Felsefe hakkında her şey…

Jean Piaget ve Bilişsel Gelişim Kuramı

07.11.2019
3.624

Bilişsel gelişimi biyolojik ilkelerle açıklayan, çocukların bilişsel ve kişilik gelişimlerinin yetişkinlerden farklılık gösterdiğini ifade eden İsviçreli psikolog J. Piaget (1896- 1980)’ye göre çocukların ahlaki düşünme gücünde de farklılıklar bulunmaktadır.

Piaget ahlak gelişimi ile ilgili kuramını geliştirirken, çocukların kuralları nasıl yorumladıklarını öğrenmenin önemli olduğunu düşünmüş ve öncelikle kendi üç çocuğu başta olmak üzere çocukların oyunlarını gözlemleyerek kuramını temellendirmeye çalışmıştır. Bilye oynarken izlediği çocuklara sorular sorarak onların oyunlarının kurallarını nasıl oluşturduklarını, bu kuralları nasıl kullandıklarının ve çocukların nasıl düşündüklerini tespit etmeye çalışmıştır. Ayrıca yine çocuklara sorduğu sorularla çalma, yalan, cezalandırma ve adalet gibi ahlaki konulara verdikleri cevapları incelemiş ve çocukların ahlaki konularda nasıl düşündüklerini açıklayan önemli ve belirgin aşamalardan geçtiklerini ifade etmiştir.

Piaget’ye göre , 0-6 yaş döneminde çocuklarda kural kavramı olmadığından bu dönemde ahlak söz konusu değildir. İki yaş civarındaki çocukların oyunlarında kural olmadığını, bu yaş gurubundaki çocukların kural olmaksızın sadece oyun oynadıklarını gözlemlemiştir.İki -altı yaş arası çocuklar ise kuralların farkındadırlar ama bu kuralların hangi amaçla konulduğunun farkında değillerdir. Bu nedenle ahlak gelişimi, bilişsel gelişim aşamalarından olan işlem öncesi dönemden, somut işlemler dönemine geçilen 6 yaşına kadar başlamaz.

Piaget, farklı yaşlardaki çocukların çeşitli ahlak tartışmalarına nasıl tepkide bulunduklarını ve nasıl yorum yaptıklarını tespit etmek istediği bir çalışmasında 6-12 yaşlarındaki çocuklara aşağıdaki iki hikâyeyi anlatmıştır:

  1. “Ahmet odasında iken annesi onu yemeğe çağırır. Ama yemek odasının kapısının arkasında bir sandalyede on beş tane tabak vardır. Ahmet yemek odasına girmek için kapıyı açar. Tabakların hepsi yere düşer ve kırılır.”
  2. “Bir gün Onur annesi evde yokken kavanozdan bisküvi almak ister. Kavanoz yüksekte olduğu için Onur bir sandalyeye çıkar, kavanozu almaya çalışırken düşürür ve kavanoz kırılır.”

Hikâyeler farklı yaş guruplarındaki çocuklara anlatıldıktan sonra hangi çocuğun “Ahmet’in mi, yoksa Onur’un mu?” daha yaramaz olduğu sorulur. Ya da “Sen baba olsaydın bu çocuklardan hangisine daha çok ceza verirdin?” gibi bir soruya verilen cevaplarla iki önemli sonuca varılır. Bu sorulara verilen iki önemli cevapla Piaget ahlak gelişimini iki farklı dönemde açıklar:

Çocuk çevresine uyum sağlama adına çevresini keşfetmeye çalışır. Doğumdan başlayarak çocuk çevresini keşfetmek için nesneleri ağzına götürerek, ellerinin avuç kısımlarıyla kavrayarak tanımaya çalışır.

