Felsefe hakkında her şey…

Isaiah Berlin’in Özgürlük Anlayışı

05.11.2019
1.333

Özgürlük hem olumlu hem de olumsuzdur.

Olumlu özgürlük, kendi kaderimizi tayin etme ve kendi hedeflerimizi seçebilme özgürlüğüdür. Olumsuz özgürlük ise dışsal engellerden ve tahakkümlerden ya da zincirlerden mürekkeptir. Bizim olumlu özgürlüğümüz başkalarının olumsuz özgürlüğünde bir azalmaya neden olursa, o zaman baskı oluşturur. Dolayısıyla da en temel özgürlük, zincirlerden kurtulma özgürlüğüdür.

Özgür olmak ne demektir? Bu Berlin’in ünlü denemesi “İki Özgürlük Kavramı”nda incelenmiştir. Onun deyişiyle özgürlük olumlu ve olumsuz olarak var olur. Bu ayrımı yapan ilk kişi o değilse de bunu olağanüstü orijinal bir şekilde yapar ve bu ayrımı gündelik özgürlük anlayışımızdaki aşikar uyumsuzlukları sergilemek için kullanır.

Berlin’e göre olumsuz özgürlük bizim temel özgürlük duygumuzdur. Bu özgürlük, dışsal engellerden özgürlüktür: Özgürüm; çünkü olmasıdır. Örneğin taba çalmayı öğrenme disiplininden gelen özgürlüğü düşünün. Bir acemi olarak kendi çalma yeteneksizliğimle mücadele etmekten fazlasını yapamam; ancak sonunda serbest kalmış hevesle çalabilirim. Ya da halkın “olumlu” özgürlüğünü, o yönetim iktidara geldiği takdirde “olumsuz” özgürlüklerinin kısıtlanacağını bilerek, belirli bir yönetime oy vererek sıklıkla kullandığı gerçeğini düşünün.

Berlin başka bir probleme daha işaret eder. “Olumlu” özgürlük için uygun bir amacın ne olacağını kim belirleyebilir? Otoriter veya totaliter rejimlerin insan yaşamının amacı hakkında genellikle esnek olmayan bir bakış açıları vardır; bu yüzden kendilerinin insan mutluluğu fikrini maksimize etmek için “olumsuz” özgürlükleri kısıtlarlar. Aslında politik baskı sıklıkla iyi bir hayatın ne olduğuna ilişkin soyut fikirden doğar ve devletin bu fikrin gerçekleştirilmesi için müdahale etmesiyle devam eder.

Berlin’in buna karşılığı iki aşamalıdır: ilki arzu edebileceğimiz çeşitli özgürlüklerin çelişki içinde olacaklarını, çünkü “yaşamın amacı” diye bir şey olmadığını -sadece belirli bireylerin amaçları olduğunu- fark etmenin önemidir. Berlin’e göre bu olgu, ahlak için evrensel bir temel arayan, ama “doğru hareketi yaşamın amacıyla karıştıran filozoflar tarafından anlaşılmaz hale getirilmiştir. İkincisi de “zorbalık ve tahakküm” eksikliği olarak temel özgürlük duygumuzu canlı tutmaya, böylelikle de ideallerimizin kendimiz ve başkaları için zincirlere dönüşme ihtimalini yok etmeye ihtiyacımız olduğudur.

Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...