Felsefe hakkında her şey…

Nöronun Yapısı, Nöronların Yapısı

22.11.2019
1.535
Nöronun Yapısı, Nöronların Yapısı

Nöronların diğer nöronlarla birleşen her bir akson uzantısının uç kısmında düğmecikler şeklinde sinaptik terminal adı verilen şişkinlikler bulunmaktadır. Aslında herhangi bir mesajı anında ve hızlı bir şekilde vücudun bir bölgesinden diğer bir bölgesine taşıyan nöronlar birbirlerine bağlı değildirler. Akson ucunda yer alan sinaptik terminal mesajı ileteceği nörona temas etmez. Sinaptik terminal ve alıcı görevindeki hücre gövdesi arasında ufak boşluklar yer almaktadır. Bu aralık olan kısım konumundan ötürü sinaptik boşluk ya dasinaps yarığı olarak farklı adlarla andır. Bir nöronun akson ucunda yer alan sinaptik terminal, sinaptik boşluk ve diğer hücrenin dendrit veya hücre gövdesinden oluşan tüm bölge ise sinaps olarak adlandırılan yapıyı oluşturur.

Akson ucunda yer alan kısımlar sinaptik kesecik adı verilen küçük keseciğe benzer yapılara sahiptir. Normal olarak sinir akımı sinaptik boşluğu bir elektrik akımı şeklinde atlayarak geçmez. Bunun yerine akımın niteliği ile ilgili aktarım kimyasal yollarla düzenlenir. Sinirsel mesaj bir aksonun ucunda sinaptik terminale geldiğinde sinirsel ileti maddesi, aktarıcı nörotransmiter olarak adlandırılan kimyasal maddenin salgılanmasını sağlar. Akımın niteliğine göre salgılanan çok farklı nörotransmiterler bulunmaktadır. Sinaptik boşluğun diğer tarafında keseciklerden salgılanan bu kimyasal maddelere uyumlu reseptörler (algaç alıcı nokta) bulunmaktadır. Her nörotransmiter anahtar ve kilit misali uygun bir reseptöre bağlanır. Nörotransmiterler bitişik nöronları uyarıp ateşleyebildikleri gibi, bazı nörotransmiterler de bitişik nöronların ateşlenme olasılığını azaltarak ketlenmesine neden olurlar. Belli başlı bilinen nörotransmiterler şu şekilde sıralanabilir (Morris, 1995).

Uyarıcı işlevi olanlar:

Asetilkolin: Uyarılmışlık hali, dikkat, bellek ve güdülenmeyi tetikler. Çok fazla salındığında spazm ve titremelere, az olduğunda felç ve hareketsizliğe neden olur

Nörepinefrin: Genel uyarılmışlık hali, öğrenme, uyanıklık, bellek ve duygu durumunu harekete geçirir.

Ketleyici işlevi olanlar

Dopamin: Şizofreni ve Parkinson hastalığıyla ilintili olarak, hoşnut olma durumunu da içeren pek çok davranış ve duygunun ortaya çıkmasını engeller.

Serotonin: Hemen hemen tüm faaliyetlerin ketlenmesinde, uykuya daima sürecinin başlangıcında, duygu durumlarında ve yeme davranışlarında etkilidir.

Endodin ve ertkefalinler: Ağrı mesajlarının iletilmesini engeller.

Bazı maddeler nörotransmiterlerin sinaptik boşluğa salınımını engellerken bazıları da nörotransmiterlerin salınımını sürekli ve daha hızlı hale getirirler. Örneğin örümcek tarafından ısırılan bir kişide zehrin etkisi ile sinapslardan sürekli uyarılmışlık durumuna yol açan asetilkolin adlı nörotransmiterler salgılanarak titreme ve spazmlara neden olur. Öte yandan dopamin adlı nörotransmiterin aşırı çalışması şizofreni ile ilgilidir. Bu noktada tedavi olarak kullanılan ilaçlar dopamin alıcılarını bloke ederek bu hastalığın bulgularının artmasını engellemektedirler.

Derleyen: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Psikolojiye Giriş” ve 2. Sınıf “Deneysel Psikoloji”, 4. Sınıf “Sosyal Psikoloji” Dersi Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Psikoloji Ders Kitapları ve MEB Liseler İçin Psikoloji Dersi Ders Kitapları

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...