Daha sonraki yıllarda çocuk çevresini yavaş yavaş algılamaya başlar. Piaget yaptığı gözlemler sonucu aynı yaş grubunda yer alan çocukların kendilerinden daha büyük ya da küçük çocuklara göre farklılaşan zihinsel hatalar yaptığını belirlemiştir. Buradan yola çıkarak çocukların belirli yaş dönemlerinde belirli yapılan kazanmadan belirli sorunları çözmekte başarılı olamayacaklarının altını çizmektedir.

Bu alandaki çalışmalarını kendi çocuklarının yeni oyuncakları keşfetmeleri, dünyaya bakış açılan ve basit problemlere yaklaşımlarından yola çıkarak bilişsel gelişim ile ilgili kuramını aşağıda yer alan evreler şeklinde oluşturmuştur:

Duyusal Motor Dönem (0-2 Yaş gelişimi)

İşlem öncesi dönem

Duyusal motor dönemin sonunda ortaya çıkan sembolik faaliyetlerle birlikte çocukta dilin geliştiği görülmektedir. İşlem öncesi dönemi iki başlık altında inceleyeceğiz:

1. Kavram öncesi dönem

Bu dönemde sembolik faaliyetlere bağlı olarak, taklide dayak ve hayali oyunlar, çocuğun ilerde karşılaşabileceği gerçek sorunlara ilişkin sorun çözme becerilerini geliştirmesinde faydalıdır. Bu süreç zarfında çocuk bu oyunlarla iletişim becerilerini de geliştirmeye başlar. Nicelik kavramlarında sıkıntıya düşen çocuk sayı saymayı bilse dahi azlık ya da çokluk gibi kavramları tanımlamada zorluk çeker. Bu dönemde görülen en önemli özellik benmerkezci düşüncedir. Benmerkezcilik, kendi görüşlerinin ve bakış açısının tek bakış açısı olduğunu düşünerek diğerlerinin bakış açılarını fark etme konusunda yetersiz olma durumudur. Çocuk tüm dünyayı kendi bakış açısından görür. Başkalarının bakış açısını kavramakta zorluk çeker. Diğerlerinin duygularının ve hissettiklerinin farkında olmak konusunda yetkin değildir. Yine çocukların bazı cansız nesnelere canlıymış gibi davranması da bu döneme rastlar. Çocuğun kafasını çarptıktan sonra gidip masayı dövmesi, kazayla zarar verdiği oyuncak ayısının ağlayacağını düşünmesi bu duruma örnek olarak verilebilir.

2. Sezgisel dönem

Mantıksal düşünmenin gelişmediği bu dönemde olayları sezgilerle açıklama durumu ağırlık kazanmaktadır. Nesnelere ilişkin geliştirilen sembollerle nesne-sembol ilişkisi kurulmaya çalışılır. Zihinsel semboller gerçek nesnelerin yerini almaya başlar. Bu dönem içersinde göze çarpan özellik korunum ilkesi ile ilgili olandır. Korunum ilkesi, nesnenin farklı bir şekle sokulmasının hacminde, miktarında, ağırlığında değişiklik yapmayacağını kavramaya ilişkin durumdur. Çocuk şekiller ya da nesnelerle ilgili tutucu bir yapıya sahiptir. Nesnenin hacmi, ağırlığı, miktarı değişmeden şekli değiştiğinde bu durumu algılayamaz. Örneğin uzun bir bardaktaki suyu geniş bir bardağa koyduğunuzda su normal olarak uzun bardaktakine göre yükseklik açısından daha az görünecektir. Görüntünün etkisiyle bu dönemdeki çocuk, miktarlar aynı olsa da geniş bardaktaki suyun daha az olacağını düşünecektir. Bu durum çocuğun geriye dönüşebilirlik kavramını algılayamaması ile ilgili güzel bir örnektir. Çocuk bu dönem bakış açısıyla geniş bardaktaki suyun uzun ve dar bardağa döküldüğünde eski halini alabileceğim ilişkin bilişsel yapıp kazanmamıştır. Yine benzer şekilde 1 kg demirin mi, yoksa 1 kg pamuğun mu ağır olduğuna ilişkin sorulan bir soruya, demirin ağır olduğuna ilişkin çocuğun vereceği cevap, bu dönem çocuklarının ortaya koyacakları akıl yürütme durumuna örnektir.

