Felsefe hakkında her şey…

Mekanik Gerekircilik, Mekanikçi Gerekircilik Nedir?

08.05.2020
1.541
Mekanik Gerekircilik, Mekanikçi Gerekircilik Nedir?

Mekanik Gerekircilik her türlü nedeni mekanik nedene indirgeyen ve rastlantıyı nedensellik sayarak yadsıyan gerekircilik anlayışıdır.

Bilimin temeli olan gerekircilik (determinizm) XVIII ve XIX yüzyıllarda fizikçi Newton‘un mekaniğinden etkilenerek mekanikçi bir anlayışa yönelmiştir. Gerekirciliğe göre her olgunun bir nedeni vardır. Mekanikçi gerekirciliğe göreyse bu neden mekaniktir ve birbirinden bağımsız bir neden sonuç zinciri halinde sürekli olarak tekrarlanır.

Aynı nedenler aynı sonuçları doğururlar, kendi nedeniyle belirlenen, sonuç da kendi nedeniyle aynılaşır ve kendisiyle aynı olan yeni bir sonuç meydana getirir. Bu demektir ki gelişme (evrim) ve sıçrama (devrim) olanaksızdır.

Mekaniğin temel yasaları olan dinamik yasalara göre belli bir durum belli ve zorunlu durumlar zincirini meydana getirir ve belli bir durum bilinince bu durumun meydana getireceği daha sonra ki durumlar bilinebilir. Bu temelden yola çıkan Laplace -ki mekanikçi gerekirciliğe Laplace’çı gerekircilik de denir- doğayı harekete getiren bütün güçleri ve doğayı teşkil eden bütün varlıkların birbirlerine karşı olan durumlarını belli bir anda bilebilecek ve bunları matematik formüllere bağlayabilecek bir öke tasarlar ve böyle bir öke olsaydı evrenin en büyük cisimlerinden en küçük cisimlerine kadar hepsinin hareketlerini matematik formüllerde kolaylıkla toplayabilir ve geleceği de geçmişi de gözlerimizin önüne serebilirdi” der. Laplace‘in bu ökesinin Laplace’in cini adı verilir.

Gerekirciliğe göre her olgunun bir nedeni vardır, mekanikçi gerekirciliğe göreyse bu neden mekaniktir ve birbirinden bağımsız bir neden-sonuç zinciri halinde sürekli olarak tekrarlanır. Aynı nedenler aynı sonuçları doğururlar, kendi nedeniyle belirlenen sonuç da kendi nedeniyle aynılaşır ve kendisiyle aynı olan yeni bir sonuç meydana getirir. Bu demektir ki gelişme (evrim) ve sıçrama (devrim) olanaksızdır.

Diyalektik özden yoksun bulunan bu metafizik gerekircilik anlayışı rastlantıyı da yadsımakla, örneğin mikrofizikte gerçekleşen, birçok olayları açıklayamaz bir duruma düşmüştür. Oysa mekanik nedenden başka birçok nedenler vardır, neden sonucu etkilediği gibi sonuç da nedeni etkiler, rastlantı nedensizlik değildir ve bilimseldir, değişmeler sıçramalarla gerçekleşir ve gelişimseldir. Dinamik yasalara göre, ki mekaniğin temel yasalarıdır, belli bir durum belli ve zorunlu durumlar zincirini meydana getirir ve belli bir durum bilinince bu durumun meydana getireceği daha sonraki durumlar bilinebilir.

Ne var ki biyolojik, fizyolojik, ruhbilimsel ve toplumsal süreçleri açıklamaya yetmemiştir. Bu yetersizlik, mikrofizikte rastlantının çok önemli bir rolü bulunduğunun meydana çıkmasıyla büsbütün belirmiştir. Kuanta mekaniği, mikrofizikte, rastlantının da zorunluluk kadar Önemli bir rol oynadığını tanıtlamıştır. Özdeğin, eski fiziğin sandığı gibi yeknesak olmadığı ve sonsuz bir çeşitlilik içinde bulunduğu anlaşılmıştır. Olguları, olayları ve süreçleri daha geniş bir karşılıklı etki ilişkisi içinde ele almak gerektiği açık seçik ortaya çıkmıştır.

