Felsefe hakkında her şey…

Teleoloji Nedir? Erekbilim

21.11.2019
11.450
Teleoloji Nedir? Erekbilim

Teleoloji evreni ereklerle araçlar arasında bir ilişkiler dizgesi olarak gören felsefe öğretisidir.

Teleoloji, “Evrenin bir amacı var mıdır?” sorusuna yönelmiş bir düşüncenin modelsel açıklamasıdır. Bu model, oluşun mantığını oluşun ereğinde gören, daha basit olarak oluşta bir takım erekler bulan ve oluşun bu erekler tarafından belirlenmiş ve yönlendirilmiş olduğunu düşünen modeldir.

Teleolojide yalnızca insan eylemlerinin değil aynı zamanda tarih ve doğa olaylarının ve bütünün olduğu gibi tek tek olayların da ereklerle belirlenmiş ve yönetilmiş olduğu kabul edilir. Şöyle ki teleoloji, doğaya ve insana ilişkin bütün olayların bir ereğe yönelik olduğunu, evrendeki bütün olayları erekler güden üstün bir gücün yönettiğini ileri sürer.

İnsan düşüncesi doğadaki başka şeylerin davranışını da benzer biçiminde açıklama eğilimindedir; buna göre nesneler ya kendileri belli bir amaca yöneliktir ya da doğayı aşan bir zihin tarafından yönlendirilir.

TELEOLOJİ NEDİR?

Doğa, insan ve toplumun ereklerle belirlenerek yönetildiğini ileri süren öğretidir teleoloji.

Terimin Aristoteles’ten gelen metafizik anlamı, erek sözcüğünün bütün anlamlarında ereklilik’in incelenmesini dile getirir.

Nesnelerin neden meydana geldiklerini açıklayan nedensellik yasasına karşı, nesnelerin hangi erek için meydana geldiklerini araştıran ereksellik anlayışı, evrende böylesine bir erek güdebilecek üstün bir gücün varlığı inancına dayanır. Oysa bu öznel metafizik erekselliğin karşısında, nesnel ve bilimsel bir ereksellik de vardır.

TELEOLOJİYE FARKLI YAKLAŞIMLAR

Aristoteles herhangi bir şeyin tam olarak açıklanabilmesi için maddi, biçimsel ve hareket ettirici neden ile birlikte ereksel nedenin de dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek erekbilimin ilk kapsamlı tanımını yapmıştır. Aristoteles’e göre, evrendeki her şeyin bir telos’u, ulaşması gereken içsel bir ereği vardır. Tohumun telos’u buğdaydır. Tohumun ereği budur. Kuşların, böceklerin birer ereği vardır. Gerçekliğin yapısının bir parçasıdır bu durum.

Terimin Aristoteles’ten gelen metafizik anlamı, erek sözcüğünün bütün anlamlarında ereklilik’in incelenmesini dile getirir. Nesnelerin neden meydana geldiklerini açıklayan nedensellik yasasına karşı, nesnelerin hangi erek için meydana geldiklerini araştıran ereksellik anlayışı, evrende böylesine bir erek güdebilecek üstün bir gücün varlığı inancına dayanır. Oysa bu öznel metafizik erekselliğin karşısında, nesnel ve bilimsel bir ereksellik de vardır. Metafizik ereksellik Tanrılık planının sonucu, bilimsel ereksellikse özdeksel ve nesnel nedenselliğin sonucudur.

Metafizik erekbilim, evreni, ereklerle araçlar arasındaki ilişkilerin bir toplamı sayar. Metafizikçiler bilimsel nedenselliğin karşısına, ruhsal erekselliği çıkarırlar. Bu anlayışa göre herhangi bir varlığın yapısını ve gelişmesini belirleyen onun nedeni değil, ereğidir. Bu ereği de ruhsal bir ilke, üstün bir us ya da açıkça tanrı koymuştur. Örneğin buğdayı buğday eden, buğday tohumu değil, Tanrı tarafından saptanmış olan buğdaylaşma ereğidir.

Bu alanda kimi metafizikçiler işi nedenselliğin tümüyle yadsınmasına kadar vardırırlar. Örneğin Wittgenstein’a göre “Nedensellik bir peşin yargıdan başka bir şey değildir.” (Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, Londra 1955, s. 108) 18. yüzyılda İngiliz düşünürü Hume’da deneyin, bize olaylar arasındaki zorunlu bağlılığı, eş deyişle nedenselliği asla göstermediğini ileri sürmüştü. Oysa insanlar doğa ve toplumdaki nedenselliği keşfedemeselerdi hiçbir eylemde bulunamazlar, eş deyişle bilim yapamazlardı. Bilim, tümüyle, nedensellik anlayışının ürünüdür.

Toprağa buğday tohumu atıp gerekli koşulları sağlayınca buğday üreteceğimizi kesinlikle bilmeseydik üretemezdik. Engels, “bir olayın başka bir olayı doğurduğu, eş deyişle nedensellik, insan faaliyeti sayesinde ortaya çıkmıştır” (Engels, Doğanın Diyalektiği, Editons Sociales, Paris 1955, s. 232) der. Eytişimsel özdekçilik, özellikle canlı örgenliklerin anatomik yapılarındaki ve davranışlarındaki erekselliğin temelinde nesnel ve özdeksel nedenlerin bulunduğunu göstermiştir.

Darwin kuramı, bunu, bilimsel olarak tanıtlamıştır. Hayvan ve bitkilerdeki değişiklikler, çevre koşullarındaki değişiklikler nedenine dayanır. Ortam değişikliklerine uyma zorunluluğu, doğal ayıklanmayla gerçekleşir ve soyaçekimle kuşaklardan kuşaklara geçerek canlı örgenliklerin yapısında erekselleşir. Canlı örgenliklerdeki her oluşum elbette ereklidir, yaşamı sürdürme ereğine dayanır. Ama bu ereklilik, tarihsel süreçte, nesnel ve özdeksel nedenlerle meydana gelmiştir.

Çevreye uyabilme çabasıyla gerçekleşen çeşitli değişiklikler arasında en uygunu, yaşamı sürdürmeyi sağlayanı, doğal ayıklanmayla muhafaza edilerek ve soyaçekimle saptanarak kuşaklardan kuşaklara geçirilip canlı örgenliklerdeki erekliliği gerçekleştirmiştir. Tek sözle özetlersek, metafizik ereksellik tanrılık planının sonucu, bilimsel ereksellik nesnel ve özdeksel nedenlerin sonucudur.

Hazırlayan: Sosyolog Ömer Yıldırım

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...