Somut işlemler dönemi

Bu dönemle birlikte çocukta geriye dönüşebilirlik ve nesnelerin değişmezliğine ilişkin korunumla ilgili kazanımlar ortaya çıkmaya başlar. Toplama, çıkarma gibi matematik işlemlerini yapmaya başlayan çocuk, nesneleri özelliklerine göre sınıflandırıp aralarındaki ilişkilerin farkına varmakla ilgili becerilerini geliştirir. Gerçek ve hayal dünyası kavramlarını ayırmaya başlayarak masalların artık gerçek olmadığına ilişkin bilişsel yapıp güçlendirmeye başlar. Çocuğun dönem itibariyle dünyayı diğerlerinin bakış açılarından da görebilmeyi sağlayan bilişsel yapıyı kazanması sosyal anlamda iletişim boyutunun gelişmesine katkı yapar.

Soyut (formel) işlemler dönemi

Çocuk bu dönemde semboller aşamasını geçip, düşünce düzeyine gelmiştir. Çocukta yetişkin düzeyine yakın akıl ve mantık yürütme, soyut kavramları kullanma becerilerinin gelişmesi gibi durumlar gözlenir. Formel dönem öncesi çocuklar “Annem de ve babam da denize girmeyi seviyor. Bu durumda benim de sevmem gerekir” gibi bir anlayışla genellemelere ulaşmaktadır. Bu dönemden itibaren yetişkinlerdeki gibi olayları yorumlamada daha küçük çocukların kullandığı tümevarım yöntemi, yerini mantıksal düşünce şekli olarak tümdengelim’in de kullanıldığı bilişsel yapıya bırakmıştır (Cüceloğlu, 2006).

Bazı araştırmacılar Piaget’in kuramına ilişkin eleştirilerde bulunmuşlardır. Bu eleştirilere göre bilişsel gelişim aniden beliren bir durum değildir. Her bir dönem mutlak bir şekilde diğerini takip etmemektedir. Anneleri için doğum günü hediyesi seçmeleri için yönlendirilen çocuklarla ilgili bir araştırmada çocukların yaş dönemleri gereği benmerkezci düşünerek kendi bakış açılarına göre hediye seçmeleri beklenebilir. Ama farklı bir şekilde araştırma sonunda çocukların anneleri için uygun hediyeler seçtikleri görülmüştür (Marvin 1975).

Piaget ve Bilişsel Gelişim

– Piaget “Düşünme nasıl gerçekleşiyor ?” sorusuna yanıt ararken bütün çocukların aynı basamaklardan geçerek dünyayı keşfettiklerini, benzer hataları yaptıklarını ve sorunlara benzer çözümler bulduklarını belirmektedir.

– ÖRNEK: 3-4 yaşlarındaki çocuklar eşit miktarda su bulunan iki bardaktaki sudan birinin daha ince uzun bir bardağa aktarıldığında, ince uzun su bardağında daha çok su bulunduğunu belirtirler. 7 yaşındaki bir çocuk ise su miktarının değişmediğini belirtebilir.

Piaget

– Piaget özellikle çocukların yaptıkları yanlışlarla ilgilenmiş ve bu yanlışların tesadüfi olmadığını dşünmüştür.

– Sistematik bir yapı içersinde çocukların yanlışlarının kaynaklarını araştırmıştır.

– Düşüncenin gelişimi ile birlikte dil gelişimi alanında da çalışmıştır.

Piaget’in Bilişsel Gelişim İle İlgili Temel Kavramları

– Şema Özümleme

– Uyum sağlama

– Dengeleme Düzenleme

Piaget ve Bilişsel Gelişim

– ŞEMA: Bireyin etrafında algıladığı bir obje, durum veya problemi temsil eden zihinsel yapı ve düşünme örüntüsüdür ve bilişsel bir süreçtir.

