Felsefe hakkında her şey…

Psikolojinin Amaçları Nelerdir?

22.11.2019
11.638
Psikolojinin Amaçları Nelerdir?

Psikolojinin amaçları da her bilimin amaçları gibi, yaşantıyı kolaylaştırmak için sıralanabilecek amaçlardır. Psikolojinin amaçlarının başında insan davranışlarını tanımlama gelir.

Tüm pozitif bilimler ilk aşamada olguları ve bunlar arasındaki ilişkileri saptamak, sınıflandırmak ve kaydetmek amacındadır. Tüm bilimler gibi psikoloji de bu aşamadan sonra açıklamaya geçer.

İnsan davranışlarını anlama ve açıklama aşamasında psikoloji, gözlem ve deney sonuçlarından genellemeye varmaya, davranışlar arasındaki nedensellik ilişkisini çözümleyerek yasalara ulaşmaya çalışır. Psikoloji bize insan davranışlarını önceden kestirebilme olanağı da sağlamaktadır. Psikoloji davranışları anlamaya çalışırken getirdiği açıklamalara dayanarak bir ölçüde insan davranışlarını etkileme ve kontrol etmeyi de başarabilir.

PSİKOLOJİNİN AMAÇLARI

1. Betimleme

Psikoloji biliminin ilk ve en temel amacı davranışları betimlemektir. Betimleme, bilimsel araştırmalarla gerçekleştirilir. Bilimde betimleme, olayların keşfedilmesini ve benzer olayların sınıflanmasını içerir.

Skinner canlı davranışlarından birinin edimsel koşullanma olduğunu keşfetmiştir. Pavlov klasik koşullanmayı keşfetmiştir. Bir bilim dalı yeni kurulduğunda veya yeni bir alt dal kurulduğunda ilk yapılan, işte bu keşif işlemidir. Daha sonraki betimleme işlemi, benzeri olayların aynı sınıfta toplanmasını içerir.

Ivan Pavlov'un deneylerinden bir görüntü.

Ivan Pavlov’un deneylerinden bir görüntü.

Klasik ve edimsel koşullanma, koşullanma türü öğrenmenin çeşitleridir. Susuzluk ve açlık ise fizyolojik gereksinimler veya dürtülerin çeşitleridir. Güvende olma, birlikte olma, kendini değerli hissetme ve kendini gerçekleştirme ise güdüler altında yer alır.

Betimlemenin son şekli ise olaylar arasındaki ilişkileri keşfetmektir. Çünkü bilim, olaylar arasındaki ilişkileri ortaya koyan bir bilgi edinme biçimidir. Bilimin bulmaya çalıştığı, sebep ve sonuç arasındaki ilişkidir. Olayların nedenlerini keşfetme amacı bilimsel araştırmalar yoluyla gerçekleştirilir.

2. Açıklama

Bir bilim dalında yeterince araştırma yapıldığında, bilim insanları bunların sonuçlarını bir araya getirir, onları analiz eder, onlar üzerinde düşünür ve bu sonuçlardaki düzenlilikleri görmeye çalışır. Bu faaliyetler açıklama amacına hizmet eder.

Bilimde iki tür açıklama vardır: Bunlardan ilki “evren gerçekleri”ni ifade eden yasa ve ilkelerdir. Çok sayıdaki araştırmada gözlenmiş olan ilişkiler, yasa veya ilke niteliğini kazanır.

Gestalt Algılama İlkeleri görsel algılamada uyarıcıların örgütlenme biçimlerini açıklar. Pavlov’un keşfettiği klasik koşullanma türü öğrenme, çok sayıda araştırmacı tarafından tekrarlandığından, bir davranım ilkesi niteliğini kazanmıştır.

İkinci açıklama türü kuramdır. Bilim insanı, kuramında yasa ve ilkelerde belirtilen veya çok sayıdaki araştırmada tekrarlanmış olan ilişkilerin sebeplerini belirtir. Örneğin, algılamanın uyarıcıyı tanıma işlemi olduğu yeterli sayıdaki araştırma ile ortaya konmuştur.

3. Yordama

Yordama, olayların önceden tahmin edilmesi demektir.

Yordama araştırma sonuçlarına dayanarak yapılabilir. Yordama yasa ve ilkelerde, kuramlarda belirtilen ilişkiler kullanılarak da yapılır.

Yerkes-Dodson Yasası’na göre, kaygı ile başarı arasında şekilsel olarak ters U biçiminde bir ilişki vardır (Şekil 1.1). Bireyin başarı düzeyi; kaygı düzeyi ölçümünü gösteren X eksenindeki noktadan grafiğe dikey bir çizgi çizilip buradan da ayırt etme düzeyini gösteren Y eksenine iz düşüm alınarak yordanır.

4. Kontrol

Tüm bilim dallarının ulaşmak istediği amaç kontroldür. Kontrol, yordama yaparken kullanılan yasa ve ilkelere, kuramlara, araştırmaların sonuçlarına dayanır.

Yukarıda verdiğimiz Şekil 1.1’deki Yerkes-Dodson Yasası’ndaki grafiği kullanarak araştırmacı, katılımcılarda elde etmek istediği başarı düzeyi ve onu sağlayacak kaygı düzeyini belirler. Katılımcıların kaygısının bu düzeyde olması için gerekli koşulları gerçekleştirir ve onlarda istediği düzeyde başarı yaratır. Araştırmacı böylece davranışı kontrol etmiş olur.

Örneğin öğrenme deneyinde elde edilen sonuçlara dayanarak öğretmen, ulaşmak istediği öğrenme düzeyini sağlayan tekrar sayısını belirler ve öğrencilerin bu sayıda tekrar yapmalarını ister. Eğitim-öğretim, öğrenme ve belleme süreçlerini “kontrol eden” bir kurumsal etkinliktir.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...