Tüm fiziksel olayların uzay ve zamanda yer değiştirme (Mekanik devim)’yle açıklanamadığı görülmüştür. Hele yaşambilimde örgensel olayların (canlı varlıkların) mekanik yasalarla hiç bir ilgisi bulunmadığı ortaya konmuştur. Bütün bunlardan çıkan sonuç, mekanikçi gerekirciliğin iki büyük yanılgıyla yüklü olduğudur; 1. Bütün nedenleri mekanik nedenlere indirgemek, 2. Olayların nesnelliğini görememek ve nedensizlikle özdeşleştirdiği rastlantıyı yadsımak. Mekanikçi gerekircilerin başında Büchner, Vogt, Haeckel, Cabanis, Huxley, Moleschotte gibi düşünürler gelir.

Bütün bunlardan çıkan sonuç, mekanikçi gerekirciliğin iki büyük yanılgıyla yüklü olduğudur:

  1. Bütün nedenleri mekanik nedenlere indirgemek,
  2. Olayların nesnelliğini görememek ve nedensizlikle özdeşleştirdiği rastlantıyı yadsımak.

MEKANİKÇİ GEREKİRCİLİK NEDİR?

Her türlü nedeni mekanik nedene indirgeyen ve rastlantıyı nedensizlik sayarak yadsıyan gerekircilik anlayışı. Bilimin temeli olan gerekircilik, XVIII. ve XIX. yüzyıllarda, fizikçi Newton’un mekaniğinden etkilenerek mekanikçi bir anlayışa yönelmiştir.

Gerekirciliğe göre her olgunun bir nedeni vardır, mekanikçi gerekirciliğe göreyse bu neden mekaniktir ve birbirinden bağımsız bir neden-sonuç zinciri halinde sürekli olarak tekrarlanır. Aynı nedenler aynı sonuçları doğururlar, kendi nedeniyle belirlenen sonuç da kendi nedeniyle aynılaşır ve kendisiyle aynı olan yeni bir sonuç meydana getirir. Bu demektir ki gelişme (evrim) ve sıçrama (devrim) olanaksızdır.

Diyalektik özden yoksun bulunan bu metafizik gerekircilik anlayışı rastlantıyı da yadsımakla, örneğin mikrofizikte gerçekleşen, birçok olayları açıklayamaz bir duruma düşmüştür. Oysa mekanik nedenden başka birçok nedenler vardır, neden sonucu etkilediği gibi sonuç da nedeni etkiler, rastlantı nedensizlik değildir ve bilimseldir, değişmeler sıçramalarla gerçekleşir ve gelişimseldir. Dinamik yasalara göre, ki mekaniğin temel yasalarıdır, belli bir durum belli ve zorunlu durumlar zincirini meydana getirir ve belli bir durum bilinince bu durumun meydana getireceği daha sonraki durumlar bilinebilir.

Bu temelden yola çıkan Laplace, ki mekanikçi gerekirciliğe Laplace’cı gerekircilik de denir, belli bir durumun bütün ayrıntılarını saptayıp hesaplayabilecek üstün “bir zeka varolabilseydi geleceğin bütün olayları önceden bilinebilirdi, der. Bu anlayış bilimsel gerekirciliği papazca bir kaderciliğe düşürmüştür. Bununla beraber mekanikçi gerekircilik belli sınırlar içinde ve dış etkilere önemli ölçüde bağlı bulunmayan alanlarda —çünkü dış etkilere tümüyle kapalı hiç bir sistem yoktur— geçerli ve yararlı olmuş, güneşin ve gezegenlerin durumlarını önceden hesaplamakta ve makineler yapımında başarıyla kullanılmıştır.

Ne var ki biyolojik, fizyolojik, ruhbilimsel ve toplumsal süreçleri açıklamaya yetmemiştir. Bu yetersizlik, mikrofizikte rastlantının çok önemli bir rolü bulunduğunun meydana çıkmasıyla büsbütün belirmiştir. Kuanta mekaniği, mikrofizikte, rastlantının da zorunluluk kadar Önemli bir rol oynadığını tanıtlamıştır. Özdeğin, eski fiziğin sandığı gibi yeknesak olmadığı ve sonsuz bir çeşitlilik içinde bulunduğu anlaşılmıştır. Olguları, olayları ve süreçleri daha geniş bir karşılıklı etki ilişkisi içinde ele almak gerektiği açık seçik ortaya çıkmıştır.