– Örnek: Bir topu alırken , alma şemanızı kullanırsınız. Topu birisine atarken ise bakma şemanızı ve atma şemanızı kullanırsınız.

Şema kavramı:

– Piaget’e göre bütün bebekler yaşama, görme, tat alma, dokunma, işitme, yakalama gibi duyusal motor şemalarla başlar.

– Zihinsel şemaların büyük çoğunluğu çocukluk ve ergenlik yıllarında oluşturulmaktadır.

– Oluşturduğumu şemalar mantıklı düşünmemie ve sembolleri kullanmamıza olanak sağlar.

Uyum Sağlama

– Özümleme: bireyin, yeni bir bilgiyi varolan şemalarını kullanarak algılaması

– ÖRNEK: çocuk oyuncağını eline alırken yakalama şemasını kullanması durumu özümlediğini göstermektedir.

– Düzenleme: Bireyin yeni bir bilgiyi var olan şemaları ile açıklayamadığı durumlarda yeni bilgilere dayanarak yeni bir şema oluşturması. Düzenlemeye bağlı olarak becerilerimiz gelişir ve düşünme yapısını yeniden organize ederiz

– ÖRNEK: Çocuk ilk defa kare şeklindeki bir objeyi eline almak için elininin pozisyonunu yuvarlak bir nesneyi yakaladığından daha farklı tutması gerekecektir. Bu durumla ilgili yeni bir şema oluşturduktan (düzenleme yaptıktan ) sonra tekrara benzer bir nesne ile karşılaştığında rahatlıkla bu nesneyi eline alabilecektir.

Dengeleme

– Özümleme ve düzenleme arasında bir denge kurulması ve dış dünyaya uyum sağlama sürecidir.

– ÖRNEK: bebeğin eline aldığı her nesneyi ağzına götürdüğünü düşünecek olursak Piaget’e göre bebeğin objeleri ağzına götürerek özümlediğini söyleyebiliriz. Her bir nesneyi ağzına götürdüğünde bebek “bu nesne ağza götürülebilir” ya da “bu nesne ağza götürülemez” diye şemalar oluşturmaktadır. Böylelikle de bir süre sonra gerçek dünyaya daha uyumlu hale gelir.

Piaget ve Bilişsel Gelişim Evreleri

– Piaget mantıklı düşünmenin dört basamağı içerdiğini belirtmektedir.

– Duyusal-motor evre (0-2 Yaş)

– İşlem öncesi dönem (2-7 yaş)

– Somut işlemler dönemi (7-11/12 yaş)

– Soyut işlemler dönemi (11/12 yaş ve üzeri)

Duyusal-motor evre (0-2 Yaş)

– Bu evre 6 basamaktan meydana gelmektedir.

Refleksif Dönem

– 0-2 ay Yakalama ve emme gibi basit (ilkel) refleksleri içeren dönem

Birincil Döngüsel Tepkiler (2-4 ay)

– Eğer çocuk yaptığı davranışın sonucundan haz alıyorsa parmaklarını açma ya da kapama gibi bazı refleks hareketlerini düzenli olarak yapmaya başlar

İkincil döngüsel tepkiler (4-8 ay)

Çocuk başlangıçta rastlantısal olarak yaptığı bir eylemin sonucundan zevk alırsa bu davranışını tekrarlamaya başlar. Yatağının üzerinde asılı duran oyuncağa değdiğinde ses çıkardığını fark etmesi gibi

İkincil tepkilerin kooridnasyonu (8-12 ay)

Çocuklar amaçlı davranışlarda bulunmaya başlarlar. İlgisini çeken bir oyuncağa ilerlemesi gibi.

