Çocuklar dijital dünyanın yerlileridir. Çocukların çevrim içi ortamda zarar görmesini önlemeye yardımcı olacak önerilere ihtiyaçları var…

İnternet bağlantısının, çevrim içi ortamın, sosyal medya platformlarının, oyun portallarının ve yapay zekânın (YZ) yeni formlarının ortaya çıkması ve kullanım alanlarının genişlemesi, ticaret ve iletişim için muazzam fırsatlar yaratmıştır.
Çevrim içi bağlantının kolaylığı ve yaygınlığı, interneti 21. yüzyılda neredeyse herkes için yeni bir yaşam biçimi hâline getirmiştir. Bu durum özellikle sosyal yaşamları neredeyse tamamen internete taşınan çocuklar için ayrıca geçerlidir.
Dijital çocukluk üzerine yaptığım araştırmamın da gösterdiği gibi, bu çevrim içi iletişim alanı çocuklara zarar verebilecek rahatsız edici koşulların da oluşmasına ortam hazırlamıştır. 1
Bu zararlar uluslararası alanda politikacıları endişelendirmiş, devletler çocukların sosyal medya ve oyun platformlarına erişimine asgari bir sınırlama getirme planları yapmaya başlamıştır.
Dijital ortamın yerlileri olarak çocuklar çözümün bir parçası olmak zorundadır. Yetişkinlerin egemen olduğu bir alanda yaptığım araştırmam, maruz kaldıkları zararlar ve bunların nasıl önlenebileceği konusunda çocukların da görüş ve düşüncelerini mercek altına alıyor.
Yeni zarar verme biçimleri
Çevrim içi kötülüklerin hızla yaygınlaşması, çocukların güvenliği ve iyiliği için ciddi tehditler oluşturuyor. Üretken yapay zekâ tarafından daha da kolay erişilebilir hâle gelen tehlikeler bunun sadece bir örneğini oluşturuyor.
Avustralya ve Birleşik Krallık’taki katılımcıları içeren ve Birleşik Krallık’taki 42 çocuğun deneyimleri üzerine derinlemesine görüşmeler yaptığım bir çalışmada, çocuklar çevrim içi ortamda aşağıdaki durumları sıkça yaşadıklarını bildirdiler: 2
- Siber zorbalık
- İstenmeyen iletişim
- İstenmeyen içerik
- Kandırılma
- İstismar
Bazı gençler deepfake‘ler, yeme bozukluğu videoları, cinsel şantaj, çocuk cinsel istismarı içerikleri, kadın düşmanı içerikler, dolandırıcılık ve diğer çevrim içi tehlikelerin neden olduğu zararın ruh sağlıkları üzerinde uzun süreli etkileri olduğunu söylüyor.
Yapay zekâ ve teknoloji geliştiricilerini, şirketleri ve sosyal medya sahiplerini bu içerikler hususunda sorumlu tutmaya devam etmeliyiz. Bunlar sonuç olarak ticari hizmetler veren şirketler ve çocuklar zarar görürken kâr elde ediyorlar.
Harvard Tıp Fakültesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, sosyal medya şirketlerinin ABD’li çocukların çevrim içi platformları kullanımından milyarlarca dolar kazandığı tahmin ediliyor. 3
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün yakın zamanda yayınladığı küresel bir raporda da çevrim içi platformlarda çocukların mahremiyetine yönelik ciddi ihlallerin yapıldığı gözler önüne seriliyor. 4 Örneğin çocukların görüntüleri, isimleri, konumları ve yaşları toplanıyor ve yapay zekâ modellerini geliştirmek için izinsiz olarak kullanılıyor.
Raporun yazarı, devletleri “çocukların verilerini yapay zekâ kaynaklı kötüye kullanımdan koruyacak yasalar üretmeye” çağırıyor.
Devletler rızaya dayalı olmayan deepfake cinsel içerikli materyallerin paylaşımını yasaklamak için yeni adli düzenlemeler yapmak üzere yasalar oluşturmak durumundadır. Bu çocuklarla ilgili olarak çevrim içi platformların ceza kanunu kapsamında çocuk istismarı materyali olarak ele alınması gerekebilecektir.
Yardımcı olmak için ne yapabiliriz?