Tüm fiziksel olayların uzay ve zamanda yer değiştirme (Mekanik devim)’yle açıklanamadığı görülmüştür. Hele yaşambilimde örgensel olayların (canlı varlıkların) mekanik yasalarla hiç bir ilgisi bulunmadığı ortaya konmuştur. Bütün bunlardan çıkan sonuç, mekanikçi gerekirciliğin iki büyük yanılgıyla yüklü olduğudur; 1. Bütün nedenleri mekanik nedenlere indirgemek, 2. Olayların nesnelliğini görememek ve nedensizlikle özdeşleştirdiği rastlantıyı yadsımak. Mekanikçi gerekircilerin başında Büchner, Vogt, Haeckel, Cabanis, Huxley, Moleschotte gibi düşünürler gelir.

ÖZET

Her türlü nedeni mekanik nedene indirgeyen ve rastlantıyı nedensizlik sayarak yadsıyan gerekircilik anlayışı.

Bilimin temeli olan gerekircilik, 18. ve 19. yüzyıllarda, fizikçi Newton’un mekaniğinden etkilenerek mekanikçi bir anlayışa yönelmiştir. Gerekirciliğe göre her olgunun bir nedeni vardır, mekanikçi gerekirciliğe göreyse bu neden mekaniktir ve birbirinden bağımsız bir neden-sonuç zinciri halinde sürekli olarak tekrarlanır. Aynı nedenler aynı sonuçları doğururlar, kendi nedeniyle belirlenen sonuç da kendi nedeniyle aynılaşır ve kendisiyle aynı olan yeni bir sonuç meydana getirir. Bu demektir ki gelişme (evrim) ve sıçrama (devrim) olanaksızdır.

Diyalektik özden yoksun bulunan bu metafizik gerekircilik anlayışı rastlantıyı da yadsımakla, örneğin mikrofizikte gerçekleşen, birçok olayları açıklayamaz duruma düşmüştür. Oysa mekanik nedenden başka birçok nedenler vardır, neden sonucu etkilediği gibi sonuç da nedeni etkiler, rastlantı nedensizlik değildir ve bilimseldir, değişmeler sıçramalarla gerçekleşir ve gelişimseldir. Dinamik yasalara göre, ki mekaniğin temel yasalarıdır, belli bir durum belli ve zorunlu durumlar zincirini meydana getirir ve belli bir durum bilinince bu durumun meydana getireceği daha sonraki durumlar bilinebilir. Bu temelden yola çıkan Laplace, ki mekanikçi gerekirciliğe Laplace Gerekirciliği de denir, belli bir durumun bütün ayrıntılarını saptayıp hesaplayabilecek üstün bir zeka varolabilseydi geleceğin bütün olayları önceden bilinebilirdi, der. Bu anlayış bilimsel gerekirciliği papazca bir kaderciliğe düşürmüştür. Bununla beraber mekanikçi gerekircilik belli sınırlar içinde ve dış etkilere önemli ölçüde bağlı bulunmayan alanlarda (çünkü dış etkilere tümüyle kapalı hiçbir sistem yoktur) geçerli ve yararlı olmuş, güneşin ve gezegenlerin durumlarını önceden hesaplamakta ve makineler yapımında başarıyla kullanılmıştır. Ne var ki biyolojik, fizyolojik, ruhbilimsel (psikolojik N.) ve toplumsal süreçleri açıklamaya yetmemiştir. Bu yetersizlik, mikrofizikte rastlantının çok önemli bir yeri bulunduğunun meydana çıkmasıyla büsbütün belirmiştir. Kuanta mekaniği, mikrofizikte, rastlantının da zorunluluk kadar önemli bir rol oynadığını tanıtlamıştır. Özdeğin, eski fiziğin sandığı gibi yeknesak olmadığı ve sonsuz bir çeşitlilik içinde bulunduğu anlaşılmıştır. Olguları, olayları ve süreçleri daha geniş bir karşılıklı etki ilişkisi içinde ele almak gerektiği açık seçik ortaya çıkmıştır. Tüm fiziksel olayların uzay ve zamanda yer değiştirme (mekanik devim)’yle açıklanamadığı görülmüştür. Hele yaşambilimde örgensel olayların (canlı varlıkların) mekanik yasalarla hiçbir ilgisi bulunmadığı ortaya konmuştur.

Bütün bunlardan çıkan sonuç, mekanikçi gerekirciliğin iki büyük yanılgıyla yüklü olduğudur:

1. Bütün nedenleri mekanik nedenlere indirgemek,
2. Olayların nesnelliğini görememek ve nedensizlikle özdeşleştirdiği rastlantıyı yadsımak

Hazırlayan: Sosyolog Ömer Yıldırım

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...