Felsefe hakkında her şey…

Baruch Spinoza’nın Felsefeye ve Düşünce Tarihine Etkileri

03.11.2019
2.164

Spinoza’nın güçlü mantıksal metafizik sistemi, gerek Leibniz’in eleştirileri gerekse diğer ampirik felsefenin gelişmesiyle kısmen unutulur. Kant’a gelindiğinde ise önemli bir kuramsal müdahale ile karşılaşır.

Kant bu sistemin örtük ve açık varsayımlarını sorunsallaştıran bir yol izler, ontolojik alan ile epistemolojik alanı kategorik bir ayrıma tabi tutarak, gerçekliğin bizim düşüncelerimize tekabül ettiği ya da edebileceği varsayımını geçersizleştirmeye çalışır. Saf akıl’ın perspektifine ulaşılamaz, sonsuzluk boyutuna dair bir bakışa ya da bilgiye erişilemez. Ateist ya da tanrı sevdalısı filozof şeklindeki kısır ya da tek yönlü değerlendirmelerin dışında Spinoza 18. yüzyıldan itibaren birçok filozofu müttefik ya da rakip olarak etkilemiştir.

Novalis, Sckleiermacher, Jacobi, Mandelssohn, Goethe, Schelling, Hegel bu etki alanının içindeki önemli isimler olarak belirtilebilir. Hegel’in Spinozacı felsefi sistemi dönüştürerek kullandığı söylenebilir, Spinoza’daki töz Hegel’de Mutlak idea olarak alınır bir anlamda. Ayrıca Marks’ın Hegel’i ayakları üzerine oturtma girişiminde de Spinoza etkisi olduğu öne sürülmektedir. Çünkü, Marksist felsefe, insanın etkinliklerini onun maddi koşullarından bağımsız görmemekte, özgürlüğün zorunlulukların bilinci olduğu tezini olumlamakta, bunlara bağlı olarak doğa yasalarının belirleyiciliğini öne sürmektedir ki Spinozacı sistemle bunlar arasında paralellikler kurmak kaçınılmazdır.

Nietzsche ise tam bir Spinoza karşıtı olarak konuşur, çünkü Spinoza’nın temel savlarını kabul edilemez bululur. Örneğin, gerçek’in ona yönelik yaklaşımlardan koparılabileceği yönündeki düşünce kabul edilemez bir yanlıştır. Nietsche, Spinoza’nın matematiksel hokus pokuslarla felsefi sistemini kurduğunu söyler ve onu “hasta münzevi” olarak tanımlar. Nietzscheci düşünceyle önemli ilgileri olan postmodern felsefenin önemli isimlerinden Gilles Deleuze ise Spinoza’ya çok önem veren düşürlerden birdir. Spinoza üzerine dersler ve konferanslar vermiş olan Deleuze, daha sonra bu notlarını Spinoza/Pratik felsefe başlığında yayımlamıştır. Bu kitap Etika üzerine bir tür sözlük ve açımlama metnidir. Özgürlüğün zorunlulukların bilgisine ulaşma olarak tanımlayan Etika’yı, bir özgürleşme etiği olarak değerlendirir Deleuze.

Deleuze’dan önce Louis Althusser’in ismini de anmak gerekir. Yapısalcılık’ın ve kuramsal Marksizmin önemli ismi Althusser, öznenin yokluğu ve yapının/kuramın belirleyiciliği konularında Spinozacı sistemden referanslar bulmuş ve onun üzerinde önemle durmuş bir düşünürdür.

 

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...