Konuya dair yapılacak çalışmaların reform çarkları yavaş yavaş dönerken çözüm üretmek için acilen birlikte çalışmaya ihtiyacımız var. Kanıta dayalı medya raporları, kampanyalar ve eğitim programları burada kilit rol oynamaktadır.
Çocuklar ve gençler, çevrim içi kötülüklerle mücadelede çözüm geliştirmenin bir parçası olmak istediklerini her fırsatta bildiriyorlar. Akranlarını destekleme ve eğitme konusunda zaten kendi içlerinde önemli işler yapıyorlar. Ben bunu “dijital kardeşlik” olarak adlandırıyorum. 5
Çocuklar yetişkinlerin, devletlerin ve teknoloji şirketlerinin çevrim içi zararları önlemek ve ele almak için hızla harekete geçmesini istiyorlar. Ancak pek çok ebeveyn, vasiler, bakıcılar ve büyükanne ve büyükbabalar kendilerini teknoloji konusunda bir adım geride hissettiklerini bildirmektedir. Bu da hayatlarındaki çocukları korumak ve aynı zamanda desteklemek için ne yapacaklarını bilemedikleri anlamına geliyor.
Yetişkinler çocuklarla sadece bir şeyler ters gittiğinde değil, sık sık çevrim içi güvenlik hakkında konuşmalıdır. Bu konuşmalarda suçlama değil, iletişim kurulmalı ve birlikte güvenli sınırlar oluşturulmalıdır.
Çocuklar sınıfta, çevrim içi güvenlik konusunda akran liderliğindeki eğitimin daha etkili olacağını öne sürüyorlar. Diğer gençlerin, çevrim içi platformları öğrenme ve bu platformlarda gezinme konusunda kendilerini eğitmesini, yetiştirmesini ve çalışmalarını desteklemesini istiyorlar. Ancak eğitim sadece okullarda olmamalıdır. Bunun sınıfın çok ötesine uzanması gerekiyor.
Politika yapıcılar, eğitimciler, düzenleyiciler ve ana akım medya, tüm insanların bu konularda en güncel bilgi, birikim ve eğitimle donatmayı taahhüt etmelidir. Şirketlerin yasalara, yönetmeliklere ve standartlara uymaları ve daha şeffaf olmayı taahhüt etmeleri de gerekmektedir.
Dijital ortamların çocukluk deneyimlerini şekillendirdiği bir çağda, çocukları çevrim içi tehlikelerden korumak, dikkati, eğitimi ve proaktif düzenlemeleri teşvik eden stratejilere kolektif bir bağlılık gerektirmektedir.
Bu makale Sosyolog Ömer Yıldırım tarafından www.felsefe.gen.tr için, Faith Gordon’un “Kids are digital natives. They have ideas to help protect children from being harmed online” isimli makalesinden Türkçeye çevrilip derlenerek hazırlanmıştır. Alıntılanması durumunda kaynak gösterilmesi, ahlaklıca olanıdır.
Çeviri ve Derleme: Sosyolog Ömer Yıldırım
KAYNAKÇA
- Gordon, F. (2024), The Significance of Digital Siblingship for Children Navigating Online Harms and in Accessing Justice. Children, Young People and Online Harms, – (-), 247–269, https://doi.org/10.1007/978-3-031-46053-1_11
- Gordon, F. (2024), The Significance of Digital Siblingship for Children Navigating Online Harms and in Accessing Justice. Children, Young People and Online Harms, – (-), 247–269, https://doi.org/10.1007/978-3-031-46053-1_11
- Amanda Raffoul, Zachary J. Ward, Monique Santoso, Jill R. Kavanaugh, S. Bryn Austin (2023), Social media platforms generate billions of dollars in revenue from U.S. youth: Findings from a simulated revenue model. PLoS ONE, 18 (12), e0295337, https://doi.org/10.1371/journal.pone.0295337
- Australia: Children’s Personal Photos Misused to Power AI Tools, Erişim: 03.10.2024, https://www.hrw.org/news/2024/07/03/australia-childrens-personal-photos-misused-power-ai-tools
- Gordon, F. (2024), The Significance of Digital Siblingship for Children Navigating Online Harms and in Accessing Justice. Children, Young People and Online Harms, – (-), 247–269, https://doi.org/10.1007/978-3-031-46053-1_11