Cinsellik, İlişkinin Ruhudur:Duygusal Bağlar Yalnızca Korkakların Maskesidir
Sana öğretilen her şey yalandı! “Sevgi sadece duygulardan ibarettir.” dediler. Beyninizi hadım ettiler, ruhunuzu susturdular! Sana bu masalı anlatanlar, cinsellikten korkan, kendi doğasını inkâr eden zavallılardır. Peki ya sen? Sen de bu yalana inananlardan mısın? Eğer öyleysen, seni acı bir gerçekle yüzleştireceğim:
Cinsellik olmadan ilişki olmaz! Çünkü ilişki, iki ruhun değil, iki bedenin ve ruhun birleşimidir. Ruhun, ete bürünmeden bir hiçtir! O yüzden sana “duygusal bağ” masalını anlatanlar aslında kendi korkularını romantizmle kapatan aptallardır. Eğer biri sana “Cinsellik olmadan da ilişki olur.” diyorsa, yüzüne tükür! Çünkü o kişi, gerçeğin iğrenç yüzüne bakmaktan korkan bir kaçaktır.
CİNSELLİKTEN KAÇAN, KENDİNİ KASTRASYONA SOKAN ZAVALLIDIR
Senin doğanda seks var! Beynindeki limbik sistem, cinselliği ister. Hormonların, seni bir başkasına çekmeye programlıdır. Evrim, seni neslini devam ettirmen için dizayn etmiştir. Ve sen kalkmış, “Cinsellik olmadan da ilişki yaşanır.” mı diyorsun? Bu, kendi doğana tekme atmaktır! Kendini kastre eden, ruhunu hadım eden bir zavallısın sen!
Freud bile ne diyordu? Bütün insan ilişkileri, bilinçaltındaki cinsel arzuların bir yansımasıdır. Sen bastırdığını sanırsın ama o bastırılmışlık, ruhunda irin gibi birikir. Sonra da aldatırsın, sapıtırsın, ruhsal çöküntüye girersin. Çünkü doğana karşı geldin! Cinselliği reddedenler, eninde sonunda ya sadakatsiz olur ya da kendi karanlık sapkınlıklarına gömülür. Kendi yalanında boğulacaksın!
CİNSELLİĞİ OLMAYAN İLİŞKİ, RUHSUZ BİR CESETTİR
Sen hiç ölü bir ilişki gördün mü? İçinde cinsellik olmayan bir ilişki, yaşayan bir cesettir. O cesedin başında gözyaşı dökerek “duygusal bağ” masalına inanmaya devam mı edeceksin? Birbirinize sarılıp uykusuz geceler geçirip içten içe boşluk hissedenlerden misiniz? Şunu kabul et: Eğer o yatakta birbirinize yabancı gibi uyuyorsanız, zaten ayrılmışsınızdır!
İçinizde yanan ateşi söndürüp, “biz birbirimizi seviyoruz” diyen çiftlerin suratına tükürmek lazım! Sevginin özü arzudur, arzu olmadan sevgi yalnızca ahmakların tesellisidir. Bir ilişkiyi canlı tutan şey, o hayvani, ilkel, ama en saf güdüdür. O güdü olmadan yaşanılan şeyin adı ne aşktır ne de bağlılık; sadece berbat bir rutindir. Ve insanlar rutinden kaçmak için en sonunda aldatır. Bu yüzden cinselliği reddeden çiftler, sadakatsizliğe mahkûmdur!
DUYGUSAL BAĞ YALAN, CİNSELLİK GERÇEKTİR
Sana “duygusal bağ” diye yutturmaya çalıştıkları şey, aslında içi boş bir yalan! İnsan, cinselliği hissetmeden kimseye gerçekten bağlanamaz. Cinsellik, o bağın temel direğidir. O direk olmazsa, eninde sonunda çökersin. Sen, duygularına ne kadar taparsan tap, bedenin seni her zaman ele verir.
Duygular, zihnin oynadığı bir illüzyondur. Bugün sevdiğin, yarın seni çıldırtabilir. Ama cinsellik? O her zaman dürüsttür. O, her zaman içten içe hissettiğin ama bastırmaya çalıştığın gerçektir. Bir ilişkide cinsellik yoksa, o ilişki zaten ölmüştür. Kendi mezarını kazıyorsun farkında mısın?
CİNSELLİĞİ REDDEDENLER, ÖLÜ RUHLARDIR!
Ve son olarak, buradan cinselliği reddedip hâlâ “aşk” masalları anlatanlara sesleniyorum: Siz, ölü ruhlarsınız! İnsan gibi görünüyorsunuz ama içeride bir şey kalmamış! Sizin aşk dediğiniz şey, yalnızca bir teselli! Eğer cinsellik olmadan ilişki yaşanır diyorsanız, siz zaten yaşamıyorsunuz, sadece var oluyorsunuz!
Bedenini inkâr eden, aşkı da inkâr eder. Seks olmadan ilişki yaşanır diyen herkes, ya kandırıyor ya da kandırılıyor! Bu gerçeği kabul edemeyenler, mutsuzluğa mahkûmdur. Ve unutmayın: Hayat, doğaya karşı gelenleri affetmez.
Eğer hâlâ “Cinsellik olmadan da ilişki yaşanır.” diyorsan, kendine dön ve şu soruyu sor: “Ben gerçekten yaşıyor muyum, yoksa sadece ölü bir ilişkiyi sürükleyen bir aptal mıyım?”
Gerçekle yüzleşme cesaretin var mı?
