Felsefe hakkında her şey…

Amerika’da Demokrasi Anlayışı ve Tarihi

02.11.2019
1.668

Tocqueville, imparatorluklar ve devletlerin krallar tarafından yönetildiği bir çağda, geleceğin yönetiminin demokrasi ve bunun öncüsünün de Amerika olacağına işaret etmiş, refah devletinin insanları baştan çıkarabileceği konusunda uyarmış ve sosyalizmin köleliğe yol açabileceği iddiasında bulunmuştu. Sonuçları tartışılır olmakla birlikte Tocqueville’nin “Amerika’da Demokrasi”si demokrasinin işlemesi için neye ihtiyaç duyulduğunu ve insan özgürlüklerinin korunmasında demokrasinin işlevselliğini ortaya koyan önemli bir eser olduğunu ifade etmek mümkündür.

Tocqueville, çağdaş toplumların bazı yapısal özelliklerinin belirlenmesinden hareket eder ve sonrasında bahsi geçen toplumların çeşitli biçimlerinin karşılaştırmasıyla ilgilenir. Eserinde özellikle aristokratik yapılarla demokratik yapıları sosyal ilişkiler, kurumlar, sosyal davranışlar, değerler ve normlar bağlamında ele almakta; bahsi geçen gerçeklikleri Fransız ve Amerikan toplumu açısından ele almaktadır. Tocqueville, yolculuğa başlarken “Amerika’nın nasıl bir özgünlüğü var ki; Fransa’da olmayan şeyler, orada olabilmektedir?” diyordu (Çağla, 2006: 20). Döndüğünde ise Avrupa’da demokrasi üzerine ciddi bir tartışma vardı ve eski düzen yanlıları devamlı demokrasinin yol açtığı fenalıklar üzerinde duruyorlardı. Tocqueville “demokrasinin fenalıklarını sezebiliyoruz da, neden faydalarını fark edemiyoruz” derken aslında içten içe Avrupa’nın kendi içerisinde yaşadığı bu problemi sorgulamaktaydı. Ancak Avrupa’daki bu sorunu çözmek kolay sayılmazdı çünkü Amerika’nın birkaç farklılığı demokrasinin Amerika’da daha rahat uygulanmasını sağlamıştır. Nitekim Tocqueville Amerika’ya vardığında buranın üç özel koşulu nedeniyle farklı olduğunu iddia etmiştir. Bunları şu şekilde sıralamaktadır: Amerikan toplumunun içerisinde bulunduğu özel ve rastlantısal durum, yasalar, alışkanlıklar ve gelenekler.

Tocqueville, bahsi geçen sebeplerin ilkinde Amerika’nın özel coğrafi koşullarına değinmiştir. Amerika, coğrafi durumundan dolayı komşusu olmayan bir ülkedir. Aynı zamanda göç alan bir ülke durumuna gelmesi ve Avrupa’dan uzak olması da bu özel konumunu güçlendirmiştir (Aron, 2000: 188). Bu nedenlerden dolayı, diplomatik ilişkileri Avrupa ülkelerine göre azdır ve savaşlardan da oldukça uzaktır. Ayrıca Amerika’nın topraklarının geniş olması, “mülkiyet” kavramının ortaya çıkmasına neden olmuş ve bu gerçeklik ise aristokratik yapının Birleşik Devletler’de ortaya çıkmasını engellemiştir. İkinci özgünlük olarak ise Amerika’nın anayasasına ve yasalarına değinmektedir. Burada demokratik bir toplumda özgürlüğü korumak için hangi yasaların uygun olduğu incelenmiştir. Tocqueville anayasa kavramını kitabında sürekli dile getirmekte ve orada özgürlük, eşitlik ve demokrasi kavramları bu bağlamda ele alınmaktadır (Çağla, 2006: 43). Amerika’nın bu özel koşulunun aynı zamanda üç önemli ayağı da mevcuttur. Bunlardan biri yerel yönetimler ve belediyeler; diğeri federal devlet; sonuncusu ise yargı bağımsızlığıdır. Yargı bağımsızlığı eşitlik ve özgürlüğün devamı için gerekli bir mekanizmanın adıdır. Yerel yönetim ve belediyeler ise merkezileşmeyi engelleyen araçlardır.

Tocqueville’ye göre Amerika’nın bahsi geçen özel koşullarından sonuncusu; gelenek ve alışkanlıklardır. Bu ikisi aynı zamanda halkın entelektüel ve ahlaki durumunu ifade etmektedir. Amerika’nın kendine özgü koşulları, Tocqueville’nin Amerika’da Demokrasi eserine niçin başladığı sorusuna da cevap teşkil etmektedir. Bu özgün koşulları dikkate alarak çalışma boyunca Amerika ile Fransa toplumunu kıyaslamaktadır. Örneğin, Amerika’da Demokrasi eserinin daha giriş sayfasında, Fransa ile Amerika’yı aynı kefeye koyarak aradaki farklılıklara dikkat çekmektedir. Amerika’daki demokratik kültüre dikkat çekerken, Fransa’da ise toprağın; toprağa sahip ve sakinlerini idare eden bir avuç aile arasında parçalanmış olduğundan bahsetmektedir.

Aristokratik yapı ile demokrat yapı arasındaki farklılıkların ortaya konması ve bu yapıların; sosyal ilişkiler, davranışlar, ekonomik inançlar, dinsel tutumlar ve diğer sosyal algılamalar bakımından değerlendirmeye tabi tutulması, Amerika’da Demokrasi’yi sosyal sermaye kavramı ile ilişkilendirildiği söylemek mümkündür. Böylece Tocqueville’nin Amerika’da Demokrasi’sinde iki farklı toplumun kültürel, ekonomik, siyasal ve sosyal sermaye açısından karşılaştırılarak ele alındığı görülmektedir.

Hazırlayan: Sosyolog Ömer YILDIRIM
Kaynak: Ömer YILDIRIM’ın Kişisel Ders Notları. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü 1. Sınıf “Felsefeye Giriş” ve 2., 3., 4. Sınıf “Felsefe Tarihi” Dersleri Ders Notları (Ömer YILDIRIM); Açık Öğretim Felsefe Ders Kitabı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

2005'ten beri çevrim içi felsefe yapıyoruz...