Sözleriyle tarihin akışını değiştiren, tüm zamanların en iyi konuşmacılarından bazıları…
Konuşma, bir dizi sözcükten daha fazlasını ifade eder. Konuşmacının, bağlamın ve dilin bir birleşimidir ve bunlar birlikte işleyerek onu parçalarının toplamından çok daha büyük bir şey hâline getirebilir. Bu doğrultuda, tüm zamanların en büyük konuşmacılarından bazılarını, sözleri toplumların gidişatını değiştiren ve dönemleri şekillendiren kişileri derledik.
Konu Başlıkları
Winston Churchill
Paris 14 Haziran 1940’ta Nazilerin eline geçtiğinde, İngiltere Batı cephesinde Mihver güçlerinin saldırısına karşı hazırlık yapmaya başladı. Sadece bir ay önce başbakanlık görevini devralan Winston Churchill, kendini topyekûn saldırıya hazırlayan bir ülkeye ünlü “Our Finest Hour” konuşmasını yaptı. Churchill 1953 yılında, kısmen kendi yazdığı konuşmaları nedeniyle Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü.
Andrew Roberts, “The Storm of War” başlıklı İkinci Dünya Savaşı tarihçesinde şöyle yazıyor:
“Winston Churchill İngilizceyi muazzam kullanıyordu. Ayrıca inanılmaz derecede güçlü bir hitabeti vardı. Ve bunu, dünyanın Nazizm yüzünden büyük bir tehlike altında olduğu ve her kelimenin önem taşıdığı bir dönemde yaptı.”
John F. Kennedy
John F. Kennedy’nin aylarca uğraşarak yazdığı açılış konuşması kadar sık alıntılanan çok az konuşma vardır. Kennedy’nin dinleyicilere ders vermek yerine onlarla gerçek bir sohbet ediyormuş gibi konuşabilmesi, onu böylesine etkileyici bir iletişimci yapan özelliklerinden biri olmuştur
Sokrates
Atina gençliğini yozlaştırmak gibi suçlarla itham edilen Sokrates’in önünde bir seçenek vardı: Ya kendisini suçlayanların sözde suçlarını kabul edecek ve onlardan özür dileyecekti ya da kendisine yöneltilen suçlamaları uygun bir hukuki forma sokacak, böylece kendisini suçlayanları utandıracaktı ve hiçbir şey için özür dilemeyerek hakikat arayışını etraflıca savunacaktı. Sokrates ikincisini seçti ve ölüme mahkûm edildi. Sokrates’in “Savunma”sının bir kısmı şunları içerir:
“Ey Atinalılar, beni suçlayanların konuşmalarını dinlerken neler hissettiniz, bilemem; ama onların ikna edici sözlerinin bana neredeyse kim olduğumu unutturduğunu biliyorum; bu onların yarattığı etkiydi. Ve yine de neredeyse tek bir doğru söz söylemediler. Ama yalanları ne kadar çok olursa olsun, içlerinden biri beni çok şaşırttı: Size tetikte olmanızı ve benim belagatimin gücüne aldanmamanızı söylemeleri…”
Adolf Hitler
Hitler, topluluk önünde konuşma sanatında ustalaşmanın siyasi kariyeri için çok önemli olduğunun farkındaydı. Tüm konuşmalarını kendisi yazdı, bazen beş kereden fazla redakte etti. Yüz ifadeleri ve jestleri üzerinde çalıştı ve siyasi konuşmalarında metafor ve soyut fikirleri iç içe geçirme konusunda ustaydı.
Yazan: Sosyolog Ömer Yıldırım