Dr. Mustafa Ergün – Felsefeye Giriş Kitabı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...