Felsefe hakkında her şey…

Protagoras’ın Erdem ve Ahlak Anlayışı

11.11.2019
4.326

Protagoras, herkesin erdem bilgisine belli bir ölçüde sahip olmasından dolayı Sokrates’in erdem öğretiminin tam olarak yapılamayacağına dair eleştirisini yanıtlamasının yanı sıra, erdem’in insanlarda hazır olarak bulunmadığını, belli bir süreç sonucunda ve belli bir çaba ile edinilebileceğini de belirtir (Protagoras, 327a-d).

Belli bir çaba sonucunda elde edilebilen erdem, Protagoras’a göre, Sokrates’in kastettiği anlamda, herkese istenildiği düzeyde tam olarak öğretilemez. İsteyen herkese her konuda aynı ölçüde eğitim verilemese de kendilerine az ya da çok, belli ölçüde eğitim verilenler, kendilerine hiç eğitim verilmemiş olanlara göre, yalnızca toplumsal yaşama konularında değil, hemen her konuda daha iyi bir hâle gelmişlerdir. Demek ki herkes belli ölçülerde eğitilebilir yani erdem sahibi olabilir.

Protagoras, erdemin herkesin belli ölçülerde elde edebileceği bir şey olması bakımından her insanın erdem ile ilgili konularda öğreniminin mümkün olduğunu belirtir. Çünkü Protagoras’a göre ayıplanması gereken şeyleri yapan kişiler bu yaptıklarını başka türlü, ayıplanmalarına gerek bırakmayacak biçimde yapabilecekken öyle yaptıklarından ayıplanırlar. Fakat suçlanan kişilerin elde olmayan nedenlerden dolayı, yani doğuştan veya sonradan kişinin istemesi dışında sahip olduğu birtakım özelliklerinden dolayı suçlanamayacağı Protagoras’ın ağzından şöyle anlatılır:

“Ne doğaya yahut tesadüflere bağlı olduğuna inanılan hatalar kimseyi öfkelendirdi ne de insanlar, bu hataları sergileyenleri onları düzeltmek adına azarladı, cezalandırdı ya da eğitmeye çalıştı; tek yaptıkları, onlara acımaktı. Kim bu kadar çirkin, küçültücü ya da zayıf davranışı sergileyecek kadar aptal olabilir? Hem iyi hem de kötü olan bu özellikleri insanlara verenin doğa veya tesadüf olduğunu herkes bilir.” (Protagoras, 323d-e).

Eski Yunan kültüründe eğitim, belli bir süreçle sınırlı görülmemekte, hayat boyu devam eden ve yurttaşı içinde yaşadığı şehre, arkadaş ve ailesine yararlı bir kişi olma idealine göre gerçekleşirdi. Yurttaşların öğrenme süreci, toplumla karşılıklı etkileşim sürecinde hayat boyu devam etmekteydi (Feyerabend, 1995: 76). Bu yurttaş ideali doğrultusunda birlikte yaşama duygusunun kazandırılması ve karakter gelişimi bir bütün olarak görülmekte, politika yalnızca kamu işlerinin düzenlenmesi ile sınırlanmamış, kamu çıkarına uygun yurttaş eğitiminin gerçekleştirilmesini de içermekteydi (Bookchin, 1999: 94-95).

Siyaset bilgisinin öğretilebilip öğretilemeyeceğine ilişkin olarak Sokrates’in, Protagoras için ileri sürdüğü, onun erdemi bilen ve öğreten kişi olduğu yolundaki yakıştırmasına karşılık olarak Protagoras, kendisinin bu konudaki kesin ve nihai bilgiye sahip olmadığını ima eder.

Protagoras, hem kendisinin hem de olası diğer tüm kendisi gibi olan kişilerin hakikati bilen veya bilebilecek kişiler olmadıklarını, diğer yurttaşlardan yalnızca görece daha çok bilgi sahibi olduğunu ve bu bilginin de yalnızca içinde bulunulan koşullara göre iyi bilgi olduğunu belirtir (Protagoras, 328b-c).

Erdemin öğretilip öğretilemeyeceği konusunun ele alındığı diyalogların Menon gelir (Menon, 81a3-82e). Yine aynı diyalogta, erdem konularının neler olduğu da ayrıntılı olarak değerlendirilmektedir (Menon, 91b).

Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...