Üçüncül döngüsel tepkiler (12-18 ay)

– Herhangi bir durumla ilgili olarak bildikleri bir davranış örüntüsü yerine yeni davranışlar denerler. Örnek: ouuncağa uzanıp almak yerine oyuncağın altındaki yastığı kendisine doğru çekerek oyuncağa ulaşması

Mantıksal çözümler bulma (18-24 ay)

– Çocuklar herhangi bir eylemde bulunmadan önce düşünmeye başlarlar. Böylelikle eylemleri ve sonuçlarını içselleştirirler.

Duyusal-motor evre (0-2 Yaş)

– Bebek duyuları ve motor becerileri ile içinde bulunduğu dünyayı anlamaya çalışır.

– Basit sembolleri kullanmaya başlarlar.

– Çocuğun içinde bulunduğu dünya ile ilgili bilgileri oldukça sınırlıdır ancak motor hareketleri ile etrafı hakkında bilgi edinir.

– Yaklaşık 7 aylık olduklarında nesnenin kalıcılığını kazırlar. Bu kazanım özellikle hafıza (bellek) gelişimini gösterdiği için oldukça önemlidir.

İşlem öncesi dönem (2-6 yaş)

– Çocuklar 2 yaşlarına geldiklerinde düşünmek ve iletişim kurmak için sembolleri kullanmaya başlarlar.

– Dil becerileri gelişir.

– Olayları benmerkezci bir bakış açısıyla değerlendirirler.

– Objeleri sınıflandırabilir.

– Sembolik oyunlar çocuğun günlük yaşamında önemli bir yer kaplar

İşlem öncesi dönem (2-6 yaş)

– Çocuk bu dönemde büyüsel ve doğaüstü düşüncelere sahiptir (Noel baba’nın gerçek olduğuna inanma). Bı düşünce biçimi özellikle doğa üstü varlıklara inanan ebeveynlerin çocuklarında daha fazla görülmektedir.

– Çocuk birbirleriyle her zaman ilişkili olmayan durumlar arasında bağ kurmaya çalışır. Örnek: annesi hastanede doğum yapan bir çocuk annesi eve bebekle geldiği için annesinin hastaneye her gidişinde eve bir bebekle döneceğini bekleyebilir.

İşlem öncesi dönem (2-6 yaş)

Animizm: Çocuk cansız nesnelere de canlılara özgü nitelikler yükler.

– Örnek: deniz kıyısından çakıltaşı toplayan bir çocuk sadece bir taş almak yerine birden fazla taş toplayabilir. Bunun nedeni sorulduğunda çocuk “canları sıkılmasın” diye cevap verebilir.

Somut işlemler dönemi

– Benmerkezcilikten uzaklaşır.

– Nesneleri birden çok boyuta göre (renk, şekil gibi) gruplandırabilir.

– Nesnenin korunumunu kazanırlar.Çocuklar işlem öncesi dönemde bu beceriye sahip değilken somut işlemler döneminde sayı, madde,uzunluk, alan, ağırlık ve hacim korunumunu kazanırlar.

Soyut işlemler dönemi

– Hipotezler kurabilir

– Düşüncelerini organize edebilir.

Piaget’in kuramının eğitime yansımalar

– Çocuk aktif olmalıdır

– İçsel motivasyon çok önemlidir

– Eğitimin en önemli amacı yaratıcı düşünme ve eleştirel düşünme becerisinin kazandırılmasıdır.

Piaget’e eleştiriler

– Dönem arasındaki yaş geçişleri değişkenlik göstermektedir.

– Gelişim için dengeleme gerekli değildir

– Biyolojiye çok fazla vurgu yapmışır

– Uyguladığı klinik yöntemler tartışmalıdır

Derleyen: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Psikolojiye Giriş” ve 2. Sınıf “Deneysel Psikoloji”, 4. Sınıf “Sosyal Psikoloji” Dersi Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Psikoloji Ders Kitapları ve MEB Liseler İçin Psikoloji Dersi Ders Kitapları

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...